İsrail’in Ürdün sınırı yakınına inşa ettiği Timna (Ramon) Havalimanı’ndan Batı Şeria’daki Filistinlilere seyahat izni vermesinin iki ülke ilişkilerinde yeni bir gerilime yol açabileceği değerlendiriliyor.
Ürdün ile İsrail, 1994’te barış anlaşması imzalamasına rağmen, Amman-Tel Aviv arasında yaşanan krizlere her geçen gün bir yenisi ekleniyor.
İki ülke ilişkileri, 2017-2019 döneminde sıcak gelişmelere sahne oldu. Bu gerilimli dönemde Ürdün’ün başkenti Amman’daki İsrail Büyükelçiliği’nde İsrailli bir güvenlik görevlisinin tornavidayla saldırıya uğradıktan sonra 2 Ürdünlüyü vurması ilişkileri daha da gerdi.
Ürdün’le yaşanan bir diğer kriz konusu da 2019’da İsrail güçlerinin, iki Ürdün vatandaşını Kral Hüseyin Köprüsü’nü geçmelerinin ardından “gerekçe göstermeksizin” gözaltına alması oldu.
Ürdün vatandaşı Hibe el-Lebedi 20 Ağustos’ta, Abdurrahman Meri de 2 Eylül’de, Ürdün ile Batı Şeria’yı birbirine bağlayan Kral Hüseyin Köprüsü’nü geçmelerinin ardından İsrail tarafından gözaltına alındı.
Amman yönetimi, “hukuksuz bir şekilde” gözaltında tutulan vatandaşlarının serbest bırakılması çağrılarına İsrail tarafının olumsuz yanıt vermesi üzerine Tel Aviv’deki Büyükelçisi’ni ülkeye çağırdı.
Ürdün aynı günlerde ülkeye yasadışı yollardan giren bir İsrail vatandaşının gözaltına alındığını ve ilk kez bir İsraillinin yargılanmak üzere Devlet Güvenlik Mahkemesi’ne sevk edildiğini duyurdu.
Ürdün, İsrail’in söz konusu gözaltılarını, iki ülke arasında 1994 yılında imzalanan barış anlaşmasının ihlali ve ikili ilişkiler çerçevesinde bir dönüm noktası olarak değerlendirdi.
İsrail’de iki aydan uzun süre gözaltında bulunan ve Tel Aviv ile Amman arasında gerilime neden olan iki Ürdün vatandaşı, aynı yıl 6 Kasım’da serbest bırakıldı.
Ürdün, Timna Havalimanına itiraz ediyor
İsrail’in, ülkenin güneyindeki Necef (Negev) Çölü bölgesinde, Ürdün sınırı yakınına inşa ettiği havalimanı; İsrail, Ürdün ve Filistin Yönetimi ekseninde yeni tartışmalara neden oldu. Ocak 2019’da yapımı tamamlanan havalimanına “egemenlik ve hava sahası ihlali” gerekçeleriyle karşı çıkan Ürdün, uluslararası alanda itiraz etti.
Havalimanını çevreleyen duvarların “Ürdün’ün egemenliğini ihlal ettiğini” savunan Ürdünlü yetkililer, Timna Havalimanı’nın Ürdün’ün Akabe şehrinde bulunan Kral Hüseyin Havalimanı’na yakınlığının uçaklar için “güvenlik sorununa neden olacağını” da iddia ediyor.
Ürdün ayrıca İsrail’in güneyindeki Eilat kentine 18 kilometre uzaklıkta, Akabe Körfezi yakınlarında inşa edilen havalimanının konumunun “uluslararası standartlara aykırı” olduğunu belirtiyor
İsrailli yetkililer ise havalimanının “Filistinlilere verilen hizmeti kolaylaştıracağını” savunuyor.
İsrail Sivil Havacılık Otoritesi, Ürdün’ün itirazlarına rağmen, Filistinlilerin 22 Ağustos’tan itibaren Timna Havalimanı’ndan seyahatlerine izin verileceğini duyurmuş ancak daha sonra bu karar ertelenmişti. İsrail, erteleme nedenine ilişkin bir açıklama yapmamıştı.
Ürdün Ulaştırma Bakanı Vecih Uveys, İsrail’in seferleri erteleme kararının Amman yönetiminin “itirazları sonucu” gerçekleştiğini ifade etmişti.
Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye ise 24 Ağustos’ta Filistinlilerin yurt dışına çıkışının kolaylaştırılması için İsrail’e Kudüs Havaalanı’nı açma çağrısı yapmıştı.
Kudüs Uluslararası Havalimanı 1920 yılında İngiliz mandası altında Kalendiya kasabasında kurulmuş, 1950’li yılların başında Batı Şeria’nın Ürdün’e katılmasından sonra Ürdün yönetimine geçmişti.
İsrail, 1967 savaşında havalimanında kontrolü ele geçirmiş ve adını “Atarot Havalimanı” olarak değiştirmişti. Havalimanın faaliyetleri 2000 yılında askıya alınmıştı.
