MaviKanatlar şirketi tarafından Türkiye’de ilk defa insansız hava araçları (İHA) için geliştirilen yönetim sistemi, Türk hava sahasında gerçekleştirilen amatör, sportif veya ticari uçuşların planlama, uçuş ve uçuş sonrası analiz kayıtlarının tutulmasını sağlayacak.
Temmuz 2020’de kurulan ve OSTİM Teknopark’ta yer alan MaviKanatlar firması, “seyir defteri” adını verdiği yazılımla, İHA uçuşları için bir yönetim sistemi oluşturdu. Geliştirilen yazılımla, İHA operasyonlarının emniyetli ve daha etkin yapılması hedefleniyor.
İHA operasyonlarının, filo ve envanter, personel ve yetkinlik, organizasyon, müşteri, uçuş verisi, doküman, proje, bakım ve emniyet gibi konulardaki yönetim yazılımla sağlanıyor.
MaviKanatlar Genel Müdürü Serhat Gümüş, AA muhabirine, Türkiye’de bu alandaki ilk ve tek firma olduklarını, dünyada da savuma ve havacılık sektöründeki büyük firmaların eş zamanlı olarak bu alanda çalışma başlattığını söyledi.
Gümüş, belli bir sayının üzerindeki İHA’nın kullanıldığı uçuş operasyonlarında ciddi yönetim problemleri çıktığını tespit ettiğini ve bu ihtiyacı karşılamak üzere sistemi geliştirdiğini bildirdi.
Bu yazılımın İHA uçuşları sırasında kullanılan kontrol yazılımlarından farklı olduğuna dikkati çeken Gümüş, “Biz İHA ile yapılabilecek bütün operasyonları, bu operasyonlara yönelik organizasyonu yönetebileceğiniz bir yönetim sistemi altyapısı kuruyoruz. İHA’lar, tarım, güvenlik ve eğlence gibi bir sürü sektörde kullanılıyor. Tarımsal alanda operasyon yapan bir İHA şirketi, müşterilerini, müşterileri için yürüttüğü projeleri ve bu projelerdeki görevleri ve bizzat uçuşun kendisini bu yazılımla planlayabilir, doğrulayabilir ve sonuçlarını analiz edebilir. Şirket, bu projeler sırasında ürettiği bütün verileri de devletin yasal zorunlulukları çerçevesine kayıt altında tutabilecek ve denetimlerde denetmenlere sunabilecek” dedi.
“Sigorta bedellerinde düşüş sağlıyor”
Gümüş, bu sistemin, tüm verileri kaydetmesi nedeniyle özellikle sigorta ile bakım-onarım hizmetlerinde ciddi indirim elde edilmesini sağladığını anlattı. Havacılığın ve drone uçuşlarının son derece riskli olduğuna işaret eden Gümüş, sigorta şirketlerinin de risk bazlı fiyatlandırma yaptığını hatırlattı. Gümüş, şu değerlendirmede bulundu:
“Sistemin, bu riskleri azaltıcı etkisinden dolayı İHA’ların sigorta bedelleri ciddi anlamda düşecek. 100 bin liralık bir İHA’nın sigorta bedeli 20 bin lira ile 50 bin lira arasında değişiyor. Bizim sistemimizin kullanıcıları, sigorta bedellerinin yüzde 20’sine kadar indirimli faydalanabilecek. Yazılımımız, havacılığın gerektirdiği tüm kanuni mevzuata uygun olarak ve emniyetli uçuş için altyapı sağlıyor. Siz uçuşlarınızı bu kurallar çerçevesinde yazılımın sizi yönlendirdiği şekilde planlayıp uçuş kayıtlarınızı bu çerçevede kullanırsanız kazada gerçekten kusurun kimde olduğunu anlamak için tereddüde yer bırakmayacak şekilde sonuçlar üretiyor. Yazılımın kullanılıyor olması uçucuyu emniyetli uçmaya teşvik ediyor. Çünkü sigorta şirketleri bu verilere anında erişebiliyor. Sigorta şirketleriyle müşterileri arasında ihtilafa meydan bırakmayacak teknik veriler sağladığı için sigorta şirketleri risk primlerini çok daha düşük miktarda uygulayabiliyor.”
