Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), kartla harcama verilerini değerlendiren analiz yayınlayınca, yerli ve milli ödeme sistemleri ne kadar yer verildiğini merak ettim. Anlaşılan analizde işin bu tarafı düşünülmemiş. Daha genel bakılarak kart kullanım oranındaki artışın etkilerine bakılmış. Ancak, medyaya, “kart kullanımı artıyor” şeklinde haber yansıyınca, bu genel yaklaşımın sebebine anlam veremedim.
Yaşadığımız dijital çağda zaten doğal olarak herkes kredi kartlarıyla işlem yapmak zorunda kalıyor. Ödeme sistemleri, alış-veriş anlayışı değişiyor, bunun en belirgin yansıması da kartlarda olacaktır. Fakat kartlarla ödemeler artınca bize ait olmayan yabancı ödeme sistemlerine hem de daha fazla bağımlılık söz konusu oluyor hem bütün veriler onlar hâkim oluyor hem de gelirlerini katlamış oluyorlar. Merkez Bankası’nın sağladığı verilerle bu şekilde analizi piyasaya bırakmış oluyor.
TCMB yardımcı ekonomistleri Ece Taşan Özel ve Orhun Özel ile araştırmacı Tahamuhammet Süleyman tarafından hazırlanan “Kart Kullanım Oranı ve Kartla Yapılan Harcamalar” analizde de kartla yapılan harcamalardaki artışın yalnızca talep gelişmelerine değil, aynı zamanda tüketicilerin ödeme tercihindeki dönüşüme yani nakitten kartlı ödemeye yönelimin artmasına bağlı olduğu ifade ediliyor.
Analizde kart kullanım eğilimi düzeltilmiş ve düzeltilmemiş harcama verileri arasında 2021 sonrasında önemli bir farklılaşma olduğu ifade ediliyor. Kart kullanım tercihi etkisinden arındırılmış olarak bakıldığında vatandaşın harcamalardaki artışının ılımlı olduğu belirtiliyor. Harcama verileri de özel tüketimin seyri ile oldukça uyumlu olduğu, ancak son yıllarda bu harcamaların ivmelenerek özel tüketim harcamalarından ayrıştığına işaret ediliyor.
Bu ayrışmada, tüketicilerin nakitle ödeme yönteminden kartla ödemeye geçmesinin etkili olduğuna vurgu yapılıyor. Benden buradan hareketle şunu merak ediyorum. Dünyada olduğu gibi ülkemizde kartla ödemeler artıyor. Hatta bazı ülkelerde artık kartla ödemeler de az alıyor, yerini temassız ve barkodlu ödemeler alıyor. Bu durumda ülkemiz yetkilileri, ilgili bürokratlar, bu değişimi, yerli ve milli ödeme sistemleri adına nasıl yönetiyorlar, onu merak ediyorum. Ve aklıma bir kez daha TROY geliyor!
Bilindiği üzere Türkiye’nin yerli ödeme sistemi TROY, T.C. Merkez Bankası’nın hâkim ortağı olduğu Bankalararası Kart Merkezi (BKM) tarafından hizmete sokuldu. Farklı ülkelerde benzer durumda olan kartlara göre de önemli bir başarı yakalamış durumda, ancak daha gidecek çok yolu var. Bunun için BKM’nin yani TROY Yönetimi’nin tanıtıma önem verip, TROY kartının bilinirliğini artırması gerekiyor. Bunun ciddi eksikliği söz konusu. Sanıyorum çok yakında böyle bir tanıtım kampanyasıyla karşımızda çıkacaklar.
Ben de uzun bir süredir TROY kartını gündeme getiriyorum. Yakından da takip ediyorum. Mesela 2023’te yaklaşık 25 milyon TROY kartı kullanıcısı vardı, medyada yerli, milli ödeme sistemi vurgusu yapılınca, vatandaşta da TROY karta yönelik bir uyanma oldu. 2024 sonu itibariyle TROY kart 50 milyon adeti geçti. Peki şu an durum nedir? Onu da sorup öğrendim. Taze bilgi. Temmuz itibariyle TROY Kart sayısı 60 milyon üzerine çıkmış durumda.
Herkeste bir TROY olmalı
Merkez Bankası kartlarla harcamaların giderek arttığını analizlerle izah ettiği gibi vatandaşa da güzel açıklamalarla neden TROY sahibi olması gerektiği ve herkeste bir tane bulunmasının önemi de iyi anlatılmalıdır.
TROY kartın 2024’te işlem hacmi 2,1 trilyon TL’yi aşmıştı. Ocak 2025 itibariyle işlem hacmindeki oranı merak edip sormuştum. Tutar bazında pazar payı %18’in biraz üzerine çıktığın öğrenip, burada yazmıştım. Temmuz ayı itibariyle de pazar payının yatay gitmeye devam ettiği bilgisini aldım. Diğer ifadeyle enflasyon oranında durumunu koruyor, ama yılın ikinci yarısında özellikle tanıtım kampanyasıyla birlikte payının artması bekleniyor.
İşlem hacmi her durumda TROY veya diğer ödeme sistemleri için en önemli kriter. Fakat kart adedi bazında TROY kartın pazar payının yaklaşık %12 seviyesi dikkate alındığında aktif kullanımının çok iyi olduğu gerçeği ortaya çıkmaktadır. Diğer ifadeyle vatandaş benimsemiş, alanlar da yoğun bir şekilde kullanıyor.
Türkiye’de yapılan her 100 TL’lik kartlı ödemenin yaklaşık 18 TL’si TROY ile gerçekleşiyor. Böylece önemli oranda kaynağın yurtdışına transferi de engelleniyor.
Halihazırda yerli ve milli ödeme sistemi TROY, Visa/Mastercard/AmEx gibi uluslararası rakipleriyle rekabet ediyor. Türkiye içinde ne kadar büyürse o derece de yurtdışında yaygınlaşması, kart şebekelerinde yer alması ve kullanımın artması söz konusu olacaktır.
BKM Genel Müdürü Ozan Deniz, 2025 hedefi olarak TROY’un pazar payını %30’a çıkarmayı planladıklarını açıklamıştı. Merakla 6 ayda %18’lerden %30’lara çıkmasını bekliyorum. Daha net ifadeyle nasıl bir stratejiyle bunu yapacaklarını merak ediyorum.
TROY kart hedeflenen pazar payına ulaştığında Discover ve Diners Club ağları üzerinden uluslararası kullanımına nasıl etki yapacağı da dikkat çekici olacaktır.
Netice itibariyle yerli ve milli ödeme yöntemi TROY, Türkiye’de geliştirilen tek ulusal kart ödeme şeması olduğundan, finansal bağımsızlık açısından da oldukça değerli ama, biz ne kadar değerlendiriyoruz?
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.