• Hakkımızda
  • İletişim
  • Uçuş Bilgileri
  • Fırsatlar
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
13 Mayıs 2025
  • Ana Sayfa
  • Havacılık
  • Turizm
  • Seyahat
  • Savunma
  • Uzay
  • Özel Röportajlar
  • Teknoloji
  • Fırsatlar
  • Yazarlar
    • Cem Polatoğlu
    • Kaan Yıldızgöz
    • Güntay Şimşek
    • K. Hakan Çelikoğlu
  • ENGLISH
Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Havacılık
  • Turizm
  • Seyahat
  • Savunma
  • Uzay
  • Özel Röportajlar
  • Teknoloji
  • Fırsatlar
  • Yazarlar
    • Cem Polatoğlu
    • Kaan Yıldızgöz
    • Güntay Şimşek
    • K. Hakan Çelikoğlu
  • ENGLISH
Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Alper Eliçin

İsviçre (İkinci Bölüm)

28-05-2023 07:15
0
İsviçre (İkinci Bölüm)

3454 metre yükseklikteki Jungfraujoch zirvesine giden dişli tren. 1896-1914 arasında inşa edilmiş - Fotoğraf: Haber Aero

PaylaşPaylaşPaylaşPaylaşPaylaşPaylaş

Geçen hafta İsviçre’nin ekonomik yapısına değinerek yazımı sonlandırmıştım. Bu haftaki son bölüme  eğitim sistemini anlatarak başlıyorum.

Ülkede eğitim sistemi bizdeki gibi merkeziyetçi değil. Anayasa gereği eğitimin düzenlenmesi ve içerikleri kantonlara bırakılmış. Çoğu kantonda okul öncesi eğitim 4-5 yaşlarında başlıyor. Bazısında ücretli, bazısında ücretsiz. Ücreti karşılığı çalışan ebeveynlerin çocuklarını kreşe götürmeleri de olası. 5-6 yaşlarında ilkokul başlıyor. Yaşanılan kantonda ağırlıklı olarak kullanılan dilin yanı sıra erken yaşlarda ikinci bir dilin öğretimine başlanıyor. Öğretilen ikinci dil ülkenin bir resmi dili oluyor. Örneğin Almanca’nın geçerli olduğu bir kantondaysanız, ikinci dil genellikle Fransızca oluyor. Ancak, 2000’den sonra bazı kantonlarda İngilizce’ye de öncelik verilmeye başlanmış.

Ortaokulda öğrenciler genellikle üçe ayrılıyor. En yetenekli oldukları düşünülenler liseye devam ediyor ve Matura adı verilen bir sınavı vererek yüksek öğrenime devam edebiliyorlar. Bakalorya ve Abitur gibi oldukça zorlu bir sınav.

İlk, orta, lise ve üniversite eğitimleri ücretsiz. Ancak, isteyen paralı eğitimi de seçebiliyor. Eğitimde ezbercilik yok, öğrencilerin görerek, araştırarak, deney yaparak öğrenmesine öncelik veriliyor. İlkokul birinci sınıfta dersaneye konan bir kuluçka makinesinde civcivlerin yumurtadan çıkmasını izlemek buna bir örnek. Yumurtadan çıkma okul dışı bir saatte de söz konusu olabileceğinden, internet üzerinden gelişmeleri anlık olarak evden izlemek de olası. Aynı şekilde müzelere gittiğinizde eğitmenleriyle gelmiş pek çok sınıfa ders anlatıldığını görebiliyorsunuz. Doğa gezileri de bu eğitimin bir parçası.

Çocuklara gereksiz bilgilerin verilmemesine dikkat ediliyor. Örneğin Çin’in büyük akarsuları ezberletilmeye çalışılmıyor. Mecburi din ve ahlak eğitimi gibi zorlamalar da yok. Amaç hür fikirli, yaratıcı bireyler yetiştirmek. Endoktrinasyon yapılmaya çalışılmıyor.

