Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, turizmde yeni normale geçişe ilişkin, “Temmuz itibarıyla açılmayı hedefleyen tesislerin hepsinin açılacağını düşünüyorum” dedi.
Turizm sektöründe yeni tip koronavirüs (Covid-19) tedbirleri kapsamında bazı kuralların getirildiğini anlatan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, maske, hijyen ve fiziksel mesafe kuralının turizmde de geçerli olduğuna işaret etti.
CNN Türk’te “Tarafsız Bölge” programında, Ahmet Hakan’ın sorularını yanıtlayan Ersoy, “Önceliğimiz karşılıklı olarak bütün ülkelerle hava trafiğini başlatmak. Çok sayıda Türk kökenli vatandaşımızın Avrupa’da yaşamasından dolayı da Avrupa ile farklı ilişkilerimiz var. Onlar zaten normal olarak yılda 1-2 kere Türkiye’ye geliyor. Bunların da bir trafiği var ve bu trafik kesilemez ki, bu trafik başladı. İkinci Avrupa ülkelerinin özellikle Türkiye’de çok ciddi turizm yatırımları var. Onlar da ticaretin başlamasını istiyorlar” diye konuştu.
Turizmde geçen yıl rekor kırıldığını aktaran Ersoy, “Bu sene onu ciddi bir şekilde egale etmeyi düşünüyorduk. Tabii ki eski rakamları tutturmamız bu sene için mümkün değil. Bu sene 1 Haziran’dan itibaren aşamalı bir şekilde turizme başladık.” dedi.
“Tesislerimizin en azından yüzde 50’sini işletmeye almaya çalışıyoruz”
Bakan Ersoy, bu seneki hedefin rakam olarak belirlenmediğine değinerek, şöyle devam etti:
“Hedefimiz maksimum seviyede işletmenin tekrar işlemeye başlamasını sağlamak. Biz tesislerimizin en azından yüzde 50’sini işletmeye almaya çalışıyoruz. Bunun için gerekli yolcu tedariğinin sağlanması için uğraşıyoruz. Bu zaten yeterlidir bu sene için. Gönül ister ki yüzde 100’ü açılsın, daha fazlası açılsın. Şu koşullarda belli dolulukları yakalamak iyi bir standarttır. O zaman önümüzdeki sene daha iyi bir başlangıç yapma fırsatımız oluyor.”
Normal koşullarda konaklama tesislerindeki ortalama dağılımın yüzde 15’inin iç turizm, yüzde 85’inin dış turizm şeklinde olduğuna değinen Ersoy, şunları kaydetti:
“Turizmde düzenli bir büyüme yaşamak istiyorsanız önce yakalamanız gereken şey; pazar çeşitliliğidir. Her türlü olasılığa karşı pazar çeşitliliğini yakalamanız lazım. Biz 2016’da da bir kriz yaşadık biliyorsunuz. O gün de pazar çeşitliliğine vurgu yapılmıştı. Geçen sene Turizm Geliştirme Ajansı kuruldu ve tanıtımda pazar çeşitliliğine ağırlık verilmeye başlandı. Çok daha fazla ülkeye Türk Hava Yolları uçmaya başladı ve çok farklı ülkelerden çok farklı turist profilleri getirilmeye başlandı.”
Başlangıç için iç turizm
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, hedeflerde bir yer kısıtlaması yapmadıklarına dikkati çekerek, şunları söyledi:
“Başlangıç için içeriden başlayacaksınız. Zaten dünya da bunu bu şekilde bekliyor ve bütün dünya bu şekilde oluyor. Siz önce iç dinamiklerinizi harekete geçireceksiniz. Dışarısı gözlemleyecek. Haziran sonuna kadar iyi bir ivmeye gelecek. Sizin bu taahhüt ettiğiniz standartları nasıl tutturduğunuz, içeride döngüyü nasıl sağladığınızı onlar da hem kendi basın yayın organları hem de sosyal medya aracılığıyla görecekler. Zaten belli bir seviyede güveni oluşturuyorsunuz. Zaten biz bu standartları yaratabilmek için farklı yöntemlere geçtik. Avrupa’da uygulanmayan yöntemlere geçtik.”
