Hava Yolu Çalışanları Sendikası (Hava Sen) yaptığı açıklamada Türk Hava Yolları’nın (THY) maaş zamlarına yaptığı düzenlemenin 2020 Ocak ayı maaşlarına dönüş düzenlemesi olduğunu bildirdi.
THY çalışanlarının aylarca zorunlu ücretsiz izin ve kısa çalışma ödeneği kapsamında çalıştırılıp, birikimlerini kullanarak ve borçlanarak geçimini sağladığını, 2020 Ocak maaşları esas alındığında açıklanan zam oranının gerçeği yansıtmadığı söyleyen Hava Sen, resmi internet sitesinden yayınladığı mesajla çalışanlarına seslendi.
Konuya ilişkin açıklama şöyle:
“Değerli THY Çalışanları,
2020 Ocak ayında tüm dünyada etkisini gösteren salgın süresince havacılık salgından zarar gören sektörlerin başında gelmektedir. Salgın başında duran hava trafiği, artan kargo uçuşları ve yapılan tahliyeler sonucunda artmış olup THY çalışanları aylarca zorunlu ücretsiz izin ve kısa çalışma ödeneği kapsamında çalıştırılıp, birikimlerini kullanarak ve borçlanarak geçimini sağlamıştır. Israrlı talebimiz sonunda kısa çalışma ödeneği sürecinin sonlandırılması amacıyla, işveren ve sendikası imzaladıkları protokolle itirazlarımıza rağmen kalıcı olarak maaşlarda büyük oranlarda indirime gitmiş, işverenin bu süreçte uyguladığı kesintili maaş rejiminden elde ettiği gelir şirketin karı olarak bilançolarında açıklanmıştır.
1– 2020 Ocak maaşları esas alındığında açıklanan zam oranının gerçeği yansıtmadığı ve eksiltilen ücretlerin tamamlandığı açıktır. Yeni açıklanan artışa göre son altı aylık enflasyon farkı Ekim ayında yapılan artış sonucunda halihazırda elinize geçen eksik maaşınıza oranlanarak eklenecektir. “Yüzde 60 zam yapıldı” açıklaması pandemide kalıcı olarak düşürülen maaş düzenleme protokolüne göre azaltılmış maaşların kısmen iadesi anlamına gelmektedir. Salgın döneminde eksik ödenen maaşlardan alacaklarınız ise söz konusu edilmeden şirketin kar hanesine yazılmıştır.
2- THY işvereni bu düzenlemeyle 2020 Ocak ayından itibaren yabancı para üzerinden elde ettiği gelirlerini kur farkını kullanarak TL olarak artırmış olmasına rağmen, maaş ödemelerini TL yapması dolayısıyla genel bilançosu üzerinden personel giderlerinin oranını azaltmış ve sendikası vasıtasıyla çalışan üzerinden kar sağlamıştır.
3- Yapılan son düzenlemeyle özellikle ikinci pilot statüsünde çalışan personel ciddi anlamda gelir kaybına uğramış, aslında gerçek gelirleri bilinçli olarak azaltılmıştır. İş barışının ve genç istihdamının korunması amacıyla acilen düzenleme yapılması ihtiyacı vardır.
2020 Ocak maaşlarına her 6 ayda sadece resmi enflasyon oranları eklense bile bu orandan daha fazla maaş artışı yapılması gerektiği açıktır.
4- THY ile yetkili sendika Hava İş arasında başlayan 27. Dönem Toplu İş sözleşmesinin ücrete ilişkin maddelerinde uzlaşma sağlandığı yönündeki açıklama, THY çalışanlarının tüm talep ve ihtiyacını parasal çerçeveye indirgeyen, Toplu Sözleşmenin 90’dan fazla maddesini önemsizleştiren bir anlayışa yetkili sendikanın da onay vermesi anlamına gelmektedir. Ücret artışlarının Toplu Sözleşmenin tüm maddelerinde uzlaşma sağlanması ile yürürlüğe gireceğinin açıklanması ile, THY işçilerinde, çalışma koşulları, özlük hakları gibi konuların, yeteri kadar tartışılmaksızın bir an önce sözleşmenin imzalanması beklenti ve talebi yaratılmış olmaktadır. Bu nedenlerle, sözleşmenin diğer maddelerinin oldu bittiye getirilmeden etraflıca müzakere edilmesi ve fakat bu süreçte çalışanların mağdur olmaması için de tüm çalışanlara zamlı maaşlarına mahsuben avans verilmesinde fayda bulunmaktadır.
5– Açıklanan ücret artışları mutabakatında belirleyici unsurlardan birinin de 1 Temmuz – 31 Aralık 2021 arasında gerçekleşecek TÜFE oranı olduğu ve bu rakamın da 3 Ocak 2021 tarihinde açıklanacağı bilinmektedir. Dolayısı ile, varılan ücret mutabakatına ilişkin sendikamız değerlendirmesinin söz konusu TÜFE oranının netleşmesinden sonra yapılmasının daha doğru olacağı düşünülmektedir.
6- Ancak HAVA-SEN olarak yıllardır ısrarla itiraz ettiğimiz ve gündemde tuttuğumuz, son 8 yılda çalışanların büyük maddi mağduriyetlerine yol açan Toplu İş Sözleşmesinin 3 yılda bir yapılması uygulamasından vazgeçilerek yeni dönem sözleşmesinin 2 yıllık olarak yapılacağının açıklanması “ciddi bir hatadan dönülmesi” anlamında olumlu bir adımdır. Şimdi Hava-İş’in, 8 yılda 4 sözleşme yerine 3 sözleşme imzalayarak THY çalışanlarına yaşattığı mağduriyetin hesabını vermesi gerekmektedir. Aynı çerçevede Mart-Ağustos 2020 döneminde tam 5 ay süre ile işverenin insafına ve açlık sınırındaki ücrete mahkûm ettiği üyelerin maddi kayıplarının nasıl giderileceğini açıklamak zorundadır.
7– Ücret artışları mutabakatının açıklanmasından sonra THY işvereni tarafından, dayanışma aidatı ödeyen çalışanlara bir yazı gönderilerek 27. Dönem Toplu iş Sözleşmesinden yararlanmak için 31.12.2021 tarihine kadar başvurmaları gerektiği hususu hatırlatılmıştır. Bilindiği gibi, “dayanışma aidatı ödeyenlerin Toplu İş Sözleşmesinden ancak sözleşmenin imza tarihinden itibaren yararlanacağına” ilişkin 6356 sayılı kanunun 39. maddesinin 4. cümlesi HAVA-SEN’in başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesince Mart 2021 tarihinde iptal edilmiştir. Buna göre, dayanışma aidatı ödeyen çalışanların 31.12.2021 tarihine kadar dilekçe vermeleri halinde 01.01.2021 tarihinden itibaren TİS hükümlerinden yararlanmasında herhangi bir tereddüt kalmamıştır.
Bu çerçevede; süreci izlemeye devam edeceğimizi, üzerinde görüşmelerine başlanacak maddeler hakkında da önerilerimizi paylaşmaya devam edeceğimizi sektör çalışanlarımızın bilgisine sunarız.”
HAVA-SEN
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.