Toplamda yüksek standartta 12 üniversitenin olduğu İsviçre’de, en tanınmış olanlar daha önce de belirttiğim ETH ve Zürih Üniversitesi. Temel bilimler, yönetim bilimleri, dallarında oldukça önemli başka üniversiteleri de var. İsviçre, Avustralya’dan sonra dünyada en fazla yabancı öğrencinin okuduğu ülke.

ETH (Eidgenössische Technische Hochschule- İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü) – Fotoğraf: Switzerland Global Enterprise

Küçücük İsviçre bilimde harikalar yaratmış. Bu ülkede çalışmalar yapmış bilim insanları arasında en bilineni Albert Einstein. Aslen Alman olan Einstein, 1895’te ETH sınavlarına girmiş ama başarısız olmuş. Fakat fizik ve matematik dehası olduğu fark edildiğinden, sonunda yine de üniversiteye kabul edilmiş. 1896’da Alman vatandaşlığından çıkan Einstein İsviçre vatandaşı olmuş. 20. Yüzyıl’ın başında Bern’e yerleşen Einstein relativite teorisini burada geliştirmiş ve 1921’de Nobel ödülünü kazanmış.

Einsteinhaus Bern – Fotoğraf: Pavla Šourková

Einstein dışında, İsviçre’deki bilim ortamında yetişen ve Nobel ödülü alan yedi bilim insanı, dokuz araştırma yapan organizasyon daha var.  Franz Euler de en tanınmış matematikçileri. Dünyada bugüne kadar verilmiş olan Nobel ödüllerinin 114’ünü bir şekilde İsviçre ile ilişkilendirmek mümkünmüş. Yani ülke, boyuna posuna bakmayın, tam bir temel bilimler devi.

Parçacık fiziği konusunda dünyanın en önemli araştırma merkezi CERN de Cenevre yakınlarında, Fransa ve İsviçre topraklarının altında dev bir çember oluşturuyor. Tek bir atomu bile görebilen taramalı tünelleme mikroskopu (STM), dünyanın denizlerdeki en derin noktasına inebilen batiskaf bu ülkede tasarlanmış ve üretilmiş. İlaç sektöründe de valium (Diazepam) gibi pek çok buluş yapılmış. Uzay araştırmalarında da ülke önemli roller oynuyor.

İsviçre tükettiği enerjinin %56’sını hidroelektrikten, %39’unu nükleer santrallerden elde ediyor. Yani enerji üretiminde küresel ısınmaya etkisi oldukça sınırlı.

Ulaşım açısından Avrupa’nın en yoğun demiryolu ağına sahip olan İsviçre’de, pek çok dağın zirvesine kadar dişli tren teknolojisiyle ve tüneller açılarak ulaşılmış. Neredeyse tamamı elektrikli olan demiryollarıyla yılda 600 milyon yolcu taşınıyor. Dünyanın en derin ve en uzun demiryolu tüneli, 57.1 kilometrelik uzunluğuyla St Gotthard Boğazı’nın altından geçerek İtalya ile Batı Avrupa’yı  en hızlı şekilde birbirine bağlıyor. Bu sayede ülkeyi transit geçen TIR trafiği yer altına alınmış. Otoyol şebekesi ise dünyanın en yaygınlarından biri. Ülkenin her yanına ve tüm komşularına demiryolu ve otoyol inşa edilmiş. Ayrıca etkin bir teleferik şebekesi ve göllerinde vapur trafiği var.

Çevreyi koruma açısından da dünyanın en başarılı ülkelerinden. Adeta tam bir baş belası olan katı çöp geri dönüştürme kuralları var. Kurallara uymayanları çöp detektifleri, attıkları çöpleri analiz ederek belirliyor ve çöpünü düzgün ayrıştırmayanlara çok ağır para cezaları veriliyor. İsviçre dünyanın en çevreci on ekonomisinden biri.