Tesislerin haziran başında açılmaya başladığını hatırlatan Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ayın 15’inden sonra hızlanarak devam edecek. Temmuz itibarıyla açılmayı hedefleyen tesislerin hepsinin açılacağını düşünüyorum. Bizim ve İçişleri Bakanlığının yayınladığı genelgeler var. Bu geneldeye uymak zorundasınız. Kovid’den kaynaklanan belli kriterler var. Özünde 3 ana kuralı içeriyor. Personelin pandemi eğitimi, hijyen kuralları ve fiziki mesafeyi içeren bir genelge. Konaklama tesisleri buna uyacak.”
Turizmde sertifikasyon
Turizmde pandemi sonrası yaşanan gelişmeleri ve sertifikasyon uygulamasını anlatan Ersoy, “Bizim sadece Türk misafiri ikna etmemiz gerekmiyor, yabancı misafiri de ikna etmemiz lazım. Bağımsız, tarafsız firmalar bu açıdan önemli ama ikinci noktası şeffaflık.” dedi.
Sertifika edilmiş tesislerin kapılarında ve görünen yerlerinde sertifika belgeleri bulunduğunu aktaran Ersoy, her otele, konaklama tesisine, havalimanına, taşıta özel hazırlanan belgelerin üzerindeki QR kod sayesinde misafirlerin yapılan denetim raporlarına erişilebildiğini kaydetti.
Bakan Ersoy, turizm açısından sertifikasyon uygulamasının kurallarına ve önemine değinerek, tesislerin bu belgeyi kaybetmemek için çok ciddi çaba sarf edeceğinin altını çizdi.
“İkinci dalga, ekonomi virüsü”
Bu sene tesislerin fiyat artırma beklentisi içinde olmadığını aktaran Ersoy, tekrar bir başlangıç yapabilmenin amaçlandığını dile getirdi. Ersoy, sertifikasyona başvuru sayısının 500’ü geçtiğinin de altını çizerek, “Bu sene açılacak tesislerin yarısının bu sertifikasyona dahil olacağını düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Mehmet Nuri Ersoy, sertifikasyonu salgın bittikten sonra da devam ettirmek istediklerini sözlerine ekleyerek, şunları söyledi:
“Pandemiye özgü bazı kriterler kalkacak ama ilave yeni kriterler getireceğiz. Türkiye’yi sertifike edilmiş konaklama tesisleri ve turizm taşıtları, havalimanlarıyla ayrıştırmayı düşünüyoruz. Kuralları ne kadar üst seviyede standardize ederseniz nitelikli turistin ilgisini o kadar çekersiniz.”
Dışarıdan turistlerin Türkiye’ye ne zaman gelmeye başlayacağının sorulması üzerine Ersoy, “İkinci dalgadan bahsediliyor. Bana göre ikinci dalgası, ekonomi virüsü bunun. Bu bizim beklediğimiz bir şey sonuçta. Ülkeler sınırlı kaynaklarını kendi ekonomilerine aktarmak ve ekonomilerinin dışına çıkmasını engellemek istiyor.” dedi.
Bakan Ersoy, Almanya ve diğer ülkelerdeki muadil bakanlıklarla düzenli olarak görüştüklerini belirterek, “Sertifikasyon konusunda çok başarılı buluyorlar. Avrupa’da bu işi bu kadar düzgün ve güvenilir şekilde yapan ilk ülke Türkiye.” diye konuştu.
“Dünyada uygulanan sistemlere adapte olmak zorundayız”
Bugün itibarıyla Almanya’dan Türkiye’ye uçakların ve Alman yolcuların da gelmeye başladığını belirten Ersoy, Türkiye’ye gelen turistleri nelerin beklediğine ilişkin şu bilgileri verdi:
“Normalleşme süreciyle birlikte dünyada uygulanan sistemlere adapte olmak zorundayız. Yabancı misafir olarak Türkiye’ye geldiğiniz zaman, özellikle turist kabul eden Antalya, Bodrum, Dalaman, İzmir, İstanbul ve İzmir havalimanlarımızda Sağlık Bakanlığımızla birlikte test merkezleri kurduk.