Gümüş, İHA’nın bütün uçuş geçmişi takip edildiği için bakım-onarım dönemi gelen parçaların hatırlatılması ve bu işlerin planlanmasında çok ciddi girdi sağlandığını ifade ederek, “Halihazırda kullanıcılar uçuş saatlerini, pil kullanımlarını veya pervanenin faydalı ömrünü birebir takip edemediği için emniyet ve maddi anlamında ciddi tehditlerle karşı karşıya kalıyor” diye konuştu.
Dünyada insansız hava araçlarıyla ilgili çok güçlü bir sektör oluştuğunu ve bu alandaki pazar büyüklüğünün 2021 yılı sonunda 26 milyar doları bulduğunu belirten Gümüş, bu pazarın 2026 yılında da en az 41 milyar dolar olmasının beklendiğini söyledi.
Gümüş, Türkiye’nin de gerek İHA tasarımı gerek askeri İHA deneyimiyle bu trendin en önde giden ülkelerinden biri olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
“Özellikle kargo drone hizmetlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte ki bunun için beklenen tarih Avrupa ve Türkiye’de kabaca 2025, bu tarihten itibaren oluşacak yoğun hava trafiği, şu anda 60 bin civarında olan kayıtlı uçak sayısının ve 550 bin olan pilot sayısının ciddi oranda artmasıyla çok daha büyük hacme ulaşacak. ‘Seyirdefteri’nin kullanımının da bu gelişmeye paralel olarak ciddi oranda büyüyeceğini değerlendiriyoruz.”
İHA ile uçuş yapan tüm kişi, kurum, kamu kurumu ya da askeri ve güvenlik birimlerinin sistemi kullanabileceğine dikkati çeken Gümüş, “Seyirdefteri şu aşamada sivil havacılıkta kullanılan ürün olarak tasarlandı. Yeni başladığımız projeyle bunun kamu kurumları için kapalı devre kullanılabilecek versiyonu üzerinde de çalışmaya başladık. Bu versiyonla kamu kurumları kapalı çevrim içinde aynı hizmetten faydalanabilecek” dedi.
5 milyon liralık fon elde etti
Şirket olarak OSTİM Teknopark bünyesindeki Ar-Ge projesi desteklerinden ve KOSGEB’in ileri teknoloji girişimcilik desteğinden faydalandıklarını, son projeleriyle de KOSGEB’den Ar-Ge, ürün geliştirme (Ür-Ge) ve inovasyon desteği almaya hak kazandıklarını aktaran Gümüş, “Son olarak 7 Şubat’ta çıktığımız paya dayalı kitlesel fonlama kampanyasıyla 5 milyon liranın üzerinde kitlesel fonlama başarısı gösterdik” diye konuştu.
Kapadokya Üniversitesi ile imzaladıkları protokolle Seyirdefteri’nin 1 yıl boyunca gerçek saha testlerini yapacaklarını ve yazılımı daha da iyileştireceklerini vurgulayan Gümüş, kazandıkları fonu da sisteme yeni teknolojilerin entegrasyonunda kullanacaklarını bildirdi. Serhat Gümüş, şunları kaydetti:
“Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün yayımladığı uçuşa açık ve kapalı alanları gösteren haritaların sistemimize entegrasyonu bunlardan bir tanesi. Uçuş tarihine yönelik meteorolojik tahminleri sisteme entegre etmek istiyoruz. Hava trafik entegrasyonu, canlı uçuşların kullanıcılar tarafından tek ekrandan izlenmesinin sisteme entegrasyonu için de planlama yapıyoruz.”
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.