Uzun bir süredir Türkiye’nin milli ödeme sistemi olan TROY’un neden olması gereken konuma gelemediğini yazıyorum. (Türkiye muadili ülkelerde milli ödeme sistemlerinin payı yüzde 60-65 seviyesinde. GŞ) Özellikle de kamu bankalarının ve kamu kurumlarının TROY’a karşı tutumlarına da sıkça vurgu yapıyorum. Hatta kısa süre önce de önce Bloomberg’de ardından bu köşede en büyük kamu bankasının TROY karşısındaki tutumuna dikkat çektim. Medyada benden başka da TROY hakkında bu kadar yazı yazan, konunun üzerine giden ikinci bir isim de olmadı.
Türkiye’de milli ve yerli ürünlerin önündeki en büyük engelin devlet kurumları olduğunu en iyi bilenlerden birisiyim. Bu sebeple defalarca devletin TROY’a sahip çıkması gerektiğini bu köşede gündeme getirdim. Kamunun imkân ve kaynaklarını kullanan kamu bankalarının, her türlü ödemeleri kesinlikle TROY üzerinden gerçekleştirmelerinin gerektiğini ve bunun için de bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu vurguladım. Zira bürokrasi kısa süreli karına bakıyor ve duygusal hareket ediyor. Böyle olunca yerli ve milli her türlü ürünün kullanılmaması için bolca bahane üretiliyor.
Geçen hafta milli ödeme sistemi TROY hakkında Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanlığı Genelgesi yayımlandı. Böylece bu konuda ben de kendimi önemli bir başarıya imza atmış olarak sayabilirim. Çünkü böyle bir karar çıkmasını hararetle istiyordum. Cumhurbaşkanlığının bu kararı sonrası kamu bankaları ve devlet kurumlarının artık milli ödeme sistemlerine öncelik vermeleri gerekecek. Her türlü ödemeler, maaşlar, esnaf destekleri öncelikli olarak milli ödeme sistemi üzerinden yapılmak durumunda. Karar tavsiye niteliğinde. Fakat neticede “Cumhurbaşkanlığı Genelgesi” olduğundan kamu bankalarının bir bahanesi olmayacaktır.
Ancak kamu bankalarının işin bir yolunu bulup kamuyla ilgili ödemeler için TROY banka kartlarını önereceğini, diğer her türlü işlem için de yabancı ödeme sistemlerinin kredi kartlarını vatandaşın önüne koyacağından adım gibi eminim. Bunun için de TROY yönetiminin aktif olması gerekir. Hatta 2024’te kartlarla yapılan harcamaların yüzde 18’inin TROY üzerinden gerçekleştiği düşünülürse önemli bir tanıtım kampanyası başlatmalarının tam zamanı olduğunu söyleyebilirim.
TROY’u kapsayan “Cumhurbaşkanlığı Genelgesi” kamu kuruluşlarında yerli kartlara öncelik verilmesini öneriyor. Zorunluluk getirmiyor. Kamu kurumlarını davranmaları gereken şekilde tutum almaya teşvik ediyor. Özeti şöyle;
“Kişi veya kurumlara verilecek ya da yenilenecek banka kartı veya kredi kartlarında da kullanıcı tarafından aksi talep edilmedikçe yerli kartlara öncelik verilecek.”
Neden böyle bir karar alındı biliyor musunuz? Çünkü vatandaş kamu bankalarından TROY kart istemesine rağmen verilmiyordu. Özel bankalardan TROY kart almak daha kolaydı. Kısa süre öncesine kadar Türk Hava Yollarının (THY) ödeme sisteminde de TROY geçerli değildi. THY’nin TROY’a ilgi göstermesi gerektiğini tam bir yıl önce bu köşede yazmıştım. Bir ay önce de THY, TROY kartlarla yapılacak ödemeler için kampanya başlattı. Bakalım THY’nin sadakat kartlarında TROY’u ne zaman göreceğiz. Ayrıca birer Türkiye Varlık Fonu (TVF) şirketleri olan; Türk Telekom ile Turkcell’de de TROY ile ödeme yapılırken bir sorun olmaması gerekir. Diğer kamu ve yarı kamu kuruluşlarının da milli pozisyon almaları gerekir.
Devlet kurumları milli ödeme sistemi yerine yabancı ödeme sistemleriyle işlem yapmayı tercih ederse, mesela Amazon gibi e-ticaret sitelerinin ödeme sisteminde TROY’a yer verilmesine rağmen işlem yapılamıyorsa, kimi kime şikâyet edebilirsiniz?
