Trabzon’da kontrolden çıkıp, denize 25 metre kala yamaca saplanan yolcu uçağının hakkında dava açılan kaptan pilotu Ender Bayraktarın ifadesinde, pist mesafesinin denize yakın oluşunun, kazaya neden olduğunu öne sürüp, Devlet Hava Meydanları İşletmesini kusurlu bulmuştu. Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, pistin deniz dalgalarıyla aşınıp kıyı erozyonuna uğradığını açıkladı.
Ankara- Trabzon seferini yapan, Pegasus Havayolları’na ait, PC 8622 sefer sayılı, ‘Zeynep’ isimli Boeing 737-800 tipi yolcu uçağı, 13 Ocak 2018’de, Trabzon Havalimanı’na iniş yaparken, pistin kuzey yönünde deniz tarafına yöneldi. İniş takımları balçığa saplanan uçak, denize 25 metre kala durabildi.
Uçaktaki 162 yolcu ve 6 kişilik mürettebat, ekiplerin müdahalesi ile tahliye edildi. Hurdaya ayrılan, 500 ve 350 tonluk vinçlerle 100 kişilik ekibin 20 saat süren çalışmasıyla bulunduğu yerden çıkarılan uçak, teknik incelemeleri sonrası restorana dönüştürülmesi için yüklendiği TIR’la 29 Eylül 2018de Yomra ilçesine götürüldü.
Kazayla ilgili Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kaptan pilot Ender Bayraktar (67) ve yardımcı pilot İrfan Yavuz (51) hakkında ‘Taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma’ suçundan Trabzon 7’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
“DHMİ’nin kusuru vardır”
Sözcü’nün aktardığına göre soruşturmada ifade veren pilot Ender Bayraktarın, “Piste mesafesi 40 metre olan deniz yönündeki çukura düştük. Esasında bu mesafenin 90 metre olması gerekir. Bunda Devlet Hava Meydanları işletmesinin kusuru vardır şeklindeki ifadesi sonrası Karadeniz kıyısındaki Türkiye’nin trafikler yönünde en önemli havalimanları arasında yer alan 2 bin 640 metre uzunluğa ve 45 metre genişliğe sahip pisti bulunan Trabzon Havalimanında kıyı erozyonu tehlikesi yeniden gündeme geldi.
Havaalanın bulunduğu yer erozyona uğruyor
Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Karadeniz kıyısına paralel uzanan Trabzon Havalimanı pistinin, deniz dalgalarıyla aşınarak kıyı erozyonuna uğradığını belirtip, önlem alınmasını önerdi. Prof. Dr. Bektaş, Sürekli olarak deniz dalgalarının tahribatı ile havaalanının bulunduğu yer erozyona uğruyor. Dolayısıyla sürekli olarak havaalanı geriye doğru çekiliyor. Bu da daralmasına sebebiyet veriyor. Kıyı erozyonunun önlenmesi lazım. Yani çevredeki yapılar gibi pist de koruma altına alınmalı. 2018deki kazada uçak, en dar, yani dalgaların en fazla aşındırmış olduğu yerden pistten çıktı; bu bir ikazdı. Turizm açısından Trabzonda önemli bir yer; büyük uçaklar buraya iniyor. Yağışlı havalarda bu tür olaylar tekrarlanabilir. O yüzden önlem alınması gerekir diye konuştu.
Davada kaptan pilotun iddialarını değerlendiren Prof. Dr. Bektaş, Kaptan pilot diyor ki; eğer o pistte güvenlik alanı 90 metre olsaydı bu tür kazalar olmazdı. Bu ne anlama geliyor? Pistin olması gerekenden biraz daha geniş olması lazım. Bunun için de oraya istinat duvarları çekilecek ve kıyı erozyonunu önleyici mühendislik yapıları yapılmalı. Bu, uçakların güvenliği açısından son derece önemli. Aslında en ideali nedir? Trabzon Havalimanının uluslararası standartlara uygun bir şekilde olmasıdır. Umarım ileriki yıllarda yapılacak olan çalışmalarla bu gerçekleşir ifadelerini kullandı.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.