Erkeklerin %20-24’ünün, kadınların %6.5’inin esrar (marijuana) kullandığı belirlenmiş. İsviçre’nin beş kenti de Avrupa’nın en fazla kokain kullanılan kentleri arasında. Ülkenin en ciddi sorunlarından biri uyuşturucu. Kullananları cezalandırmak yerine tedavi etmeye önem veriyorlar. Ayrıca AIDS, sarılık gibi hastalıkların yayılımını önlemek için devlet bedava enjektör dağıtıyor, tedavi olanakları sağlıyor. Ek olarak bağımlılara kontrollü olarak kullandıkları uyuşturucuyu veya zararsız türevlerini vererek para bulmak için yasadışı işlere girişmelerini engellemeye çalışıyor.

Toplumun tümü özel sağlık sigortası almak zorunda. Oldukça pahalı olan bu sigorta, ülkede yaşayan herkes için geçerli. Sigorta şirketleri sağlık durumuna bağlı kalmaksızın herkesi sigortalamakla yükümlü. Hastalık ya da engel durumuna göre ayrım yapılamıyor.

Verem ve sinir hastalıkları sanatoryumlarının öncülerinden olan İsviçre’de her altı kişiden birinin sinirsel problemleri olduğu tahmin ediliyor. Sağlık hizmeti genelde yüksek standartta ve toplum verilen sağlık hizmetinin kalitesinde genelde memnun.

Çok kültürlü bir toplum olan İsviçre, edebiyat, güzel sanatlar, mimari ve müziğe önemli katkılarda bulunmuş ve bu üretkenlikleri bugün de devam ediyor. Friedrich Dürrenmatt, Max Frisch gibi Almanca edebiyatın tanınmış yazarları bu ülkeden. Fransızca edebiyat açısından da Jean-Jacques Rousseau önemli isimlerden.

Johanna Spyri’nin Heidi’sini de aramızda okumayan pek yoktur sanırım. Hikaye Chur’da yaşamış olan Heidi Schweller’in gerçek yaşam hikayesinden esinlenmiş. Ancak, İsviçre’de 1981’e kadar özellikle fakir ailelerin çocuklarının, iyi bakılamayacakları düşüncesiyle, ailelerinden zorla alınıp başka ailelere besleme olarak verilmiş, adeta köle gibi çiftliklerde çalıştırılmış olması da işin bir başka yönü. İsviçre bu utancıyla yeni yeni 2013’te yüzleşmeye başlamış. Heidi çizimlerinde kendisinin çıplak ayaklı çizilmesi de sanki bu rezaletin bir simgesi.

Heidi Schweller – Fotoğraf: Swissinfo.ch

En tanınmış ressamları da kübizmin babası sayılabilecek Paul Klee. Klee uzun yıllar Bern’de yaşamış. Ayrıca İsviçre’nin pek çok önemli müzik kompozitörleri ve mimarları da var.

İsviçre’de spor deyince ilk akla gelenler kayak, snowboard ve dağcılık. En çok izlenen spor dallarıysa, futbol, buz hokeyi ve tenis. Tenis deyince Roger Federer’e değinmeden olmaz. Herhalde İsviçre’nin gelmiş geçmiş en başarılı ve uluslararası düzeyde tanınan sporcusu.

İsviçre mutfağına gelince… Peynir başta olmak üzere süt ürünleri tüm dünyada tanınıyor. Ülke dışında pek bilinmese de çok kaliteli şarapları var.

