Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı (TSKGV), Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyacı olan savunma sistem ve ürünlerinin modern teknolojiye dayalı olarak geliştirilmesi amacıyla, 1960 ve 1970’li yıllarda Türk halkının bağışları ile kurulan Kara, Deniz ve Hava Kuvvetlerini Güçlendirme Vakıflarının 17 Haziran 1987 tarihli ve 3388 Sayılı TSKGV Kanunu ile birleştirilmesi sonucu kurulmuştur. Havacılık ve savunma alanında ülkemizin millî beka ihtiyaçlarına yönelik projelerin, bağlı Ortaklıkları vasıtasıyla gerçekleştirilmesini sağlayan Vakfımız, faaliyetlerine 26 Eylül 1987 tarihinde başlamıştır. 37 yıldır gururla ve güvenle savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye hedefiyle faaliyetlerine devam etmektedir. Vakfımız ideallerini gerçekleştirirken, yerli ve millî havacılık ve savunma ekosisteminin oluşturulmasına destek olmak üzere önemli çalışmalar yürütmekte, savunma ve havacılık projelerine nakdî katkıda bulunmakta ve kayda değer yatırımlara imza atmaktadır.
Bağımsız bir Türkiye için Vakfımız, çoğunluk hissesine sahip olduğu, ülkemizin gözbebeği millî savunma ve havacılık şirketlerimiz ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN, HAVELSAN, İŞBİR ve ASPİLSAN’ın milletimiz adına, yakından gözetimini yaparak ve bu firmalar arasında koordinasyon sağlayarak faaliyetlerini canla başla sürdürmektedir. Söz konusu şirketlerden ASELSAN; askerî ve sivil haberleşme sistemleri, aviyonik sistemler, elektronik harp ve istihbarat sistemleri, radar sistemleri, hava savunma silah sistemleri, entegre silah sistemleri, seyrüsefer ve güdüm sistemleri, anayurt güvenliği sistemleri, deniz sistemleri, elektro-optik sistemler alanlarında bir dev hâline gelmiş; ulaştırma, trafik, güvenlik ve sağlık gibi sivil sektör alanlarında da etkin konuma ulaşmış ülkemizin güzide bir şirketi olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Diğer taraftan ROKETSAN, ülkemizde roket ve füze sistemlerinin tek tasarımcısı ve üreticisi konumuna gelmiştir. Vakıf kuruluşlarından bir diğeri olan HAVELSAN ise, C5ISR (Siber, Komuta Kontrol, Haberleşme, Bilgisayar, İstihbarat ve Keşif Gözetleme), deniz savaş yönetim sistemleri, simülatör ve eğitim sistemleri, hava komuta kontrol sistemleri, bilgi, iletişim ve güvenlik sistemleri alanlarında yoğun yazılım sistemlerinin geliştirilmesinde lider konumu ile çalışmalarını yürütmektedir. İŞBİR, savunma sanayi başta olmak üzere tüm sektörlerde jeneratör ve alternatör alanlarında söz sahibi konuma ulaşmış olup önemli projeler gerçekleştirmektedir. ASPİLSAN Enerji ise sivil ve askeri ihtiyaçlara yönelik özgün pil, batarya bloğu, enerji depolama sistemleri, raylı ulaşım, havacılık ve denizcilik akü / batarya sistemleri ile sivil sektör ihtiyaçlarına yönelik hücre ve batarya geliştirme konusunda yerli bir yetenek olarak faaliyetlerine devam etmektedir. Tüm bu şirketlerin yanı sıra havacılık ve uzay alanlarında ülkemizin ihtiyaç duyduğu platformları yerli ve millî imkânlarla geliştirmek için yoğun çalışmalar yürüten ve ülkemizde bu alanda ilkleri gerçekleştiren TUSAŞ -Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. geliştirdiği yerli, millî ve özgün hava platformları ve bu alanda yürütülen ülkemizin millî beka projeleri ile dünyanın en büyük havacılık şirketleri arasında yer almaktadır. Son yıllarda TUSAŞ faaliyetlerini oldukça genişletmiş, havacılık ve uzay sanayi sistemlerinin geliştirilmesi, modernizasyonu, üretimi, sistem entegrasyonu ve yaşam döngüsü destek süreçlerinde Türkiye’nin teknoloji merkezi konumuna gelmiştir. Diğer taraftan uydu projeleri ile de ülkemizin uzaydaki gözü olacak ürünler üretmek için çalışmalarını azim ve kararlılıkla devam ettirmektedir. Son günlerde dünya basınında sıkça yer alarak ülkemizin ismini duyurmaktadır. Bunun yanında TUSAŞ’ın en büyük iştiraki ve ülkemizin en önemli stratejik kurumlarından birisi olan TUSAŞ Motor Sanayii A.Ş. (TEI), uçak motoru parça ve modül üretimi, montaj ve test teknolojilerinde bir dünya markası haline gelmiştir. Ayrıca TUSAŞ’ın geliştirdiği platformlar için özgün motorlar geliştirmektedir.
