Her yıl ocak ayında ABD’nin Las Vegas şehrinde küresel elektronik zirvesi gerçekleşiyor. Dijital çağın nereye gittiğini, ne tür yeni buluşların ortaya çıktığını, yıl içinde gündeme gelen gelişmelerin hangi boyutlar kazandığını, özellikle kişisel elektroniğin yakınsama ile dokunduğu tüm alanlardaki ilerlemeleri Consumer Electronics Show’da (CES) görmek mümkün.
Bu sene 7-11 Ocak tarihleri arasında gerçekleşen Las Vegas’taki CES’e 4.500 şirket katılım gösterirken, 141 bin kişi de ziyaret için geldi ve ben dâhil 6 binden fazla medya mensubu bu etkinliği takip etti. Geçen yıla göre fuarın biraz daha sönük olduğu, yeni ürün çeşitliliği anlamında çok fazla sürprizin olmadığı bir etkinlikle karşılaştığımı söyleyebilirim.
Ancak 2024’te sıkça konuştuğumuz yapay zekâ –AI (Artificial Intelligence) artık herkesin ve her şeyin gündemine girmiş durumda. Konuyla ilgisi olmayanlar, henüz yapay zekânın ne olduğunu anlamayanlar, hatta yanından geçmeyen şirketler bile yakın zaman içinde ürünlerinin yapay zekâya kavuşacağını anlattıkları bir CES yaşandı. Yapay zekânın ve veri merkezlerinin ülkelerin geleceğini şekillendirmede çok önemli rol üstleneceğine bu fuarda bolca vurgu yapıldı.
Fakat tartışmalı asıl meseleler her ülkenin teknolojik anlamda erişim imkânı olmadığı yonga (çip) alanında yaşanıyor. Yaşanmaya da devam edecek… ABD ile Çin arasında ilişkileri farklı boyutlara taşıyacak çip teknolojisi yapay zekânın da veri merkezlerinin de çekirdeğinde yer alıyor.
Mesela bu CES 2025’te Intel, AMD ve Qualcomm gibi önemli şirketlerin baskısıyla yapay zekâlı bilgisayar çiplerini tanıttı. Qualcomm, geçen yıl Intel’i bünyesine katmak için girişimde bulunup devamını getirmedi. Akabinde ise yakın zamanda Intel’ın faaliyet alanına gireceğini açıklaması bu alanda hareketliliğe sebep oldu.
İki şirket arasındaki tartışma CES’e de yansıdı ve Intel 200V serisi işlemcilerini, 2025 ve sonrasında satışlarını artıracağı inancıyla öncelikle kurumsal sistemler için hazır hale getireceğini açıkladı. Yapay zekâ baskısı benzer şekilde her sektörü kapsayarak genişleyecek.
Intel’den önce de rakibi ticari sistemler için AMD AI Pro 300 serisi işlemcilerini tanıtmıştı. Çip denince akla gelen en önemli üretici Qualcomm’un da Windows tabanlı bilgisayarlar için kendi Snapdragon X Elite yarı iletken serisiyle Intel’in sahasına gireceğini açıklamış olması yapay zekânın etkisiyle rekabetin daha yoğunlaşacağına işaret ediyor.
Intel’in Core Ultra 200V işlemcisini kullanan dizüstü bilgisayarların, Microsoft Teams kullanırken 10,5 saat, Microsoft 365 kullanırken ise 20,3 saat pil ömrü sunacağı açıklanırken, AMD’nin Ryzen AI 7 Pro 360’ı ise Windows Teams kullanırken 6,1 saat, Microsoft 365 kullanırken 13,5 saat kullanım süresine ulaştığı belirtiliyor. Qualcomm’un Snapdragon X Elite‘i ise Intel’in testlerine göre Teams’de 9,2 saat, Microsoft 365’te 18,5 saat kullanım süresine sahip.
Netice itibariyle Intel, Core Ultra 200V serisinin yalnızca bulutta çalışan uygulamalar yerine cihaz içi AI uygulamalarını kullanmayı hedefleyen kurumsal kullanıcılar için önemli bir değer katacağına işaret ediyor.