İsviçre’de çikolata kültürü apayrı bir olay. Belçika ile birlikte bu konuda tüm dünyada başı çekiyor. Lindt, Nestle, Cailler, Toblerone, Frey, Laederach, Sprüngli, Milka, Suchard en tanınmış markalarından bazıları. Ayrıca onlarca, belki yüzlerce artizan çikolata üreten butik işletmeler var. Çikolata İsviçre kültürünün bir parçası…

Ancak, peynir, şarap ve çikolata dışında İsviçre mutfağının hali neredeyse içler acısı. Bizim Türk mutfağının yanına yaklaşması mümkün değil. En tanınmış yemekleri kökenleri Bern’de olan Röstli. Röstli kabaca rendelenmiş peynir, tereyağı ve patatesten oluşuyor. Sote edilerek veya tavada hafifçe kızartılarak yapılıyor. Fırınlamak da bir seçenek. Son yıllarda içine, başta karabiber olmak üzere çeşitli baharatlar, salam, elma, vs eklenerek daha leziz bir hale getirilmeye başlanmış. Bern’de kahvaltı amaçlı olarak yaratılan röstli şimdi normal yemek olarak tüketiliyor. Yanında ıspanak, küçük soğanlar ve kornişon turşusu ile sunmak da olası.

Fotoğraf: fokus.swissRösti daha çok Almanca konuşulan bölgelere ait bir yemek olsa da, tüm ülkede yapılıyor. Fransızlar Bern kökenli olması nedeniyle bu yemeğe “röstis bernais” adını veriyor. İsviçre’nin Fransızca ve Almanca konuşulan bölgelerini birbirinden ayıran dil sınırına da Rösti Hendeği adı da veriliyor.

Rösti Hendeği

Ağır ateş üzerinde kaynayan erimiş peynire, özel çatallarla, ekmek, sebze veya et parçacıkları batırılarak tüketilen fondü ve yine peynirden yapılan ve patatesle servis edilen raklet de diğer bilinen yemekleri arasında.

Tüm bu yerel yemeklere ek olarak İsviçre’de dünyanın her köşesinden en kaliteli yemekleri sunan restoranlar var tabii. Aynı şekilde dünyanın her köşesinden gelen ürünlerle bu yemekleri evlerde de hazırlamak mümkün.

Yazımı Wilhelm Tell ile bitirmek istiyorum. Wilhelm Tell, çoğumuzun çocukluğunda okuduğu, aynı adlı kitapta geçen ‘İsviçreli’ bir halk kahramanı. Uri Kanton’undan. Anlatıya göre Tatar yayı kullanan Tell, İsviçre’nin Avusturya’ya karşı verdiği bağımsızlık mücadelesine katılmış. Avusturya imparatorunun İsviçre’ye atadığı valinin bir meydana astırdığı şapkasını selamlamadığı için idama mahkum olmuş. İdamdan kurtulması için ise oğlunun başına konan bir elmayı uzak bir mesafeden ok ile vurması şartı getirilmiş ve Wilhelm Tell bunu başarmış. Hikaye aslında oldukça uzun ve heyecanla okunuyor.

İsviçre bu efsaneyi iyice sahiplenmiş. Dünyaya sempatik görünmek ve turizmden para kazanmak için başarıyla kullanıyor. Ülkede Wilhelm Tell anıtları, adına, ülkeyi kuran ilk üç kantonu birbirine bağlayan, dağları, ormanları aşan yürüyüş yolları var.

Ancak, daha önce de belirttiğim gibi ülkeye adını veren Schwyz Kantonu’na gittiğimde, gerçekle karşılaştım. Aslında Willhelm Tell diye bir İsviçreli yok. Tell’in büyük olasılıkla Kuzey Avrupa’da, Danimarka’da yaşayan bir halk kahramanı olduğu sanılıyor. Bluetooth isimli bir Danimarka kralına isyan etmiş. İsviçre folkloruna sonradan adapte edilmiş.

Sonuçta gerek Heidi, gerekse Wilhelm Tell gerçekleri anlatmayan hikayeler…

 

Yazarın Diğer Yazıları

Bern Üniversitesi

Devletin gaspı

Bir zamanlar Peru-Bolivya Bölüm 4

Bir başka 23 Nisan

Bir Zamanlar Peru-Bolivya Bölüm 3

Bir zamanlar Peru-Bolivya – Bölüm 2

Bir gariban geldi mahallemize

Ferdinand Marcos

F-35 almak ne kadar akılcı?

Günün anlam ve önemine binaen

Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.

Bildirimleri kapat
Önceki yazı

Asisguard’a Afrika’da sınır güvenliği görevi

Sonraki yazı

Sabiha Gökçen’de 68 kilo insan saçı ele geçirildi

İlgiliYazılar

Türkiye’de yaşayanlara Kıbrıs Türklerini anlama rehberi-2

KKTC’de enflasyon neden Türkiye’den çok daha yüksek?

15/12/2024
İsviçre izlenimlerim

Ne olacak bu İsviçre’nin hali?

17/11/2024
Havayolları 2023’te kâr etmeye başlayacak

İsveç uçağı yolda kaldı, Bakanlar Ankara’ya gelemedi

18/09/2024
Bu İngilizler aptal olmalı

Bu İngilizler aptal olmalı

08/09/2024
Sonraki yazı
Sabiha Gökçen’de 68 kilo insan saçı ele geçirildi

Sabiha Gökçen'de 68 kilo insan saçı ele geçirildi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SÜRMANŞET

Ülkemizin ilk turboşaft motoru: TEI-TS1400

Ülkemizin ilk turboşaft motoru: TEI-TS1400

12/05/2025
Katar’ın 747’si Trump’ın ‘Air Force One’ı olacak!

Katar’ın Trump’a jet hediyesi iddiası, CIA’yı harekete geçirdi!

12/05/2025
Sovyet uzay aracı 53 yıl sonra düştü!

Sovyet uzay aracı 53 yıl sonra düştü!

10/05/2025
Almanya Başbakanı Merz’ten Türkiye ziyareti öncesi Eurofighter mesajı

Almanya Başbakanı Merz’ten Türkiye ziyareti öncesi Eurofighter mesajı

10/05/2025

Öne Çıkanlar

Üstün zekâlı çocuklar projeleriyle TEKNOFEST’e hazırlanıyor

TEKNOFEST’in ‘Sanayide Dijital Teknolojiler Yarışması’na başvurular sürüyor

13/05/2025
Füze ile düşürülen yolcu uçakları

ICAO: Malezya uçağının düşürülmesinden Rusya sorumlu

13/05/2025
Askeri helikopter denize acil iniş yaptı!

Askeri helikopter denize acil iniş yaptı!

13/05/2025
THY, uçak finansmanında dünyaya öncü oldu

THY, uçak finansmanında dünyaya öncü oldu

13/05/2025
Havacılık, Savunma, Uzay ve Teknoloji Haberleri

Haber.aero haber içerikleri (fotoğraf, yazı, video) kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, içeriklerin tamamı kullanılamaz.  Kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.

  • Künye
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Uçuş Bilgileri
  • Gizlilik Politikası

Copyright ©️ 2021- Tüm haklar saklıdır. HTS İletişim A.Ş. Türkiye'nin Havacılık, Turizm ve Savunma Sitesi

Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
  • Ana Sayfa
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Havacılık
  • Turizm
  • Seyahat
  • Savunma
  • Uzay
  • Özel Röportajlar
  • Teknoloji
  • Yazarlar
    • Cem Polatoğlu
    • Güntay Şimşek
    • K. Hakan Çelikoğlu
    • Kaan Yıldızgöz
    • Alper Eliçin
    • Av. Görkem Gökçe
    • Prof. Dr. Fahrettin Öztürk
    • Editör
    • Bir Görüş
  • English
  • Fırsatlar
  • Gizlilik Politikası
  • Künye

Copyright ©️ 2021- Tüm haklar saklıdır. HTS İletişim A.Ş. Türkiye'nin Havacılık, Turizm ve Savunma Sitesi

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms bellow to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist