• Hakkımızda
  • İletişim
  • Uçuş Bilgileri
  • Fırsatlar
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
11 Mayıs 2025
  • Ana Sayfa
  • Havacılık
  • Turizm
  • Seyahat
  • Savunma
  • Uzay
  • Özel Röportajlar
  • Teknoloji
  • Fırsatlar
  • Yazarlar
    • Cem Polatoğlu
    • Kaan Yıldızgöz
    • Güntay Şimşek
    • K. Hakan Çelikoğlu
  • ENGLISH
Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Havacılık
  • Turizm
  • Seyahat
  • Savunma
  • Uzay
  • Özel Röportajlar
  • Teknoloji
  • Fırsatlar
  • Yazarlar
    • Cem Polatoğlu
    • Kaan Yıldızgöz
    • Güntay Şimşek
    • K. Hakan Çelikoğlu
  • ENGLISH
Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
Ana Sayfa Yazarlar Alper Eliçin

Stratejik bir fırsat penceresi: Gripen E

10-07-2022 14:41
0
Stratejik bir fırsat penceresi: Gripen E

Fotoğraf: SAAB

PaylaşPaylaşPaylaşPaylaşPaylaşPaylaş

Türkiye’nin sık sık ciddi stratejik hatalar yaptığı herkesin malumu. Örnek vermek gerekirse, enerji konusunda Rusya’ya bağımlılık ilk aklıma gelen konulardan biri. Ham petrol ve dizel gibi türevlerinde, doğalgazda, kömürde Rusya Federasyonu’na ciddi şekilde bağımlıyız. Rusya’ya olan karbon kaynaklı enerji bağımlılığımızı en aza indirmek için çaba gösteriyoruz ama, bu o kadar kolay olmuyor. Bu durum, bizim dış politikada hareket esnekliğimizi ciddi şekilde kısıtlıyor. Ukrayna savaşında gördüğümüz gibi, enerji çok rahatlıkla silah olarak etkin bir şekilde kullanılabiliyor.

Enerjide karbon temelli kaynaklarından uzaklaşmaya çalışırken, dört üniteli dev bir nükleer santralın yapımını ve işletilmesini de Rusya’ya vermiş olmamız tam bir stratejik hata. Sırf bu nedenle, Rusya’ya bağımlılığımız en az 60 yıl daha sürecek gibi.

Tek ülkeye bağımlılık konusunda ikinci örnek Türk Hava Kuvvetleri ile ilgili. Türk Hava Kuvvetleri envanterindeki tüm avcı, bombardıman, erken uyarı, tanker uçakları ABD ürünü. ABD bizi bu sayede siyasi baskı altında tutabiliyor. Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında gündeme gelen silah ambargosu, günümüzde de çok etkin bir şekilde hava kuvvetlerimizi etkiliyor. F35 projesinden çıkarılmamız, F16 satın alma ve eski F16 modellerinin/bloklarının yenilenmesi konusunda ciddi bir ayak sürümeyle karşı karşıya olduğumuzdan, hava kuvvetlerimiz eskidi ve etkinliğini kaybetti. Başarılı bir şekilde geliştirdiğimiz SİHA’lar hava kuvvetlerinin zafiyetini telafi etmekten şimdilik çok uzak. Kendi uçağımızı geliştirmeye çalışırken bile ABD’nin engellemeleri devam ediyor.

Öte yandan bize verilmeyen silahlar, Fransa ve ABD tarafından çevremizdeki ülkelere satılıyor. Hatta Ukrayna’da popüler olan Javelin tanksavar silahı PKK/YPG’ye bile verilmiş. Bize ise, yıllardır talep etmemize rağmen verilmedi.

Özellikle Yunanistan’a satılan muazzam miktarda silah, Rusya’ya karşı alınmış gibi gösterilse de, Yunanistan açısından asıl hedefin Ege’de kesin üstünlük sağlamak olduğu açık. Yunanistan’ın harcama boyutu istatistiklere de yansımış durumda. Artık NATO’da, milli gelirine oranla en fazla askeri harcama yapan ülke ABD değil, Yunanistan. BBC’de yayınlanan tabloyu bu bağlamda dikkatinize sunmak isterim.