Tüm bu faaliyetleri ülkemizin öz evlatlarının bağışları ile gerçekleştiren Vakfımız, gerçekleştirdiği başarılı çalışmalar ile milletimizin gururu olacak birçok alanda lider ve öncü vasfını her gün daha da perçinlemeyi sürdürüyor. Ülkemizin bekası ve faydasına yönelik önemli projeleri hayata geçiren Vakfımız, dünden bugüne gerçekleştirdiği başarılı faaliyetler ile bugün her biri savunma sanayimizde önemli alanlarda faaliyet gösteren 6 bağlı ortaklığı ve 9 iştiraki olmak üzere toplam 15 şirkette doğrudan hisse sahibidir. Bağlı ortaklıkları, hisse sahibi olduğu şirketlerle birlikte dikkate alındığında ise, toplam 74 şirketin doğrudan ve dolaylı hisse sahibidir. Bu yapısı ile dünyaya örnek teşkil eden başarılı bir model konumuna ulaşmıştır. Nitekim 2024 yılı Savunma Haberleri En İyi 100 (Defense News Top 100) sıralamasında Vakıf şirketlerimizden ASELSAN 42. , TUSAŞ 50. ve ROKETSAN 71. sırada yer alarak Türkiye’yi gururla temsil etmektedirler. Vakfın başarılı olmasındaki en önemli faktör, milletin öz benliğinden doğması, hiçbir kâr amacı gözetmeden sadece ve sadece ülkeye hizmet etme azminde olmasıdır. Yeri gelmişken TUSAŞ’ın en eski binasının üzerinde yazan ve personelimizin motivasyon kaynağı olan;
“Bu tesis bize milletimizin emanetidir. Koruyacağız, yücelteceğiz”.
Fikriyle, inancıyla ve duygularıyla çalışmalarımıza durmaksızın devam ediyoruz. Vakıf şirketlerinde çalışan her bir ferdin de bu şuurda olmasını bekliyoruz. Milletimizin duaları ve desteği hep yanımızdadır.
Vakfımız, bağışçılarının samimiyeti ve desteği ile canla başla çalışmalarını yürütmekte, milletin her ferdine ulaşmaya çalışmaktadır. Buna ilave olarak, Vakfımızın tüm hesaplarının bağımsız bir denetim şirketi tarafından her yıl denetleniyor olması da kendisine duyulan güveni perçinlemektedir. Ayrıca, illerde valilerimiz ve ilçelerde kaymakamlarımız Vakfımızın fahri başkanı olarak oluşturdukları fahri tanıtım kurulları ile halkımız ve Vakıf arasında gönül köprüsünü oluşturarak bu sürece önemli katkılar sağlamaktadırlar. Özveriyle ve gayretle yoğrulmuş çalışmalar gün geçtikçe meyvesini vermekte, milletimizin gözbebeği şirketler hızla büyümektedir. Bu çorbada benim de tuzum olsun diyen bir esnaf bağışçımızın her yıl 18 Mart tarihinde, diğer bir bağışçımızın ise her yıl 30 Ağustos tarihinde elde ettikleri gelirlerin tamamını Vakfımıza bağışlayarak silahlı kuvvetlerimizin güçlenmesine katkıda bulunmaları güzel örneklerdir.
Vakıf, bağlı ortaklıklarının kurumsal ve sürdürülebilir olarak büyümelerine, savunma sistemlerinde yeni teknolojik kabiliyetler kazanılmasıyla yerli katkı payı oranının artırılmasına da katkı sağlamış, Millî Savunma Bakanlığının önemli savunma sanayi projelerine kaynak aktarmıştır. Yurt içinde döviz tasarrufu sağlanmasına, ihracat ile önemli döviz girdisi elde edilmesine ve istihdama katkı sağlayarak ekonomiye destek olmuştur. Bugün sayıları 270.000’i aşan bağışçıları ve 30.000’in üstünde şirket çalışanıyla Vakıf, çok büyük bir aileyi temsil etmekten gurur duymaktadır. Ülkemizin teknolojik bağımsızlığı ve ordumuzun güçlenmesinde doğru adres olan Vakfımız, bağışçılarını ve bağış gelirlerini istikrarlı bir şekilde artırmıştır. Ayrıca, 1993 yılından beri Vakfın yönetim ve sorumluluğunda icra edilen IDEF Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nın da dünyanın en büyük savunma sanayi fuarları arasında yer almasını sağlamıştır. Bir sonraki IDEF, 22-27 Temmuz 2025 tarihinde İstanbul Fuar Merkezi’nde icra edilecektir. Bu yeni yerle birlikte fuarın etkisinin daha da artacağını düşünüyoruz.
Vakfımız, çalışmalarıyla, Türk Milleti ile Türk Silahlı Kuvvetleri arasındaki gönül köprüsünü güçlendirmeye, geleceğin ileri teknolojilerini ürünlere aktararak Türk Silahlı Kuvvetlerinin savaş gücünü artırmaya devam edecektir. Milletimizin gönlündeki özel yerini koruyacak, geleceğe emin adımlarla yürüyecektir. Yazımı vakfın sloganlaşan şu sözleriyle bitiriyorum:
MİMARI SİZ,
TEMİNATI BİZ.
“Bizim hikayemiz, büyük Türk milletinin bağımsızlık aşkının, birlik ve beraberliğinin, teknoloji ve inovasyonla harmanlanmış destansı bir yolculuğudur.”
37. yılımız kutlu olsun. Nice 37 yıllara…
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.
