Japonya’dan Nissan eski CEO’sunu kaçırma olayından sonra Türk genel havacılık sektörünün iş jetleriyle karıştığı dünya çapındaki ikinci olay kokain kaçakçılığı. Bu arada bir de özel jetle 200 kg’lık kaçak vanilya operasyonu gerçekleşmişti. Tebrik ederiz artık geleneksel hale gelen bu başarıların yıllık değil 6 ayda bir tekrarlanmasını temenni ederiz.
Brezilya’nın Fortaleza şehrinde Türk şirketi ACM Havacılık’a ait özel jet kiralanıyor. İspanyol yolcu beraberinde 1,304 kilo kokain dolu 25 aynı valizle uçağa biniyor. Rotası Belçika olarak belirtilmiş. Belçika’ya inip, yakıt ikmali yaparak başka yere de gidebilirdi. Bilmiyoruz. Ama birbirini aynısı olan 25 valiz pilotların dikkatini çekmemiş. Bir kişiye ait bu kadar şahsi eşya olamayacağına göre neden merak etmemişler, anlamadım.
Bu uçağın transatlantik uçabilmesi için alabileceği en fazla yük 1,5 tondur. Yakalanan kokain ve bir yolcu dikkate alındığında kokaini yola çıkaranların bu sefere bilinçli hazırlandığı anlaşılıyor. Polisin de uçağın başında belirdiğine göre yakın takip de söz konusu.
Fakat pilot 20-25 adet olarak tarif ettiği valizlerin ağırlığını bile bilmediğini belirterek, tahmini bir rakam telaffuz ediyor. Bu uçağın bagajı en fazla 700-800 kg. yük alabileceğini göre kalkış ağırlığını, uçağın kalkış pozisyonu, balansını nasıl ayarlayacaktı acaba? Ayrıca bu pilotlardan birinin bir de kalp ameliyatı meselesi var. Her tarafı ilginç bir olay…
Bir Türk tescilli iş jeti Türkiye’den Brezilya’ya ferry (boş) ticari olmayan bir uçuş yapacak, oradan yük alıp Avrupa’ya getirecek. Bu dikkat çeker. Özellikle ABD bu uçuşları, uçak kiralayanları yakinen takip ediyor. Rotanın ilginç olması ise daha fazla ilgi uyandırır. Büyük ihtimalle Brezilya polisini uyaran da ABD’dir.
Netice itibariyle olaya karışan uçak ACM Air’e ait. Fakat şirket sahiplerinin bu gelişmelerden haberi olmaz. Olmayabilir. ACM Air’de bu uçuşu organize eden, satışı yapan görevliler de bir broker veya aracı üzerinden uçağı kiralamışsa onlar da gelişmeleri bilmeyebilir. Ancak sivil havacılık kuralları gereği uçağın kaptanın şüpheli kargoyu, garip yüklemeleri kalitesi standartları gereği şirketine iletmesi, bulunduğu ülkenin ilgili otoritesine bildirmesi gerekir. Bunlar yapıldı mı, onu da bilmiyoruz.
Şu aşamada kimseyi suçlamak çok erken. Kokain dolu valizlerin uçağa yükleme aşamasında, polisler uçağın başına gelip, arama yaptıklarında pilotların gerçekle yüzleşmişlerse uçağın ekibine de sorumluluk yüklenemez. Ama bu konuda epeyce gariplik var. Son yıllarda bu tür kamuoyuna yansıyan ve yansımayan hadiselerin Türk tescilli uçaklarla olması yani bizi bulması tesadüf olabilir mi?
Bu olaylar yüzünden Türk sivil havacılığı ciddi darbe alıyor. Sadece iş jetleri değil yolcu taşımacılığı yapan havayolları da etkileniyor. Yetkililerimizin dikkatine…
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.