Bir yandan veri merkezlerine yatırım yapan şirketler bulut üzerinden işlemlerini anlatırken, diğer taraftan yapay zekâ (AI) ile cihaz içi uygulamaların bulut ve veri merkezlerine sanıldığı kadar ihtiyaç duymayacağına vurgu yapılıyor. Hangi gelişmenin diğerini nasıl etkileyeceğini bugünden tahmin etmek zor! Ayrıca bu alanlarda teknolojik gelişmelere imza atan şirketleri de belli limitlerde dinlemek gerekiyor.
Cihaz içi yapay zekânın, bulut tabanlı yapay zekâ uygulamalarının aksine verilerin internet üzerinden gönderilmesine gerekli kılmadığı için daha iyi, daha güvenli ve daha fazla gizlilik vaat ettiğine dikkat çekiliyor. Mesela Intel’in yapay zekâ uygulamaları için geliştirdiği çipi ile Windows Recall, bilgisayarlarda yapılan işlemlerin anlık görüntüsünü alıp daha sonra onlara kolayca ulaşılmasını sağlayan bir özellik sunuyor.
Yapay zekâ uygulamalarının yeni çip setlerine ihtiyacı var. Bu çipleri de maalesef üreten ülke ve şirket sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Yapay zekâ ile artan verilerin saklanması, işlenmesi, değer olarak pazarlanması da ayrı bir stratejik öneme sahip. Bunun için de veri merkezlerine yatırımlar öne çıkıyor. Hatta veri merkezi yatırımları öylesine hız kazanmış ki şimdiden birçok ülkede bu merkezler çok elektrik tükettiği için eleştiriliyor. Enerji krizleri ve iklim değişikliğinin gelecekteki müsebbibi olarak da gösteriliyor.
Yapay zekâ ile veri merkezlerinin yükü ne kadar hafifleyecek bilinmiyor. Ancak veri merkezleri aynı zamanda bulundukları şehirlere, mahalli otoritelere gelir sağladıkları kadar görsel açıdan da kirletiyorlar. Bulundukları bölgenin endüstriyel alt yapısını enerji verimliliği açısından bozmakla da suçlanıyorlar.
Bu bilgiler aklınızda kalsın. Zira bu yıl daha fazla çip, yapay zekâ ve veri merkezi konuşacağız.
Türkler CES’e cıs demedi ama…
Bu yıl “Dive In” ana temasıyla kapılarını açan fuarda, yapay zekâ, dijital sağlık, mobilite ve sürdürülebilirlik konuları öne çıkan dünyanın en büyük Tüketici Elektroniği Fuarı CES’te Türk teknoloji girişimcileri, startup şirketleri de yer aldı. İki GSM operatörünün; Türk Telekom ve Turkcell yetkilileri de fuara katıldılar.
Türk Telekom’un (TT) girişim sermayesi şirketi TT Ventures PİLOT programıyla destek verilen startup konumundaki girişimler de CES’te ürünlerini tanıttılar. TT’nin Argela ve Netsia gibi grup şirketleri de 5G ve fiber teknolojilerinde sahip oldukları toplam 70 uluslararası patentli ürün için küresel pazarlama çalışması yaptı.
Las Vegas’ta CES’te dikkatimi çeken Türk stratup’lar oldu. TT Ventures bünyesinde yer alan şu şirketlerin bazılarını önceden de biliyordum. Yapay zekâ destekli müşterinin sesi platformu Artiwise, bulut tabanlı perakende teknolojileri platformu egaranti, tedarik zinciri alanında bulut tabanlı maliyet tahmini yapan Costifier… Ve enerji çözümleri kapsamında yeni nesil karbon azaltım hizmetleri sunan Some Carbon, GEN AI alanında yapay zekâ ve kitle kaynaklı veri platformu Coone ve eğitim teknolojileri alanında sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik platformu Nara Türkiye’de geliştirdikleri teknolojileri hem katılımcılara hem de yatırımcılara tanıttılar.
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.