Hava kuvvetlerimizin ABD bağımlılığı devam ederken, deniz kuvvetlerimiz, başta Milgem projesi olmak üzere, hem platform hem de donanım konusunda büyük oranda millileşmiş durumda. Almanya, İspanya, İtalya gibi ülkelerle yapılan işbirlikleri sayesinde de seçenekleri oldukça zengin.

Sonuç olarak, Türk Hava Kuvvetleri’nin ABD’ye olan bağımlılığının elden geldiğince azaltılması Türkiye’nin ülke güvenliği açısından büyük önem taşıyor.

Bilindiği gibi 28 Haziran 2022’de İspanya’da gerçekleştirilen NATO zirvesi paralelinde, Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in kolaylaştırıcılığında bir toplantı yapıldı ve sonucunda bir mutabakat belgesi imzalandı. Bu belgenin 7. maddesinde, ‘Türkiye, Finlandiya ve İsveç, aralarında artık hiçbir silah ambargosu olmadığını teyid ederler’ deniyor.

Yazılanların ne kadarının kağıtta kalacağı, ne kadarının uygulamaya gireceği halen meçhul. İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine kabul edilmesi için tahminen sekiz aylık bir süreç var. Sonunda tekrar Türkiye’nin onayı istenecek.

Bu süreç Türkiye’ye, özellikle İsveç’in iyi niyetini test edebileceği bir fırsat penceresi sunuyor. Bu sadece Türkiye’nin terörist diye tanımladığı kişilerden kaçının iade edileceği ile kısıtlı değil. Daha önemli bir fırsat daha var. O da, İsveç’ten Gripen E/F savaş uçakları alınması, bu ülkenin TFX için ortak üretime davet edilmesi ve ABD’den yeni F16V satın alma talebinden de vazgeçilerek, sadece eldeki F16’ların bir bölümünü modernize etmek için gerekli kitlerin edinilmesi. Bu sayede, Yunanistan’ın geçmişte Mirage 2000’lerle, şimdi de Rafale’lerle yaptığı gibi, Türkiye de kaynak ülke çeşitlendirmesine gidebilir.

İsveç’in savaş uçağı üretimi oldukça eskilere dayanıyor. 1955’te Saab 35 Draken ile başlamış. Zaman ile teknolojilerini, üretim yetkinliklerini geliştirmiş. 1979’da ise Saab JAS 39 uçakları üzerinde çalışmaya başlamış. Gripen’lerin A-F modellerinin  altmışdördü İsveç Hava Kuvvetleri’ne teslim edilmiş. 1996’dan beri İsveç Hava Kuvvetleri tarafından kullanılıyor. (Bkz. Bir Macar Gripen C’nin gösteri uçuşu: https://www.youtube.com/watch?v=a_RPTpfxNyM )

Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Güney Afrika Cumhuriyeti ve Tayland hava kuvvetlerinde de bu uçaklardan var. 2020 itibarıyla 271 adet Gripen’in teslimatı yapılmış. Eurofighter ve Rafale uçaklarının avioniği Gripen avioniği esas alınarak geliştirilmiş.

Gripen E ve çift koltuklu F modelleri 2013’te geliştirilmeye başlanmış. Kasım 2021’de ise İsveç ve Brezilya hava kuvvetlerine ilk altı uçak teslim edilmiş. Gripen’lerin tasarımından kaynaklı bazı özellikleri var. Ultrahafif uçaklar olarak tasarlanmışlar. 500 metrelik pistlerden bile kalkabiliyorlar. Bu, bir savaş halinde havalimanlarının hasar görmesi durumunda uçakların yollardan kalkmasına, gerektiğinde ormanlar ve vadiler içerisine saklanmasına olanak veriyor. Kırk yıllık yaşam süresi üzerinden hesaplandığında, maliyeti F16’ların yarısına geliyor. Etkinliği son derece yüksek. Ege ve Doğu Akdeniz’de söz konusu olduğu gibi, Türkiye’ye yakın bölgelerde çıkacak hava çatışmalarında Rafale uçaklarına karşı daha etkin.

Gripen E/F’leri, uçağı kullanacak olan hava kuvvetlerinin ihtiyaçlarına göre konfigüre etmek oldukça kolay. Tasarım bu bağlamda çok esnek tutulmuş. Bakımının ucuz ve kolay olması, daha üretim aşamasında düşünülmüş. Alıcı uçağa kendi yazılımını yükleyebiliyor. ABD’nin yaptığı gibi, bu konularda bir kısıt getirilmemiş.

Yer ve deniz hedeflerine saldırı yapıldığında, yerde ikmal süresi yirmi dakika; avcı uçağı olarak kullanıldığında ise bu süre on dakikaya iniyor.  Bu hazırlık için de, sadece bir teknisyen ve beş erbaş yeterli. Adeta Formula 1 yarışlarındaki pit stop gibi bir durum söz konusu. Bu sayede uçaklar daha fazla havada kalabiliyor. Uçaklar NATO standartlarıyla tam uyumlu.

 Gripen E Gripen FGripen Deniz
Koltuk sayısı121
Boy15,2 metre15,9 metre15,2 metre
En8,6 metre8,6 metre8,6 metre
Maksimum kalkış ağırlığı16500 kg16500 kg16500 kg
Maks güç98 kN98 kN98 kN
Savaş istasyonları101010
Operasyon arası yerde kalış süresi10-20 dakika10-20 dakika10-20 dakika
Havada yakıt ikmaliEvetEvetEvet
Mauser BK27 mm topEvet–Evet
Saab Gripen E/F spesifikasyonları. Kaynak: www.saab.com

Tabii ki, her uçak gibi güçlü yanlarının yanısıra bazı zaafiyetleri de var. Bunların en önemlisi menzil sorunu, ama Ege, Doğu Akdeniz, Güney Doğu gibi bölgelerde bizim için sorun değil. Ayrıca zaten havada ikmal özelliği de var.

Alaska’da yapılan bir simülasyonda, Gripen’in üç C modelinin, üç ayrı sortide kayıp vermeksizin 5 adet F16 Blok 50, 1 Eurofighter Typhoon düşürdüğü biliniyor. Norveç Kraliyet Hava Kuvvetleri ile yapılan ve üç sortiden oluşan bir başka tatbikatta ise üç Gripen C’nin, bir uçak kaybına karşın 15 F16 Blok 50 düşürdüğü de kayıtlara girmiş durumda. F16V’lerin de Gripen E’lere karşı pek şansı olmadığı düşünülüyor. Burada da Gripen E’nin radar üstünlüğü devreye giriyor.

İkinci sorun ise yedek parça ile ilgili. Rusya-Ukrayna savaşında da gözlemlediğimiz gibi, uzayan bir savaşta lojistik çok önemli. Binlercesi üretilmiş olduğundan, F16 kullanıcılarının bir ambargo uygulaması dışında parça sorunu yok. Gripen’de ise yedek parça üretimi İsveç ve şimdi biraz Brezilya kaynaklarına bağlı ve üretim kapasitesi kısıtlı. Kendi üretimimizi yapsak bile sorun olabilir. Ancak TFX’de de bu konunun sorun çıkaracağını unutmayalım.

Fotoğraf: SAAB

Brezilya‘da Gripen E bu ülke ile ortak üretiliyor. Yani Türkiye’de de üretmek olası. Ancak, uçağın bize özgü iki sorunu daha var. Bunlardan ilki, başta motor olmak üzere, Gripen’lerin hala % 20-30 oranında ABD teknolojisine bağlı olması. Volvo-GKN Sweden’in ürettiği motorların temeli bir General Electric motoruna, yani ABD lisansına dayanıyor. Bir anlamda Atak helikopterlerine benzer bir durum söz konusu. Ancak Batı’da, ABD teknolojisinden tam bağımsız üretilen savaş uçağı da zaten yok.