Girişte sağlık denetiminden geçiyor, vücut ısınız ölçülüyor. Ateşiniz 37,8 derecenin üzerindeyse ve semptomlardan bir tanesini taşıyorsanız, şüpheli görüntünüz varsa o zaman sizi teste tabi tutuyoruz. PCR testi, çok hızlı, bir saat içinde sonuçlanan bir test. Negatifse zaten sorun yok. Pozitifse o zaman tedavi görmeniz gerekiyor.”
“19 Haziran’da bu 60 ülkenin büyükelçilerini Antalya’ya davet ettik”
Riskleri daha az olduğu için turizm sektöründeki küçük işletmelerin tesislerini açmaya başladığını dile getiren Ersoy, şöyle devam etti:
“Kurumsal işletmeler veya zincir oteller için de şöyle bir kolaylık var; tesislerinin yarısını açıyor, diğer yarısı için izleyip görmek istiyor. Otellerin tesislerini açmaları yönünde tavsiyeler var. Bu önümüzdeki senenin hazır olması açısından da önemli. İkincisi sizin korumak zorunda olduğunuz yetişmiş personeliniz var. Bu personeli kaybetmemek açısından da önemli. Hayata geçirilmesi lazım ama ‘Ne ön görüyorsunuz?’ diyorsanız bu iş başlıyor, başladı. Haziran ayı itibarıyla artarak devam edecek, temmuz ayında ciddi bir şekilde yabancı trafikte de artış olacak ve yavaş yavaş ağustos ayı gibi biz birçok ülkeyle trafiği tamamlamış olacağız.
Mayıs ayında biz ilk operasyonu başlattık. Türkiye’ye en fazla misafir veren 60 ülkeye mektup yazdık. Bu mektuplarla birlikte iki tane ek dosya gönderdim. Dosyalardan biri Türkiye’nin başlattığı sertifikasyon programıydı, ikincisi ise hastane altyapımızla ilgiliydi. Sonra o ülkelerin Türkiye’deki elçileriyle tek tek görüşerek bu uygulamaları anlattık. Aynı anda bizim o ülkelerdeki Türk Büyükelçilerini bilgilendirdik ve onlarda bulundukları ülkelerdeki makamlarla görüştüler. Ardında da Dışişleri Bakanımızla beraber telefon diplomasisi başlattık.”
“İç pazarda hareketlilik başladı”
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, konaklama tesislerinde fiyatların dövize endeksli olduğunu hatırlatarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Salgın öncesi kurun durumu göz önüne alınarak erken rezervasyonlarını yapmış olanlar için bir fiyatlama vardı. Kurlar artmış olsa dahi o fiyat farkları yansıtılmadı. Yani ilk açıklanan Türk lirası fiyatları üzerinden revize yapılmadı. Yabancıyla kıyasladığınız zaman yerli misafirler daha ucuza gelmiş oldu. Yani kasım ayında açıklanan fiyatlar neyse aynı fiyatlarla devam ediliyor şu anda baktığınız zaman. Benim gözlemlediğim birçok tesiste öyle ama zaten bu sene otelcinin esas hedefi -konaklama tesisleri için söylüyorum- bunu tekrar bir başlatıp sistemin çalıştığını gösterebilmektir.”
Mehmet Nuri Ersoy, 1 Haziran sonrasındaki hareketliliğe değinerek, şunları kaydetti:
“İç pazarda hareketlilik başladı, çok düşmüştü. Kapıları kapattık, her şeyi kapattık. Şehirlerarası yasakları zaten biliyorsunuz. Yüzde 2-3’lere düşmüştü hareket. Şu anda yüzde 45-50’lere geldi. İç turizm hareketi başladı. İleriye dönük de ölçümlüyorum anlık diye bakmayın. Rezervasyon akışlarını alıyoruz biz. Rezervasyon akışlarıyla geçen sene bugünü kıyasladığınız zaman yüzde 45’lere geldi. Bu demektir ki, haziran sonuna kadar geçen seneki rakamları iç turizm hareketleri yakalayacak. İç turizm açısından bakarsanız çok iyi.”
(AA)
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.