Ayrıca bu ödeme meselesi burada bitecek gibi de değil. Uzun bir süredir devletin milli ödeme sistemine el atması gerektiğini yazdım. Önemli bir karar da yayımlandı. Ancak önümüzdeki günlerde kartları da daha az kullanacağız. Mobil cihazlar üzerinden barkotlu dijital ödeme sistemleri, NFC (Yakın Alan İletişimi) kısa mesafe temassız teknolojilerle ödemeler daha yaygınlaşacak. Dolayısıyla milli dijital ödeme sistemleri için de kamu bankaları, devlet kurumları ve bürokrasi cephesi bir bahane bulmadan tedbir alınması elzem!
Peki ödeme sisteminin parçası olan kartlar veya dijital sistemler üzerinden “milli” olarak işlem yapmak neden önemli? Her şeyden önce çok büyük rakamlar artık ödeme sistemleri üzerinden dönüyor. Milli sistemler devreye girmezse ciddi kaynakların yurtdışına çıkışına engel olunamaz. Ayrıca dijital çağda veriler de çok önemli bir değer. Bu sebep milli sistemler üzerinden Türkiye’nin verisini Türkiye’de tutmanın yolunu bulmamız gerekir. Kısacası önlem alınmazsa yabancı ödeme sistemleri üzerinden veriler de dışarıya akıp gitmeye devam eder…
Kartlarla çok büyük işlem yapılıyor
Mesela geçen yıl; Ocak-Eylül dönemi arasında toplam kartlı ödeme tutarı 2023’ün aynı dönemine göre %101 artarak 11,1 trilyon TL’ye ulaştı. Geçen yılın tüm verilerini kapsayan faaliyet raporu henüz yayınlanmadığından mevcut bu veri üzerinden bir değerlendirme yapabiliriz.
Bankalararası Kart Merkezi’nin üçüncü ara dönem faaliyet raporuna yansıyan rakamların detayları şöyle;
Kredi kartı ile yapılan ödemeler yılın ilk 9 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre %109 artarak 9,32 trilyon TL olurken banka kartı ile yapılan ödemeler %62 artışla 1,59 trilyon TL olarak gerçekleşmiş. Ön ödemeli kartlar ile yapılan ödeme tutarı ise geçen yılın aynı dönemine göre %127 artış göstererek 212,1 milyar TL olmuş. Kartlı nakit çekim tutarı %48 artarak 3,41 trilyon TL’ye, banka kartı ile çekilen nakit tutarı %56 artarak 2,64 trilyon TL’ye, ön ödemeli kartlar ile çekilen nakit tutarı %57 artarak 94,1 milyar TL’ye ve kredi kartı ile çekilen nakit tutarı %22 artarak 675,7 milyar TL’ye ulaşmış.
Türkiye’de ne kadar kredi kartı kullanılıyor?
2024 yılı Eylül ayı sonu itibarıyla, Türkiye’de 127,2 milyon adet kredi kartı, 192,8 milyon adet banka kartı ve 103,1 milyon adet ön ödemeli kart bulunuyordu. Şüphesiz şu an itibariyle yukarıdaki rakamlar yükselmeye devam ediyor.
Bu tablo şunu gösteriyor; Kartlar veya dijital ödeme sistemlerinin yaşamımızı giderek daha fazla kuşatıyor. Hatta bir süre sonra fiziki paranın hayatımızdan çıkması gibi fiziki olarak kredi kartlarının da çıkacağını göreceğiz. Bazı ülkelerde ödemelerin neredeyse tamamı mobil cihazlar üzerinden dijital sistemlerle yapılıyor. Türkiye’de ise halen daha yerli/milli ödeme sistemi TROY’u tam olarak yaygınlaştırabilmiş değiliz.
Kısa süre önce bu köşede TROY’un sahibi konumumdaki Bankalararası Kart Merkezi yetkilileriyle yaptığım görüşmeyi paylaşmıştım. Geçen yıl TROY kartlarla yapılan işlemler, tüm kartlarla yapılan toplam harcamaların yüzde 18’ine ulaşmış. İki yıl öncesine göre çok iyi bir gelişme. Ama olması gereken yer burası değil.
Ayrıca 2023’te ödeme sistemleri üzerinden yaklaşık 500 milyar dolarlık bir işlem yapılmış. Yurtdışına giden komisyon parası ise 500 milyon doların üzerindeymiş. Bu detayları fazla incelemeden, kurcalamadan kabaca yazdım ki rakamların büyüklüğü görülsün.
Bakalım 2025’te TROY nasıl bir performans gösterecek?
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.