Gripen E’yi deniz platformlarına uyarlamak da olanaklı ve bu Türkiye için son derece önemli. F35B alma şansımızı kaybettiğimizden dolayı, Anadolu ve ilerde üretilmesi düşünülen Trakya gemileri için şu sıralarda geliştirilmekte olan TB2’nin deniz platformlarına inebilecek modeli TB3 dışında bir seçeneğimiz yok.

Son olarak, Gripen E yazılımında, F35A’dan bildiğimiz, her şeyin uzaktan ABD tarafından kontrol edilmesi, uçağın ABD tarafından uzaktan kilitlenmesi ve uçamaz hale getirilmesi olanağı yok. Askeri konularda uzmanlaşmış medyada, Gripen E’yi F35A ile bile karşılaştıran makaleler var. Ancak her şeyin başında, F35’in 5. Nesil, Gripen E’nin ise 4+ olduğunu unutmamak lazım. Yine de, avionik ve elektronik savaş konusunda son derece gelişmiş olduğunu, ”afterburner” kullanmaksızın uzun süreler süpersonik hızda uçabildiğini, kullandığı meteor füzelerinin F35’lerde kullanılan Aim-120-D’lerden daha üstün olduğunu da vurgulamak lazım. Radarları ve ağ yapısına entegre olmaları da F35 kadar olmasa da oldukça gelişmiş.  (Bkz: https://www.saab.com/products/gripen-e-series )

Sonuç olarak Gripen E, Türkiye açısından, gerek F16V gerekse F36B için, hatta kısmen F35A için bir alternatif olabilir. Ayrıca hava kuvvetlerinde sadece ABD’ye bağlı olmak riskini büyük oranda azaltır. İsveç’in Madrid’de attığı imzaya ne kadar uyacağı konusunda da bir test özelliği taşımaktadır.

Gipen E konusunda Türkiye ve İsveç anlaşabilirlerse, kazan-kazan bir durum ortaya çıkacaktır. Türkiye yukarıda değindiğim kazanımları elde ederken, İsveç de kendi havacılık endüstrisi için büyük bir pazara kavuşacak, üretim maliyetlerini düşürecek, hızla gelişmekte olan Türk havacılık sanayiinde önemli bir yer edinecektir. Ayrıca TFX projesine katılmak olanağının ortaya çıkması İsveç için de büyük bir kazanç olacaktır.

TFX’de Britanya’nın katkısı olacağı, Saab’ın ise Britanya’nın Tempest isimli altıncı nesil uçağında partner olduğu düşünülürse, ileride Türkiye’nin de Tempest’e katılması gündeme gelebilir. Bu durum hem Türkiye’nin hem de Britanya’nın uzun vadeli ulusal çıkarları ile de uyumludur.

Konu daha detaylı incelendiğinde, Türkiye için cazip olmayan şu anda öngörülemeyen bazı detaylar ortaya çıkabilir. İşin detaylı analizi ancak teknik verilere erişebilen uzman bir ekip ve askeri stratejisyenlerin ortak çalışmalarıyla yapılabilir. Böyle bir çalışmada açık fikirli olmak ve alışkanlıklar nedeniyle ABD teknolojisi saplantısına kapılmamak önemlidir. Pilot camiasının büyük uçak, güçlü motor arzusu da değerlendirmeleri subjektif olarak etkilememelidir.  Gripen E seçimi, Milgem gibi bir proje olan TFX’de, çok daha hızlı hareket edebilmek için bir fırsat ortaya çıkarabilir. Konu sadece askeri değil, aynı zamanda diplomatik ve stratejiktir.

Türkiye’nin Gripen’le ilgilenmesi, eğer hala arzu ediyorsak, ABD’nin istediği zaman uçağı uzaktan kilitleyebildiği F35’lerin alımını bile yeniden gündeme getirebilir. Nitekim, ABD’nin Kanada’yı Gripen E‘den vazgeçirmek ve F35 satabilmek için epey uğraştığı, ticari avantajlar sağladığı ve politik zorlamalarda bulunduğu unutulmamalıdır.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Bern Üniversitesi

Devletin gaspı

Bir zamanlar Peru-Bolivya Bölüm 4

Bir başka 23 Nisan

Bir Zamanlar Peru-Bolivya Bölüm 3

Bir zamanlar Peru-Bolivya – Bölüm 2

Bir gariban geldi mahallemize

Ferdinand Marcos

F-35 almak ne kadar akılcı?

