İsmi hem Amerika Birleşik Devletleri’nde hem de başka ülkelerde birçok kütüphaneye, okula ve sokağa verilen, kısacık hayatı ırkçılık ile mücadeleyle geçen ve 34 yaşında hayata veda eden Afrikalı Amerikalı (Afro-Amerikan) pilot Bessie Coleman havacılıkta unutulmazlar arasındadır. 15 Haziran 1921’de Fédération Aéronautique Internationale tarafından uluslararası pilotluk sertifikasını alan ilk siyahî Kızılderili Amerikalı kadın olarak tarihe geçmiştir. Uçma becerileriyle tanınan Coleman’ın lakapları; “Cesur Bessie”, “Kraliçe Bess” ve “Dünyadaki tek hava yarışçısı” idi.
26 Ocak 1892 tarihinde Amerika’nın Teksas eyaletinde Atlanta şehrinde çiftçi bir ailenin 13 çocuğundan biri olarak dünyaya geldi. 12 erkek kardeşi vardı. Yoksulluğun ve ayrımcılığın acımasız dünyasında büyüdü. Annesi Susan Coleman, Afro-Amerikan bir hizmetçiydi ve babası George Coleman, Kızılderili ve Afro-Amerikan kökenli bir ortakçıydı. 1901’de babası ayrımcılıktan kaçmak için Oklahoma’ya geri dönmeye karar verdi ancak Bessie’nin annesi onunla gitmedi. Bunun yerine, ailenin geri kalanı Teksas, Waxahachie’de kaldı. Bessie, ekstra para kazanmak için annesinin pamuk toplamasına ve çamaşır yıkamasına yardım ederek büyüdü. Altı yaşında evinden dört mil yürüme mesafesinde, tek odalı ahşap bir kulübe olan ve sadece siyahların gittiği ayrılmış okulda eğitim hayatına adım attı. Gittiği okulda çoğu zaman kağıt kalem bile yoktu. O yıllar; Amerika’nın durumu, özellikle de ırkçılık göz önüne alındığında, her şeyin çok kötü olduğu yıllardı. On sekiz yaşına geldiğinde, Oklahoma, Langston’daki Renkli Tarım ve Normal Üniversite’ye (şimdi Langston Üniversitesi) devam etmek için yeterli parayı biriktirmişti. Ancak ilk sömestrden sonra okula gidemediği için üniversiteden ayrıldı.
Coleman 23 yaşına geldiğinde, bir şeyler yapmayı umarak iki ağabeyiyle birlikte yaşamak için Chicago’ya gitti. Burada durum Teksas’a göre biraz daha iyiydi. 1915’te Burnham Güzellik Kültürü Okulu’na gitti ve yerel bir berberde manikürcü oldu. Bu arada, kardeşleri I. Dünya Savaşı sırasında orduda görev yaptı ve Fransa’daki zamanlarından hikâyelerle eve döndüler. Kardeşi John, onunla, Fransız kadınların uçmayı öğrenmelerine izin verildiğini, onun ise uçamadığını belirterek dalga geçti. Maalesef Coleman’ın uçmayı öğrenmesi, hayallerini burada gerçekleştirmesi mümkün değildi. O yıllarda Amerika’da sadece birkaç beyaz zengin kadın, pilot lisansına sahipti. Coleman’ın yaklaştığı her uçuş okulu, hem siyahi hem de kadın olduğu için onu kabul etmeyi reddetti. “Chicago Defender”ın sahibi ve ilk Afrika kökenli Amerikalı milyonerlerden biri olan Robert Abbott’un tavsiyesi üzerine Coleman, o yıllarda ırkçılığın belki biraz daha az olduğu Fransa’da uçmayı öğrenmeye karar verdi. Bu doğrultuda çalışmalar yaptı. Sonunda Coleman, Fransa’nın Le Crotoy kentindeki Caudron Brothers Havacılık Okulu’na kabul edildi. Gitmeden önce Chicago’daki bir Berlitz okulunda akşamları Fransızca öğrendi. 20 Kasım 1920’de, manikürcülükten ve restoran yöneticiliğinden biriktirdikleri ve Abbott ile başka bir Afro-Amerikalı girişimcinin ek mali desteğiyle New York’tan Paris yolculuğuna çıktı. Coleman’ın uçmayı öğrenmesi yedi ay sürdü. Sınıfında Kafkasyalı olmayan tek öğrenciydi ve bazen havada başarısız olduğu bilinen 27 metrelik bir çift kanatta sık sık eğitim gördü. Coleman, eğitimi sırasında bir öğrenci arkadaşının uçak kazasında öldüğüne tanık oldu ve bunu sinirleri için “korkunç bir şok” olarak nitelendirdi. Ancak kaza onu yıldırmadı. 15 Haziran 1921’de Fédération Aéronautique International’den uluslararası pilot lisansını aldı. Coleman’ın hayali bir uçağa sahip olmak ve kendi uçuş okulunu açmaktı.
