Air New Zealand, 2 Temmuz 2023’e kadar Auckland Havalimanı’ndan belirli uçuşlarda yolcuları biniş öncesi tartma kararı aldı. Havayolu uçaklarının daha verimli operasyon icra edebilmesi ve daha emniyetli bir uçuş gerçekleştirmsi için bu uygulamanın gerekli olduğunu söyledi.
Havayolu şirketi, bu uygulamayı bir ay süreyle anket amacıyla yaklaşık 10 bin yolcuyu tartarak gerçekleştireceğini duyurdu. Anket sonucuyla ortaya çıkacak ortalama sonuç sayesinde pilotların iniş ve kalkışlardaki ağırlık hesaplamalarını daha iyi yapma imkanına sahip olacakları aktarıldı.
Havayolu şirketi, tartılardaki sonuçları “müşteri gizliliği ilkesi” gereği diğer şahısların görmesine izin verilmeyeceği ve havayolu şirketi çalışanlarının bile müşterilerin kilolarıyla ilgili bilgilere ulaşamayacağına dikkat çekti.
Havayolu yük kontrolü temsilcisi Alastair James, basına yaptığı açıklamada, “Uçağa giden her şeyi tartacağız, bunun içine yolcularla birlikte, kargo, uçakta verilecek ikramlar, el eşyaları, yolcular dışında mürettebat da tartılacak. Bu uygulamayla uçağın ağırlığını ortalama olarak hesaplamaya çalışıyoruz” dedi.
Ulusal istatistik verilerine göre ülkedeki obezite oranının artması bu anketin gerçekleşmesinden önemli rol oynadı. Şu anda yetkililer, 13 yaş üstü yolcular için ortalama el bagajıyla birlikte 86 kilo ağırlığı temel alıyor. 2004 yılından önce kişi başı el bagajıyla birlikte ortalama 77 kilo kriter olarak değerlendiriliyordu.
Qantas’ın Lord Howe Adası uçuşlarında da yolcular tartılıyor
Sadece Qantas’ın uçtuğu Lord Howe Adası’na gitmek isteyen yolcular, uçuş öncesinde bagajlarının yanı sıra kendileri de tartılarak uçağa biniyorlar. Sebebi ise sefer yapılan adanın zorlu şartları. Bu nedenle uçakların yakıt depolarıyla, yolcu ve kargo ağırlığı dikkatlice hesap ediliyor. Uçağın toplam ağırlık limitleri aşılmadan adaya zorlu hava şartlarında güvenli yolculuk yapılıyor. Adaya inemeden kalkış noktasına geri dönme ihtimalinin de olması havayolunun doğal olarak daha titiz davranmasını gerekli kılıyor.
Zor inişte yakıt tasarrufu önemli!
Lord Howe Adası’ndaki havalimanı pisti 886 metre uzunluğa sahip. Dolayısıyla her uçak bu havalimanına sefer yapamıyor. Seçilen uçak modeliyle kısa pistli adaya zorlu şartları nedeniyle seferler yapılamayacağı gerçeği ortaya çıkmış. Çünkü bazı uçuşlar adanın etrafındaki sert hava koşulları yüzünden iniş gerçekleştirilemeden kalkış noktasına geri dönüşle noktalanıyor. Şartlar zorlu olunca da uçaktaki her şeyi tartmak mecbur olmuş. İnişi zor olan bir adaya yapılan uçuşlarda yakıt tasarrufu önem taşıyor.
Menülerden zeytin çıkarılarak kar edilmişti
American Airlines 1987’de birinci sınıf yolcularına verdiği kahvaltılardan zeytini çıkararak 40 bin dolar kar etmişti. Bu kar oranı hem yıllık zeytin alımı ücreti hem de zeytinin ağırlığından kaynaklı yakıt verimliliği için düşünülmüştü. Öte yandan Virgin Atlantic uçaktaki cam eşyalarını küçülterek yakıt verimliliğini artırmıştı. Bunun yanı sıra menülerindeki çikolata ve tatlı ikramlarını azaltmış yemek tepsilerini hafifletmişti. Bir havayolunun filosundaki uçaklardan 0,45 kg ağırlık azaltmasının 53 bin litre yakıt tasarrufu sağlayacağı uzmanlar tarafından belirtiliyor. İş böyle olunca uçak içinde aklınıza gelmeyecek şeylerin gramları hesaplanırken yolcuların tartılmasının normal bir durum olduğu söylenebilir.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.