Günün anlam ve önemine binaen

Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.

Bildirimleri kapat
Önceki yazı

Havalandığı zaman 20 savaş uçağını göklerde tutabiliyor

Sonraki yazı

Antalya Havalimanı bayramda rekor tazeledi

İlgiliYazılar

Kolombiya’dan Saab Gripen hamlesi!

Kolombiya’dan Saab Gripen hamlesi!

04/04/2025
Katar’ın F-35 alımına İsrail freni

F-35 almak ne kadar akılcı?

25/03/2025
Türkiye’de yaşayanlara Kıbrıs Türklerini anlama rehberi-2

KKTC’de enflasyon neden Türkiye’den çok daha yüksek?

15/12/2024
Stratejik bir fırsat penceresi: Gripen E

İsveç C-390, Brezilya Gripen alacak

11/11/2024
Sonraki yazı
TAV Havalimanları’nın yolcu sayısı yüzde 13 arttı

Antalya Havalimanı bayramda rekor tazeledi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SÜRMANŞET

Almanya Başbakanı Merz’ten Türkiye ziyareti öncesi Eurofighter mesajı

Almanya Başbakanı Merz’ten Türkiye ziyareti öncesi Eurofighter mesajı

10/05/2025
Pegasus’tan 2025’in ilk çeyreğinde 62 milyon euro zarar

Pegasus’tan 2025’in ilk çeyreğinde 62 milyon euro zarar

09/05/2025
THY’nin uçuşları KKTC’de hissedilmiyor!

THY’nin uçuşları KKTC’de hissedilmiyor!

08/05/2025
Fenix Uçuş Okulu ve Aquila eğitim uçak kazalarında zirvede!

Fenix Uçuş Okulu ve Aquila eğitim uçak kazalarında zirvede!

07/05/2025

Öne Çıkanlar

Bern Üniversitesi

Bern Üniversitesi

11/05/2025
Havalimanlarından 7 ayda yaklaşık 130 milyon yolcu uçtu

Sabiha Gökçen, Avrupa’nın en popüler 10 rotası arasında

11/05/2025
Copenhagen Air Taxi, Gazipaşa-Alanya’ya ilk uçuşunu yaptı

Copenhagen Air Taxi, Gazipaşa-Alanya’ya ilk uçuşunu yaptı

11/05/2025
Sovyet uzay aracı 53 yıl sonra düştü!

Sovyet uzay aracı 53 yıl sonra düştü!

10/05/2025
Havacılık, Savunma, Uzay ve Teknoloji Haberleri

Haber.aero haber içerikleri (fotoğraf, yazı, video) kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, içeriklerin tamamı kullanılamaz.  Kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.

  • Künye
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Uçuş Bilgileri
  • Gizlilik Politikası

Copyright ©️ 2021- Tüm haklar saklıdır. HTS İletişim A.Ş. Türkiye'nin Havacılık, Turizm ve Savunma Sitesi

Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
  • Ana Sayfa
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Havacılık
  • Turizm
  • Seyahat
  • Savunma
  • Uzay
  • Özel Röportajlar
  • Teknoloji
  • Yazarlar
    • Cem Polatoğlu
    • Güntay Şimşek
    • K. Hakan Çelikoğlu
    • Kaan Yıldızgöz
    • Alper Eliçin
    • Av. Görkem Gökçe
    • Prof. Dr. Fahrettin Öztürk
    • Editör
    • Bir Görüş
  • English
  • Fırsatlar
  • Gizlilik Politikası
  • Künye

Copyright ©️ 2021- Tüm haklar saklıdır. HTS İletişim A.Ş. Türkiye'nin Havacılık, Turizm ve Savunma Sitesi

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Create New Account!

Fill the forms bellow to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist