Lockheed Martin, Nellis Hava Üssü’nden yapılan bir uçuşta F-22 Raptor kokpitinden insansız hava sisteminin başarıyla kontrol edildiğini açıkladı.
Lockheed Martin, insan-makine işbirliğinde önemli bir eşik olarak değerlendirilen bir denemede, F-22 Raptor savaş uçağının kokpitinden bir insansız hava aracı sisteminin (UAS) başarıyla kontrol edildiğini açıkladı. Şirket, 19 Kasım 2025’te duyurduğu bu dönüm noktasının, tek koltuklu avcı uçaklarının, uçağa entegre arayüzler aracılığıyla otonom insansız hava araçlarını nasıl yönlendirebileceğini gösterdiğini belirtti.
Deneme, Las Vegas yakınlarındaki Nellis Hava Üssü’nden gerçekleştirildi. F-22 pilotu kokpitteki açık mimari sistemi kullanarak diğer hava platformuna görev komutları gönderdi. Şirket, kullanılan UAS’nin türünü açıklamazken, bunun beşinci nesil bir savaş uçağının bu yöntemle uçan insansız bir hava aracına görev talimatları verdiği ilk örnek olduğunu vurguladı.
Another breakthrough by Skunk Works®. 🦨
Our technology enabled an F-22 pilot to control an uncrewed system in flight, advancing integrated teaming. pic.twitter.com/x82rmeCNGb
— Lockheed Martin (@LockheedMartin) November 19, 2025
Lockheed Martin Skunk Works’ün Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü OJ Sanchez, bu gösterinin insan-makine koordinasyonu etrafında şekillenen gelecekteki hava muharebe konseptlerine doğru önemli bir adım olduğunu söyledi. Sanchez, “Bu çalışma, Skunk Works’ün tek koltuklu uçakların kokpitteki basit ve sezgisel arayüzlerle insansız hava araçlarını komuta ve kontrol ettiği hava muharebe kabiliyetinde bir atılım gerçekleştirdiğini gösteriyor” dedi.
Pilot iş yükü artmadan komut ve kontrol imkânı
Test sırasında F-22 pilotu, UAS’yi belirli bir görev profilini takip etmesi için yönlendirmek üzere pilot araç arayüzünü (PVI) kullandı. Lockheed Martin, PVI’yi hem mevcut hem de gelecekteki platformlar için tasarlanmış, esnek ve entegrasyona hazır bir sistem olarak tanımladı. Şirket, denemenin pilotların iş yükünü artırmadan komut verebildiğini ve bunun da mürettebatlı ve insansız hava araçlarının birlikte görev yapmasına imkân tanıdığını gösterdiğini belirtti.
Lockheed Martin, gerçekleştirilen bu gösterimin F-22 ve F-35 için otonom ve yapay zeka destekli sistemlere yönelik yıllara yayılan iç araştırmalara dayandığını ifade etti. Şirket; gelişmiş savaş uçaklarının destek drone’ları, sensör düğümleri ve diğer dağıtılmış varlıklarla birden fazla görev setinde birlikte çalışabilmesini sağlamak amacıyla bir dizi yerleşik ve harici teknoloji geliştirdi.
Hava Kuvvetleri’nden ‘sistem ailesi’ vurgusu
ABD Hava Kuvvetleri, söz konusu yeteneklerin, mürettebatlı uçakların durum farkındalığını genişletmek ve hayatta kalma kabiliyetini artırmak için birden fazla otonom platformla işbirliği yaptığı gelecekteki bir “sistem ailesi”nin parçasını oluşturacağını belirtti. Lockheed Martin, Nellis’teki bu gösterim gibi takım çalışması konseptlerinin bu vizyon açısından kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.
Şirket, testin bir pilotun tek başına uçmak yerine, avcı uçağını destek varlıklarını yönlendirmek için kullanarak otonom uçaklarla gerçek zamanlı nasıl çalışabileceğini ortaya koyduğunu söyledi. Lockheed Martin, bu yaklaşımın özellikle insansız sistemlerin daha büyük rol üstlendiği görevlerde mürettebata daha iyi farkındalık ve daha fazla seçenek sunabileceğini ifade etti.
Lockheed Martin, söz konusu yetenekleri test etmeyi ve geliştirmeyi sürdürdüğünü, ek gösterimlerin planlandığını açıkladı. Şirket, operasyonel olgunluğun ve sahaya sürme takvimlerinin hızlandırılması için hızlı geliştirme ve gerçek dünya değerlendirmesini önceliklendirdiğini belirtti.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.













