Hava-İş: Adalet isteriz

Türk Hava Yolları (THY) çalışanlarının yetkili sendikası Hava-İş, prim ödemeleri, banka promosyonları ve pazar mesaileri hakkında açıklama yaptı. Ayrıca Ahmet Bolat’ın Ekip Terminali ziyaretinde kullandığı ifadeler sendika tarafından eleştirildi.

Hava-İş’ten yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

Primler ile ilgili yaptığımız açıklama sonrasında THY A.O Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat’ın Ekip Terminalini ziyaret etmesini olumlu karşılamaktayız. Yaşanan hayal kırıklığını yerinde görme gayretini takdire şayan buluyoruz.

“Bu primleri sizlere vermeseydik 2 adet uçak alırdık”

Kokpit ve Kabin Ekibi üyelerimizin primlerle alakalı olan rahatsızlıklarına dair “bu primleri sizlere vermeseydik 2 adet uçak alırdık” beyanı THY A.O yetkililerinin, üyelerimizin içinde bulunduğu duruma ne kadar uzak olduğunun en önemli göstergesidir. Ayrıca primleri verirken en önemli amaçlarının aidiyeti arttırmak olduğunu sananlar unutmamalıdır ki aidiyet sadece maddiyat ile kazanılan bir olgu değildir. İşverenin aidiyeti arttırmak adına yapması gereken sadece primleri vermek değil sosyal hayatlarına da yansıyacak kazanımlar sunmaktır.

Dağ fare doğurmuştur

Yaptığı açıklamada gönül alması; en azından üyelerimizin yaşadığı hayal kırıklığını giderecek açıklamalar yapması beklenirken tabiri caizse “dağ fare doğurmuştur”. Kazanılmış hakkımız olan Pazar Mesaileri davası ile ilgili mahkeme öncesi çalışanlara vermiş oldukları sözleri unutarak, istinafa gitme kararını üyelerimize “gururla” duyurmuştur. Bu hareket aidiyet beklenen üyelerimizde işverenin süreci uzatmak için yapmış olduğu bir salvo olarak algılanmıştır.

“Emekli olunca alırsınız”

Sendika olarak aylardır Toplu İş Sözleşmesi ile garanti altına alınmış olan uçuş görev süreleri, dinlenme süreleri, adaletli uçuş programlarının yayınlanması, ekiplerin kümülatif yorgunluklarını azaltıcı uygulamalar konusunda yapmış olduğumuz görüşmelere net bir cevap vermeyen şirket yetkilileri maalesef konu hakedilmiş promosyonlar ve pazar mesaileri olunca gayet net cümleler kurabiliyorlar. Kârı üyelerimizle ve çalışanlarla paylaşmak ne kadar takdire şayan ise de adaletle paylaşmak da meziyet ister. Sosyal adaletten ve kültürümüzden dem vuranlar üyelerimizin haklarını gasp etmeye gelince kendini toplumdan ve kültürden soyutlayarak “görmedim duymadım bilmiyorum” perdesinin arkasına saklanıyorlar. Pazar Mesaisi davası öncesi üyelerimizle bir buluşma gerçekleştiren Genel Müdür mahkeme kararına uyacaklarını beyan etmesine rağmen Yönetim Kurulu Başkanı net bir dille istinafa gideceklerini beyan edebiliyor. Yetmiyor maaş promosyonları ile ilgili soruya “emekli olunca alırsınız” cevabı verebiliyor.

Buradan kendilerine bir kez daha sesleniyoruz;