Ottonom Mühendislik, KAAN’dan HÜRKUŞ’a, GÖKBEY’den HÜRJET’e milli platformların özel kalıp ve fikstürlerini geliştiriyor. Şirket ayrıca uzay çalışmalarına yönelik geliştirilen yerli uydular için çevresel test teknolojileri de imal ediyor.
Ottonom Mühendislik, uzay, havacılık ve savunma sanayi alanında çevresel test teknolojileri geliştiriyor. KAAN, HÜRKUŞ, HÜRJET, GÖKBEY, ATAK ve ANKA serileri gibi platformların tamamında özel üretim kalıplarını ve parçaların montajı için gereken fikstür adı verilen iskelet sistemlerini yerli olarak üretiyor.
Ayrıca, ROKETSAN ve ASELSAN’ın savunma sanayi ürünlerine ve uzay çalışmalarına yönelik TUSAŞ’ın geliştirdiği yerli uydular için çevresel test teknolojileri de şirket tarafından imal ediliyor.
Geliştirdikleri tüm projelerde yüzde 85’in üzerinde yerlilik oranını yakaladıklarını dile getiren Ottonom Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Özcan, “HÜRKUŞ, HÜRJET ve KAAN projelerinin kanatlarında, ATAK ve GÖKBEY’in egzoz sistemlerinde yerli üretim özel kalıplarımız ve fikstür sistemlerimiz kullanılmakta ve seri üretim öncesi özel testlerin yapılmasına olanak sağlayan yerli test teknolojisi geliştirerek, Türk havacılık ve savunma sanayisinin göz bebeği ROKETSAN, ASELSAN ve TUSAŞ gibi firmalarımıza katkıda bulunmaya devam ediyoruz” ifadelerini kullanıd.
“HÜRKUŞ, HÜRJET ve KAAN’ın kanatlarına, ATAK ve GÖKBEY’in egzoz sistemlerine dokunduk”
Projeler hakkında bilgi veren İsmail Özcan, “Otomotiv, savunma sanayi ve havacılık sektörlerinde yüksek teknoloji geliştiren firmamız 2013 yılında Bursa’da kuruldu. 24 farklı mühendislik branşında çalışmaktayız. Havacılık alanında TUSAŞ ile çalışmaktayız. Helikopter olarak GÖKBEY, ATAK 1, ATAK 2, Genel Maksat Helikopteri; insansız hava araçlarında ANKA serileri, sabit kanatlı uçaklarda HÜRKUŞ, HÜRJET ve KAAN projelerinin tamamında yer aldık. Bu projelerin her bir detay parçasının tek tek üretilmesi için hassas kalıplara ihtiyaç vardır. Biz bu üretim kalıplarını tasarlamakta ve imalatını yapmaktayız. Örneğin HÜRKUŞ, HÜRJET ve KAAN projelerinin kanatlarında, ATAK ve GÖKBEY projelerinin egzoz sistemlerinde yer aldık” dedi.
Parçaları birleştirmeye yarayan iskelet sistemlerini de geliştiriyorlar
Geliştirdikleri fikstür sistemleri hakkında da bilgi veren Özcan, “Kalıplardan çıkan parçaların uçak geometrisinin tamamı ya da bir kısmını oluşturmak için bir araya gelmesi gerekmektedir. Bu parçalar bir araya gelirken fikstür adı verdiğimiz sistemlere gerek vardır. Fikstürler mükemmel geometridedir ve üzerine parçalar konup montaj yapılmaktadır. Biz bu fikstürleri de tasarlayıp imalatını yapmaktayız” diye konuştu.
“ROKETSAN’ın füze projelerinin hem üretim hem test altyapılarını geliştiriyoruz”
Askeri teçhizatların zorlu çevre koşullarına dayanması için geçmesi gereken test sistemlerini de yerlileştirdiklerini söyleyen Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Savunma sanayinde ise öncelikli olarak test sistemleri yapmaktayız. Bugüne kadar ülkemizde test altyapıları ağırlıklı olarak ithal edilmekteydi. Biz bu ithalatın önüne geçmek için test sistemlerini yerlileştirdik. MIL-STD-810H Çevre Koşulları Testimiz ile askeri standartlarda testleri yapabilen sistemler geliştirdik. Testlerimizi klimatik koşullarda gerçekleştirmekteyiz. Örneğin, ATAK havalandıktan sonra kış aylarında -50 derecelere varan sıcaklıkları görmektedir ya da ateş açtığında ateşleyen sistemler hızlı bir şekilde ısınmaktadır. Ateşledikten sonra yeniden havalandığında ani olarak tekrar soğumaktadır. Dolayısıyla muharebedeki o kritik komponentlerin iki sıcaklık arasında çok hızlı geçiş olduğu için bozulmamaları gerekmektedir. İşte bunları test edebilecek koşulları yaratmaktayız. Gerek nem anlamında gerek ısı derecesi anlamında testler gerçekleştirmekteyiz. Envanter yüksek irtifaya çıktığında vakum ortamında içerideki mühimmatın da elektronik cihazların da fonksiyonlarını yapıp yapamadığını denetleyebilen kendi test altyapımız ve yazılımımız bulunmaktadır. Evinizdeki buzdolabı boyutundaki bir test sisteminden tutun da bir uçağın içine girebileceği hangar büyüklüğü boyutuna kadarki test sistemlerimiz bulunmaktadır. Örneğin, ROKETSAN’ın füze projelerinin hem üretim hem test altyapılarını geliştirmekteyiz. Bu füzelerin montajını yapabilecek olan hatları da biz geliştirdik. Ayrıca sahada muharebe alanına bir tırın içerisinde gidebilen test sistemlerimiz de bulunmaktadır.”
“Bütün Projelerimiz Yüzde 85’in Üzerinde Yerlilik Oranına Sahip”
Aynı zamanda SAHA İstanbul üyesi olan Ottonom Mühendislik’in Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Özcan, sözlerini şöyle noktaladı: “Bir şirketimizin Almanya’da olmasından dolayı ağırlıklı Almanya olarak, İngiltere, Fransa, Meksika ve Yeni Zelanda gibi ülkelere ihracat yapmaktayız. Üretimimizin yüzde 30’u ihracattır. Ayrıca test sistemlerimizden üretim hatlarımıza kadar bütün projelerimiz yüzde 85’in üzerinde yerlilik oranına sahiptir. Şimdi ise TUSAŞ’ın öncülüğünde havacılık alanında sadece kalıpları değil uçak parçalarını da üretme anlamında adımımızı attık, AS9100 belgemizi aldık. Yeni üretim alanı ve yeni makinelerle birlikte 100 milyon TL’yi aşkın yatırım yaptık. 2025 yılı itibariyle uçak parçaları ile elektro mekanik sistemlerin tasarımı ve üretimine başlayacağız.”
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.