Kuş çarpması kazalarının tarihi neredeyse uçuş tarihiyle aynı olup ciddi can ve mal kayıplarına sebep olmaktadır. Kazalar, mühendisler ve bilim insanları tarafından sürekli olarak takip edilmekte ve çözümler üretilmeye çalışılmaktadır. Maalesef bu kazalar istenmese de yaşanmaya devam etmektedir.
Tarihteki ilk kuş çarpması sebebiyle gerçekleşen uçak kazası Orville Wright’ın 1905 yılında pilotluğunu yaptığı uçuş sırasında gerçekleşmiştir. Can kaybının yaşandığı ilk kaza ise 1912 yılında Calbraith Perry Rodgers’ın kullandığı uçağa bir martının çarpması sonucunda meydana gelmiştir. Uçak okyanusa düşmüş ve Rodgers hayatını kaybetmiştir. En büyük can kaybının yaşandığı kaza ise 1960 yılında Eastern Air Lines firmasının 375 numaralı uçuşuna ait Lockheed L-188 Electra tipi uçağın kalkışı esnasında yaşanmıştır. Bu kazada bir kuş sürüsünün uçağa çarpması sonucunda 4 motorunun da içine kuşların girmesiyle motorlar durmuş ve uçak yaklaşık 100 m’den denize çakılmıştır. Kazada uçakta bulunan 72 kişinin 62’si hayatını kaybetmiştir.
Hareket eden bir hava aracı ile havada uçan bir kuş veya kuş sürüsünün arasındaki temas veya çarpışma kuş çarpması olarak adlandırılmaktadır. Peki “Kuş çarpmaları neden ciddi hasarlara sebebiyet vermektedir?” sorusuna cevap vermeye çalışalım. Bilindiği üzere karşılıklı çarpışmalarda çarpma hızı oldukça yüksek değerlere çıkmaktadır. Bu sebeple çarpışmalar tahmin edilemeyecek kadar büyük hasarlara yol açmakta, hatta bunun da ötesinde hava aracının düşmesine bile sebep olmaktadır. Ayrıca farklı kuş ağırlıkları da hava araçlarında farklı etkilere neden olabilmektedir. Örneğin, 1 kg ağırlığında bir kuş 350 km/h hızla giden bir uçağa çarptığında çarpma bölgesinde yaklaşık 9 ton civarında bölgesel bir kuvvet oluşturabilmektedir. Resim 1’de küçük olarak nitelendirilen bir kuş türünün motor pervanesinde oluşturduğu hasar görülmektedir. Motorda oluşan bu küçük sayılabilecek hasarlar bile motor performansını olumsuz etkilemekte ve hatta motorların devre dışı kalmalarına sebebiyet vermektedir.
Yıllar içerisinde havacılıkta kuş çarpması kaza sayılarını incelediğimizde; 1990 – 2019 yılları arasında Federal Havacılık İdaresi (FAA)’ne bildirilen kaza sayısı Amerika sınırları içerisinde 227045 iken, Amerika sınırları dışında 4275 olarak bildirilmiştir. 1990 yılından itibaren rapor edilen maliyetler yaklaşık 900 milyon ABD Doları’dır. Maliyetlerin bildirilmediği ve rapor edilmeyen kuş çarpmaları dikkate alındığında yıllık kayıplar 500 milyon ABD Doları’na kadar çıkabilmektedir. Dünya çapında 1988 – 2019 yılları arasında kuş çarpması sonucunda 292 insan hayatını kaybetmiş olup bu kazalardan dolayı tahrip olan veya onarılamayacak şekilde hasar gören sivil uçak sayısı ise 271 olarak tespit edilmiştir. Bu rakamlara baktığımızda “Uçaklara kuşlar bu kadar zarar verir mi?” sorusu aklımıza geliyor. Evet gerçekten de zarar vermektedir. Son yıllarda kuş çarpmalarının sebep olduğu kaza sayısı ve ortaya çıkan kayıplar bu tezi desteklemektedir.
Yakın zamanda kuş çarpması sonucu meydana gelen bir uçak kazası da US Airways firmasının 2009 yılında 1549 numaralı uçuşuna ait A320 tipi uçağın kalkışı sırasında motorlara giren kuş sürüsü sebebiyle meydana gelmiştir. Uçak, Hudson Nehri’ne zorunlu iniş yapmıştır. Bu kaza sonrası tüm yolcuların yara almadan kurtulması, sertifikasyon gereksinimlerinin yıllara göre geliştirilmesi, kaza tecrübeleriyle zorunlu hale getirilmesi ve uçak üreticilerinin tasarımlarının iyileştirilmesinin bir sonucudur. Pilot eğitimlerinin ve becerisinin yıllar içerisinde geliştirilmesi de kuş çarpması kazalarının can kayıpsız atlatılmasına katkı sağlamaktadır.
Kuş çarpması kazalarında uçağın bileşenleri için farklı hasar oranları kaydedilmiştir. Boeing’in istatistiklerine göre kuş çarpmalarının %75’i motorlarda ve kanatlarda meydana gelmiştir. Yapılan kaza incelemelerinde en çok hasarın motorlarda, motorlardan sonra ise kanatlarda yer aldığı görülmüştür. Bu yüzden FAA/CS 25.571 dokümanlarında, uçak operasyonel hızda ilerlerken kanat hücum kenarına 1,8 kg’lık bir kuşun, çarpması durumunda ilgili parçalarda uçağın uçuş emniyetini bozacak deformasyonlar olmaması gerektiği belirtilmektedir. Uçak tasarımcıları tasarımlarını bu isterleri sağlayacak şekilde yapmak zorundadırlar. Aksi taktirde uçak, sertifikasyon gereksinimlerini sağlayamayacaktır.
Helikopterler üzerinde de kuş çarpmasına yönelik gereksinimler mevcuttur. Bu gereksinimlerin büyük helikopterler sınıfına uygulanması ile kuş çarpmasının sebep olduğu helikopter kazalarının önüne geçmek için tasarımların iyileştirilmesi hedeflenmiştir. FAA/CS 29.631 dokümanı, helikopterin özellikle ön cam, kokpit, rotor sistemi gibi uçuş kritik parçalarının 1 kg’lık kuşun çarpması durumunda güvenli uçuşu devam ettirecek şekilde tasarlanmasını zorunlu kılmaktadır. Sonuç olarak hava araçlarında uçuş kritik parçaların tasarımının uygun şekilde yapılarak bu hasarların minimum seviyeye indirilmesi sağlanmalıdır.
Günümüzde artan nüfus sayısı ve gelişen teknolojiyle birlikte uçak ve yolcu sayılarında da ciddi artışlar görülmektedir. Bu artışlarla birlikte havaalanı sayısı ve hava trafiği artmış, doğal olarak kazalarda da artış meydana gelmiştir. Ayrıca teknolojik gelişmelerle beraber uçakların motor gürültüsü azaltılmıştır. Motorlardaki bu değişiklikler kuşların tehlikeyi algılamasını olumsuz etkilemiş ve kaza sayısını oldukça arttırmıştır. Diğer bir yandan da kuşların zarar görmemesi için düzenlenen vahşi yaşam programları bazı kuş türlerinde kontrolsüz artışa sebep olmuş ve dolayısıyla kuş çarpması kazalarının artmasına da yol açmıştır.
Kuş çarpmalarını önlemek için iki farklı alanda çalışmalar yapılabilir. Birinci alanda özellikle uçak tasarımında yenilikler yapılarak hasarları en aza indirecek uçak yapıları oluşturulabilir. Diğeri ise havaalanlarına uygun bölgelerin seçilmesi ve kazaları önleyecek teknolojik sistemlerin geliştirilmesidir. Öncelikle, çevresel olarak uygun havaalanı yeri seçilmelidir. Bölgenin özelliklerine ve doğal yaşama dikkat edilmelidir. İkinci olarak da özel cihazlar kullanılarak uçakların iniş kalkış güzergahında kuşların uçmaması sağlanmalıdır. Kuşları bölgeden uzaklaştıracak teknolojiler geliştirilmelidir. Hem doğal yaşam korunmalı hem de uçaklarımız bu tür kazalara maruz kalmamalıdır.
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.