Güntay Şimşek
gsimsek@htgazete.com.tr
Bu kadar yoğun gündemi, birbirinden farklı, birbirinden derinlikli ve önümüzdeki yılları şekillendirecek konuları nasıl yorumlamak gerekir? Batılı müttefiklerimizin tepki vermedikleri FETÖ’nün 15 Temmuz hain darbe girişiminin üçüncü yılı anma programları arasında veya denk getirildiği günlerde, Rusya’dan S-400 hava savunma sisteminin Türkiye gelişinin yankılarını nasıl ele almalıyız? Yada bırakın bizimkilerini dünya bu gelişmeyi nasıl görüyor?
‘S-400’ler gelmez’ diyen Türkiye’deki sözde etkili/yetkili çevreler ve uzman zevat takımı bile şaşkın. Halen daha da ABD’den gelecek yaptırım kararlarında kulakları. Türkiye’yi zora sokacak bir karar açıklansa zil takıp oynayacaklar. Ama Batılı müttefiklerimiz içerdeki hayranları kadar hesapsız değil!
Fakat şunu görmek mümkün. ABD’den Rus S-400’ler için gelecek yaptırım kararının, Avrupa Birliği’nden (AB) Kıbrıs için açıklanan veya alınan 4 maddelik yaptırım kararından farkı olmayacak. Yani Türkiye’yi haklı davasında yolundan edecek, Batı kampından da uzaklaştıracak bir şey çıkmayacak gibi görünüyor. Aslında bu aşamadan sonra ne karar çıkarsa çıksın şu veya bu şekilde Türkiye’nin lehine olacaktır. Çünkü geç kaldığımız, yıllarca ihmal ettiğimiz her iki konuda da şu günlerde öncü rol alan, gündem belirleyen Türkiye’nin kararlarıdır.
Öte yandan S-400 konusunda ABD ile müzakereler devam edecek gibi görünüyor. Türkiye’nin en başından beri talep ettiği ortak bir komisyon kurulması önerisi halen daha masada. Bu konuda gelişme olursa şaşmamak lazım.
Program ortağı olduğumuz F-35 savaş uçaklarıyla ilgili tartışmalarda henüz rafa kalkmış değil. Aslında Batılı müttefiklerimizle özellikle de ABD ile yeni bir sayfa açmanın, yeni işbirliği modeli geliştirmenin zihinleri kurcaladığı günleri yaşıyoruz. Bu sebeple ABD S-400’ler ilgili yaptırım kararını açıklamadı. Bir kaç seferdir bu konuyla ilgili toplantılar da erteleniyor. Çünkü dünya atmosferi değişiyor. Çok farklı gelişmeler ve oluşumlar gerçekleşiyor. Yeni bir dönemin kapısını S-400’ler araladığımızı ancak önümüzdeki yıllarda anlayabileceğiz.
S-400 ve F-35 meselelerinin hiçbirisi Türkiye’nin içinde tartıştığımız konulardan önemli değil. İçeride birlik, düzen, adalet, kalkınma, liyakat, yolunda giden işler olursa, dışarıdan gelecek tehlikeler daha kolay atlatılır.
ABD basınına sızdırılan habere göre, Türkiye’ye Rus S-400 hava savunma sistemini teslim almaya başlamasının ardından hangi yaptırım paketini uygulacağını kararlaştırmış. Yaptırımlar da önümüzdeki günlerde açıklanacakmış.
AB’nin yaptırım kararlarını sızdırmasından farklı bir durum var. Çünkü ABD yaptırımlarının yürürlüğe girmesi için Başkan Trump’ın da onay vermesi gerekiyor. Acaba bu sızdırma haber, ‘S-400’ler gelmez’ lobisinde nasıl değerlendiriliyor.
Bakalım S-400’ler Türkiye’yi Batı’ya ne kadar yaklaştıracak veya uzaklaştıracak? Ya da denge nasıl bulunacak? Batı’dan uzaklaşan bir Türkiye’nin Doğu’da değeri de azalacağından denge önemli. Türkiye iki kutup arasında daha değerli hale neden gelmesin?
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.