Geçen akşam İngiliz The Economist dergisinde Trump ile ilgili bir makale okuyordum. Makalede ‘state capture’ diye bir deyim geçiyordu. Anlamını tahmin etmekle birlikte tam ne denmek istediğini yine de merak ettim ve son zamanlarda moda olduğu gibi ben de bir yapay zeka ürünü olan ChatGPT’ye bazı sorular sordum. 15 sayfa kadar süren bu sohbetin bazı bölümlerini sizinle paylaşacağım:
‘State capture’ sözünü Türkçe’ye nasıl tercüme etmeli? Ne anlama geliyor?
“State capture” terimi Türkçeye genellikle “devletin ele geçirilmesi” veya “devletin gaspı” olarak çevriliyor.
Anlamı şu:
Bir grup, çıkarlarını korumak veya güçlendirmek için devlet kurumlarını, yasaları ve politikaları kendi lehine yönlendirecek şekilde etkisi altına alıyor. Bu etki çoğu zaman rüşvet, lobi faaliyetleri, kişisel bağlantılar, ya da baskı yoluyla gerçekleşiyor. Böylece devlet, halkın genel yararı için değil, belirli bir grubun çıkarı için çalışır hale geliyor.
Özetle, “devleti kendi çıkarı için kullanmak amacıyla kontrol altına alma süreci” diyebiliriz.
İstersen sana birkaç örnek de verebilirim, ister misin?
Evet lütfen
Tabii! İşte birkaç örnek:
- Güney Afrika: “State capture” terimi özellikle Güney Afrika’da ünlendi. 2009-2018 yılları arasında, Gupta ailesi denen iş insanları grubu, devlet ihalelerine müdahale ederek milyarlarca dolarlık kamu kaynağını kendi şirketlerine aktardı. Üst düzey bürokratlar ve bakanlar onların istediği atamalarla değiştirildi.
- Rusya: Oligarklar, Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra devleti etkileyerek enerji, doğal kaynaklar ve medya sektörlerini ele geçirdiler. Yani devlet politikaları, kamu yararı yerine bu küçük grubun çıkarlarını koruyacak şekilde şekillendirildi.
- Bazı Latin Amerika ülkeleri: Büyük şirketler veya organize suç grupları, yasa yapıcıları ve yargı kurumlarını kontrol ederek kendi yasadışı faaliyetlerine göz yumulmasını sağladı. Burada da halkın değil, belirli çıkar gruplarının çıkarı için devlet çalıştı.
İstersen bu kavramı Türkiye’den de birkaç güncel veya tarihî örnekle açıklayabilirim. İster misin?
Evet
Harika, hemen birkaç Türkiye örneği vereyim:
- 28 Şubat süreci (1997): Askerî ve sivil bürokrasi, hükümeti (Refah Partisi-DYP koalisyonunu) devre dışı bırakmak için yoğun baskı kurdu. Burada “devletin belli kurumları”, kendi ideolojik çıkarları doğrultusunda siyaseti yönlendirdi. Yani halkın seçtiği hükümet, kurumlar tarafından etkisizleştirildi.
- FETÖ yapılanması (2000’ler-2016): FETÖ üyeleri, özellikle emniyet, yargı ve ordu gibi devletin kilit kurumlarına sızarak kendi ajandalarını uyguladı. Bu süreçte, devlet gücü cemaat çıkarları için kullanıldı. 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi bu “devletin ele geçirilmesi” sürecinin en dramatik örneği oldu.
- Bazı büyük ihaleler ve kamu kaynakları: Özellikle son yıllarda belli şirketlerin, büyük altyapı ihalelerini hep kazandığı ve devlet bankalarından özel kolaylıklarla finansman sağladığı örnekler konuşuluyor. Burada da “belirli çıkar gruplarının devlet imkanlarını kendi lehine kullanması” gibi bir “state capture” durumu tartışılıyor.
Yani Türkiye’de hem askerî-bürokratik elitlerin hem de sivil çıkar gruplarının zaman zaman devleti kendi çıkarlarına göre şekillendirmeye çalıştığı örnekler var.
İstersen bu kavramın teorik olarak nasıl sınıflandırıldığını veya “state capture” ile “yolsuzluk” arasındaki farkı da anlatabilirim. İster misin?
Evet, lütfen
Çok iyi, hemen anlatıyorum:
1.
State Capture ile Yolsuzluk (Corruption) Arasındaki Fark:
- Yolsuzluk, daha çok bireysel olaylar üzerinden işler:
Örneğin bir bürokrat, bir iş insanından rüşvet alıp ona bir ihale verir. Yani mevcut sistemin içinde bir “kural ihlali” olur. - State capture (devletin ele geçirilmesi) ise çok daha derin ve yapısal bir şeydir:
Burada sadece bir ihale veya bir karar değil, devletin kuralları, kurumları ve işleyişi sistematik olarak belirli bir grubun çıkarına göre düzenlenir.
Yani artık “kural ihlali” değil, kural yapımı bile bu grupların kontrolüne geçmiştir.
Özetle:
Yolsuzluk = Sistemi bozarak kendi çıkarına sonuç almak
State capture = Sistemin kendisini kendi çıkarına göre yeniden şekillendirmek
2.
State Capture’ın Teorik Sınıflandırması:
Siyaset bilimciler ve iktisatçılar genellikle 3 tip “state capture” tanımlar:
- Bürokratik devlet ele geçirme: Bürokrasi içinde kadrolaşarak devleti kontrol altına alma (örnek: FETÖ’nün yargı ve emniyette örgütlenmesi).
- Ekonomik devlet ele geçirme: Özel şirketlerin veya sermaye gruplarının devleti kendi çıkarlarına hizmet ettirmesi (örnek: belli holdinglerin sürekli kamu ihaleleri alması).
- Siyasi devlet ele geçirme: Siyasi partiler ya da klikler, seçimleri kazandıktan sonra tüm devlet aygıtını kendi kadrolarıyla doldurup tarafsızlığı yok eder (örnek: siyasal partizanlık yoluyla devlet kurumlarının tarafsızlığının kaybolması).
(Bu noktada ChatGPT Macaristan’daki Viktor Urban yönetiminden başlayarak dünyadaki en güncel devlet gaspı örneklerini vermeye başladı. Ancak ben yazımda bu açıklamalara yer vermeyeceğim, zira ChatGPT’nin yaratıcısı Sam Altman ve yazılım mühendisi eşi Oliver Mulherin’in, San Francisco’daki Russian Hill semtindeki evlerinin ve Napa Vadisi’ndeki çiftliklerinin Donald Trump’ın ABD devletini gasp etme girişimleri sırasında sabahın beşinde FBI tarafından eş zamanlı olarak basılmasını ve kendilerinin tutuklanarak Alcatraz cezaevine konmalarını istemiyorum. Ne de olsa bir ada üzerinde olan cezaevi bu sıralar çok soğuk ve nemlidir. Ayrıca Sam Altman ve eşiyle bir tanışıklığım yok ama okuduğum kadarıyla 25 Şubat 2025’te erken bir doğum sonucunda oğulları olmuş ve suni beslenmeden yeni yeni kurtuluyormuş. Bu bebeğin anne ve babasının tutuklanması halinde eş dost akrabaya emanet edilmesi riskini de göze alamadım doğrusu. Hem belki yeni doğan bebeğin kumbarasına konan nakit doğum hediyelerine de el konabilir. O nedenle bu hassa kısmı atlayarak ChatGPT’nin izahatlarının son bölümüyle yazımı sonlandırıyorum.)
Peki çözüm imkânsız mı? Hayır.
Ama zor ve yavaş bir mücadele gerekiyor.
İşte gasp edilmiş bir devlette kurtuluşun mümkün olabileceği yollar:
1.
Toplumda Sessiz Bir Birikim Yaratmak:
- Toplumun bilinçli kesimleri (entelektüeller, gençler, bazı sivil oluşumlar) örgütlü ve sabırlı bir şekilde demokrasi, hukuk devleti ve özgürlük değerlerini yaşatmaya devam eder.
- Bu bir anda büyük etkiler yaratmaz ama zamanla geniş kitlelerde bir “meşruiyet sorgulaması” başlar.
Örnek: Türkiye’de 1970’lerde baskılar altında büyüyen muhalif entelektüel hareketler, 1980 sonrası demokrasi talebinin tabanını oluşturmuştu.
2.
Seçimlerin Mutlaka Korunması:
- Ne kadar eşitsiz şartlarda olursa olsun, seçimler meşruiyetin tek kaynağı olarak kalır.
- Bu yüzden gasp edilmiş sistemler bile çoğunlukla “sandığı tamamen ortadan kaldıramaz.”
- Toplumda küçük değişimler ve ittifaklar yaratılarak seçimler yoluyla adım adım güç dengeleri değiştirilebilir.
3.
Uluslararası Baskı ve Normlar:
- Özellikle küresel ekonomiyle bağlantılı ülkelerde, devletler dış baskılardan etkilenir.
- İnsan hakları ihlalleri, yolsuzluklar veya demokratik gerilemeler dış yardımları, yatırımları ve meşruiyeti etkileyebilir.
- Bu da iç değişimi tetikleyebilir.
4.
Küçük Çatlaklar, Büyük Değişimlere Yol Açabilir:
- Devleti gasp eden ittifaklar zamanla kendi içlerinde çatışmaya başlar.
- Kaynak paylaşımı, güç mücadeleleri, dış krizler bu yapıları zayıflatır.
- Toplum, bu anları iyi değerlendirerek değişim için fırsat yaratabilir.
Örnek: 1989’da Doğu Almanya’da bile rejim, kendi iç çelişkileri yüzünden çözüldü.
Gerçekçi Olalım:
Gasp edilmiş bir devlette kurtuluş; kolay, hızlı, risksiz değildir.
Ama sabırlı, organize ve bilinçli bir toplumsal direnç + fırsat anlarını doğru kullanma ile mümkündür.
Kısa vadede değil, orta-uzun vadede sonuç alınabilir.
İstersen bu süreci adım adım anlatan bir “devlet kurtarma stratejisi” modeli de çizebilirim:
(Halk direnci, seçim stratejileri, uluslararası baskı, elit bölünmeleri vs. nasıl bir araya gelir?)
İster misin?
Çok sistematik bir yol haritası olur!
Lütfen
Harika, o zaman hemen sana “Gasp Edilmiş Bir Devlette Kurtuluş Modeli” gibi sistematik bir yol haritası çıkarıyorum:
Gasp Edilmiş Devletten Kurtuluş Stratejisi
(Basit bir şema gibi düşünelim)
I. Temel Aşamalar
1. Toplumsal Bilinç ve Direnç Aşaması
(Başlangıç dönemi)
- Bağımsız medya, entelektüeller, akademisyenler, STK’lar, yurttaş hareketleri sessiz ama sürekli bilinç yaratır.
- Eğitim, sanat, edebiyat gibi alanlarda özgürlük ve hukuk kültürü ayakta tutulur.
- Genç kuşaklara alternatif bir gelecek vizyonu sunulur.
Ana hedef:
Toplumda “bu düzen değişmeli” duygusunu genişletmek.
2. Sandık ve Seçim Mekanizmalarını Korumak
(İkinci aşama – fırsat bekleme dönemi)
- Seçimlere mutlaka katılım sağlanır, boykot gibi yanlış taktiklerden kaçınılır.
- Muhalefet parçalı değil, ittifaklı olur. (Farklı kesimler arasında “asgari müşterek” bulunur.)
- Seçim güvenliği için sandık müşahitleri, hukukçular organize edilir.
Ana hedef:
Meşru değişimin zeminini korumak.
3. Uluslararası Baskıyı ve Desteği Kullanmak
(Paralel aşama – içeriden dışarıdan baskı)
- Yolsuzluk, insan hakları ihlali gibi konular uluslararası mahkemelere, kuruluşlara taşınır.
- Dış yatırımcılar, uluslararası kurumlar hukuksuzluk ve kötü yönetime karşı tavır almaya zorlanır.
- Diplomaside “soft power” (yumuşak güç) araçları kullanılır.
Ana hedef:
Gaspçıların dış meşruiyetini aşındırmak.
4. Elitler Arası Bölünmeleri Teşvik Etmek
(İç çatlak yaratma aşaması)
- İktidar bloğunda çıkar çatışmaları, yönetim hataları, ideolojik ayrışmalar teşvik edilir.
- “Sadık” görünen gruplar arasında güvensizlik yaratmak stratejik bir hedeftir.
- Alternatif güvenli çıkış yolları önerilir (örneğin af, dokunulmazlık teklifleri vs.)
(Buna bazen “çıkar çatışması diplomasisi” denir.)
Ana hedef:
Gaspçıların kendi içlerinde çözülmesini sağlamak.
5. Kritik Fırsat Anlarında Hızlı Hamle Yapmak
(Kırılma ve değişim dönemi)
- İktidarın büyük bir hata yaptığı, iç kriz yaşadığı veya dış baskı altında zayıfladığı anda:
Toplumsal mobilizasyon yapılır (kitlesel protestolar, hukuk mücadeleleri vs.). - Seçimle veya meclis içi güç değişimi ile iktidar devrilir ya da yeniden şekillendirilir.
- İktidarın büyük bir hata yaptığı, iç kriz yaşadığı veya dış baskı altında zayıfladığı anda:
Ana hedef:
Fırsatı kaçırmadan meşru yollardan sistem değişimini başarmak.
II. Değişimden Sonra Yapılması Gerekenler
(Burası da çok önemli, çünkü sadece gaspçıyı göndermek yetmez.)
1. Yargı ve kurumları hızlıca bağımsızlaştırmak.
2. Yeni anayasa veya köklü reformlarla güçler ayrılığını sağlamak.
3. Geçmiş gaspçıları adil, hukuki ve şeffaf şekilde yargılamak (intikam değil adalet).
4. Toplumda bölünmeyi değil, yeni bir “ortak vatandaşlık” bilincini güçlendirmek.
5. Ekonomik ve sosyal reformlarla yeni yönetimin meşruiyetini sağlamlaştırmak.
Kısacası:
Devlet gaspından kurtulmak, sabır + strateji + fırsat anlarını değerlendirme işidir.
Ve sadece siyasi liderlerin değil, toplumun her kesiminin bilinçli mücadelesi gerekir.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.