Lisansını aldıktan sonra Amerika’ya döndü. Medyanın büyük ilgisiyle karşılaştı ve özellikle Afro-Amerikan basında popüler hale geldi. O da bu ününü kullanmaya karar verdi ve tek kişilik usta pilot gösterilerine başladı. Akrobatik uçuşlar yaptı. Ancak ileri seviyede uçuş manevraları yapmayı öğrenmek için Amerika’da onu eğitecek yine kimse bulamayan Coleman, 1922’de Avrupa’ya giderek Almanya ve Hollanda’da yoğun eğitimler aldı. Sonrasında da ülkesine geri döndü.
Bessie Coleman’ın uçakla havada uçakla “Döngüler” yapması ve “8” şeklini yapmasıyla ünlüydü. İnsanlar onun uçuş performanslarıyla büyülendi ve hem Amerika Birleşik Devletleri’nde hem de Avrupa’da daha popüler oldu. Uçuş dersleri vererek ülkeyi gezdi, uçuş gösterilerinde sahne aldı ve Afro- Amerikalıları ve kadınları uçmayı öğrenmeye teşvik etti.
Coleman akrobasi uçuşlarına devam etti. İzleyiciler tarafından çok ilgi görüyor ve birçok programa katılıyordu. Tamamen siyahi müzikal “Shuffle Together”a katılmak üzere onur konuğu olarak davet edildi. Orkestra koltuklarındaki birkaç yüz beyaz da dâhil olmak üzere tüm seyirciler ayağa kalktı ve ilk Afrika kökenli Amerikalı kadın pilotu ayakta alkışladı. 5 yıl içinde sayısız hava gösterisi gerçekleştirdi. Sonraki yıllarda Coleman, diğer Afro-Amerikalıları uçmaya teşvik etmek için öne çıkan konumunu kullandı. Ayrıca, kendi ırkının üyelerini kabul etmeyen yerlerde performans göstermeyi reddetme noktasına geldi.
Uçuş kariyerinin ikinci yılı dolmadan Coleman, ilk büyük uçak kazasını atlattı. 1923 yılının Şubat ayında, uçak motoru aniden çalışmayı durdurdu ve düştü. Kazada ağır yaralandı ve bacağı kırıldı, birkaç kaburgası çatladı ve yüzünde kesikler oluştu. Neyse ki, Coleman yaralarını tamamen iyileştirebildi. Bu kaza onun uçmasını engellemedi. 1925’te havada tehlikeli akrobasi hareketleri yapmaya geri döndü.
Bessie Coleman’ın sıkı çalışması; kendi uçağını, bir OX-5 motorlu Jenny – JN-4’ü, satın almak için yeterli parayı biriktirmesine yardımcı oldu. Kısa süre sonra büyük bir kalabalık için sahne almak üzere Teksas’taki memleketine döndü. Teksas hala ayrı olduğu için, yöneticiler Afro-Amerikalılar ve beyazların stadyuma girmesi için iki ayrı giriş yapmayı planladılar. Coleman, herkesin kullanabileceği tek bir kapı olmadıkça gösteri yapmayı reddetti. Yapılan birçok toplantıdan sonra, yöneticiler tek kapı olmasını kabul ettiler, ancak insanlar yine de stadyumun ayrılmış bölümlerinde oturdular. Coleman, gösteri yapmayı kabul etti ve inançları için ayağa kalkmasıyla ünlü oldu.
Coleman, trajik son uçuşunu 30 Nisan 1926’da Jacksonville, Florida’da yaptı. Tamircisi ve menajeri olan William D. Wills adında genç bir Teksaslı ile birlikte ertesi gün gerçekleşecek bir hava gösterisine hazırlanıyordu. 3.000 ft yükseklikte, Wills kontroldeyken, emniyete alınmamış bir İngiliz anahtarı bir şekilde kontrol dişlilerine takıldı ve uçak beklenmedik bir şekilde dalışa geçti. O zamanlar uçakların bir çatısı, herhangi bir koruması veya emniyet kemeri yoktu. Coleman uçaktan düşerek öldü. Wills, uçağı Coleman’ın yakınına düşürerek öldü. Coleman öldüğünde 34 yaşındaydı. Cenazesine Chicago’nun güney bölgesinde yaklaşık 15.000 kişi katılarak ilk Afro-Amerikan kadın havacıya son saygılarını sundular. Orlando’da düzenlenen anma törenine beş bin kişi katıldı. Coleman’ın ömrü siyahî Amerikalılar için açmak istediği okulu açmaya yetmedi ama The New York Times, Times gibi birçok ünlü gazeteler ve dergiler Coleman’ı o güne kadarki en büyük uçağı uçurmayı başarmış ilk kadın pilot olarak yazdı. Onun kısacık ömründeki mücadelesi takdire şayandı.
1931’de Chicago Challenger Pilotlar Derneği, her yıl Coleman’ın mezarının üzerinden uçma geleneğini başlattı. 1977’de bir grup Afro-Amerikan kadın pilot, Bessie Coleman Havacılık Kulübünü kurdu. Chicago Belediye Meclisi 1992 yılında karar alarak ABD Posta Servisi’nden bir Bessie Coleman pulu çıkarmasını istedi. Kararda, “Bessie Coleman, macera duygusu, olumlu tutumu ve başarılı olma kararlılığıyla binlerce hatta milyonlarca gence ilham vermeye devam ediyor” denildi.
Onun öncü rolü ve azmi; ilk pilotlara, Afro-Amerikalı ve Kızılderili topluluklarına ilham kaynağı olmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.