IATA, Avrupa Parlamentosu’nun EU261 tüketici hakları düzenlemesine yönelik önerilen reformların, yolcuların temel endişelerini gidermede başarısız olurken, tüketiciler ve havayolları için sürekli artan maliyetlere yol açan kusurlarını daha da derinleştireceği ve kötüleştireceği yönündeki güçlü endişesini yineledi.
Uluslararası Hava Tşımacılığı Birliği‘nden (IATA) yapılan açıklamada, Haziran ayında, Avrupa hükümetlerinin nihayet EU261‘de bağlantıyı güvence altına alacak ve Avrupa havacılığının rekabet gücünü koruyacak değişiklikleri hayata geçirmek için harekete geçtiği hatırlatıldı.
Mükemmel olmaktan uzak olsa da, Avrupa Konseyi‘nin her zaman EU261’i gözden geçirmenin amacı olan daha dengeli bir düzenleme elde etmeye çalıştığı belirtilen açıklamada, “En dikkat çekici reform, tazminat eşiklerinin kısa mesafeli uçuşlar için mevcut üç saatten dört saate, uzun mesafeli uçuşlar için ise dokuz saate çıkarılmasıydı. Bu, havayollarının gecikmiş uçuşları iptal etme yönündeki olumsuz teşvikini azaltacak ve yolcuların hiç gelmemek yerine geç gelme tercihleriyle tutarlı olacaktır” denildi.
IATA Genel Direktörü Willie Walsh, “Herkes bedava öğle yemeği diye bir şey olmadığını bilir. Benzer şekilde, ‘bedava’ çanta veya ‘bedava’ tazminat eşikleri de yoktur. AB Parlamentosu’nun EU261’e getirdiği yeni düzenlemeler, bundan faydalanmayan yolcuların %99’una ek maliyetler yükleyerek, ‘ters Robin Hood’ gibi işliyor. İnsanlara talep etmedikleri ve kendileri istemedikçe ödemek istemedikleri şeyleri dayatıyorlar. Seçme şansı verildiğinde, yolcular daha düşük ücretler karşılığında daha az altın kaplama bir tazminat planı için ödeme yapmayı tercih ederler. Avrupa Parlamentosu üyeleri, anlamadıkları iş ve operasyonel konulara karışıyorlar. Parlamento’nun önerilerinin değiştirilmesi ve Konsey’in tutumunun desteklenmesi çok önemli. Mükemmel müşteri hizmetinin en iyi garantisi, gelişen bir hava taşımacılığı pazarının sunduğu seçenek ve rekabettir. EU261’in doğru bir şekilde reform edilmesi, Avrupa havacılığı için anlamlı bir rekabet stratejisinin başlangıç noktası olabilir ve Avrupalı politikacıların geçen yılki Draghi raporundan alınan dersler ve daha az ve daha akıllı düzenlemelere duyulan ihtiyaç konusunda ciddi olduklarını gösterebilir” dedi.
Yolcular en düşük ücreti tescih ediyor
Avrupa Parlamentosu, bu eşik iyileştirmelerini ortadan kaldırmanın yanı sıra, ücretsiz kabin bagajı getirme imkânı gibi çok sayıda ek önlem eklemeyi hedefliyor. IATA’dan yapılan açıklamaya göre, yolcuların bu hükümleri istediğine dair hiçbir kanıt yok ve sonuç olarak daha yüksek ücretler ödemeye istekli olduklarına dair ise çok daha az.
IATA’nın Mayıs ayındaki yolcu anketi, yolcuların %72’sinin en düşük ücreti tercih edip gerektiğinde ek hizmetler için ödeme yapmayı tercih ettiğini gösterdi. Aynı anket, yolcuların %97’sinin son uçuşlarından “biraz” veya “çok” memnun olduğunu belirtti.
Ayrıca, IATA’nın Eurocontrol istatistikleri üzerindeki analizi, uçuşların %1’inden azının üç saatten fazla geciktiğini ortaya koydu. Bu, yolcuların %99’unun, yolcuların yalnızca %1’inin yararlandığı bir tazminat programı için ödeme yaptığı anlamına geliyor ve bu nedenle tazminat programının mümkün olduğunca parasının karşılığını vermesi gerektiği sonucuna varılıyor.
IATA’dan verilen bilgiye göre, Avrupa’nın hava bağlantısı büyümesi, en önemli pazarların bazılarında yavaşladı. IATA Economics araştırması, 2014-24 döneminde Fransa’nın bağlantı hızının ortalama olarak yılda yalnızca %2,2, Hollanda’nın %2,9 ve Almanya’nın yalnızca %0,4 arttığını gösteriyor. Hükümetler, daha rekabetçi bir hava taşımacılığı sektörü yaratmak için ellerindeki tüm olanakları kullanmalıdır. Bu, yalnızca EU261’in doğru bir şekilde reform edilmesi anlamına gelmiyor, aynı zamanda şunları da ifade ediyor:
Yolcu vergilerinin kaldırılması
IATA’ya göre, bunlar bağlantıya zarar veriyor. Bazı hükümetler bunu fark etti: İsveç, Temmuz ayında yolcu vergisini kaldırdı. Almanya da bunu yapacağını söyledi. Birlik diğer hükümetleri de aynısını yapmaya çağırıyor.
ReFuelEU “Yeşil Mutabakat” Yönetmeliği ve AB Emisyon Ticareti Sistemi’nde (ETS) değişiklikler yapılması
Birlik yakıt üreticilerinin, uygun fiyatlı Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) üretmeye teşvik edilmeli ve havayollarının bundan faydalanabilmesi gerektiğini belirtti. Şu anda havayolları, normal jet yakıtına kıyasla SAF satın almak için 2,9 milyar ABD doları ceza ödüyor. Bu, ETS’ye yapılan ödemelere ek olarak geliyor. Avrupa Komisyonu’nun yakın zamanda sunduğu STIP önerisi doğru yönde atılmış bir adım, ancak sözlerin ne zaman eyleme dönüşeceği henüz belli değil.
Bu ek maliyetlerin birleşimi, birçok yeni rotanın veya sefer sayısının artırılmasının kâr marjlarını ve uygulanabilirliğini oldukça şüpheli hale getirerek tüketicilerin seçeneklerini azaltıyor.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.