Amman ve Tel Aviv arasında yeni bir gerilim ihtimali
Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ndeki Filistinliler, İsrail’in kısıtlamaları ve Filistin’de havaalanının bulunmaması nedeniyle yurtdışına seyahat sürecinde büyük sıkıntılar yaşıyor.
Batı Şeria’daki Filistinliler yurtdışına çıkmak istediklerinde Ürdün ile Batı Şeria arasındaki sınır kapısından geçip, başkent Amman’daki Kraliçe Aliye Uluslararası Havalimanını kullanıyor. Bazı Filistinliler ise özel izinle Tel Aviv’deki Ben Gurion Havalimanı’nı kullanıyor.
Bu konjonktürde Ürdün, Batı Şeria’daki yüz binlerce Filistinli için dış dünyaya açılan kapı durumunda. Amman yönetimi bu uçuşlardan ve sınır geçiş ücretlerinden önemli ölçüde gelir elde ediyor.
Siyasi analistler, İsrail’in Ürdün sınırı yakınına inşa ettiği Timna Havalimanı’ndan Batı Şeria’daki Filistinlilere seyahat izni vermesinin, Amman ve Tel Aviv arasında yeni bir gerilim oluşturacağını öngörüyor.
Uluslararası hukukçu Enis Kasım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ürdün’ün 2019 yılında havalimanının faaliyete girmesine yönelik itirazının İsrail’e yönelik olmadığını söyledi.
Kasım, Ürdün’ün havalimanından uçuşların yapılmasıyla ilgili tutumunda, sadece Filistinlilere odaklandığını, bu konuda İsrail’le karşı karşıya gelemediğini ifade etti.
“Ürdün Filistinlilerin geçiş işlemlerini kolaylaştırmalı”
Filistinlilere yönelik bu baskının haksızlığını savunan Kasım, Ürdün üzerinden seyahat etmenin maliyetinin, Timna Havalimanı’na göre 3 kat daha fazla olduğunu, burada Filistinlilerin ekonomik çıkarlarının rol oynadığını dile getirdi.
Kasım, “Ürdün’ün önünde çok basit bir seçenek var. O da sınır kapısından Filistinlilerin geçiş işlemlerini kolaylaştırmak ve maliyetleri düşürmek. İsrail ekonomisini desteklemek Filistinlilerin menfaatine değil. Ancak bazı Filistinliler doğal olarak düşük maliyete yönelerek kendi çıkarlarını düşünüyor.” dedi.
Havalimanının faaliyete geçmesine yönelik Ürdün’ün itirazlarına ilişkin Kasım, uçakların iniş kalkış güvenliği açısından uluslararası standartlara işaret ederek, Timna Havalimanı’nın Akabe’deki Kral Hüseyin Havalimanı’na yakınlığının uçuş güvenliğini etkilediğini söyledi.
Timna Havalimanı’nın siyasi, ekonomik ve teknik açıdan etkileri
Ürdün Siyaset Bilimi Derneği Başkan Halid Şenikat da Timna Havalimanı meselesinin siyasi ve ekonomik boyutlarına dikkati çekti.
İsrail dışına seyahat etmek isteyen Filistinlilerin, daha az maliyetli ve işlemlerinin daha kolay olması dolayısıyla Timna Havalimanı’nı tercih edeceğini belirten Şenikat, siyasi açıdan ise Filistinlilerin bu havalimanından yolculuk yapmasının, “dolaylı olarak işgali kabul etmesi anlamına geleceğini” dile getirdi.
Ürdün ve İsrail arasındaki ilişkilerin seyrine değinen Şenikat, Tel Aviv’in, kendi çıkarlarını öncelediğini, Ürdün’ün bu bağlamda atacağı herhangi bir adımın, havalimanı ve çalışma mekanizması üzerinde bir etkisinin olmayacağını savundu.
İsrail’den Ürdün’e emrivaki
Savaş pilotu, havacılık emniyeti ve güvenliği uzmanı, askeri analist Memun Ebu Nevvar da Timna Havalimanı’nın, Kral Hüseyin Havalimanı’na yakın olduğunu, havalimanı boyunca 26 metre yüksekliğinde bir duvar örüldüğünü ve bunun bir kısmının Ürdün topraklarının içinde kaldığını aktararak, bunun Ürdün egemenliğini doğrudan etkilediğini kaydetti.
“Timna Havalimanı’nın faaliyete geçmesi, Ürdün’e, uçakların havalimanına iniş ve kalkışı konusunda İsrail tarafıyla koordineli olması için bir emrivakiyi dayatıyor.” diyen Ebu Nevvar, uçuşların güvenliğine ilişkin, “özellikle kötü hava koşullarında iki havalimanına iniş yapan uçakların çarpışma ihtimali bulunduğunu” ifade etti.
Ürdün’ün tutumunu pasif olarak nitelendiren Ebu Nevvar, sadece Filistin vatandaşlarının seyahat etmeleri meselesine odaklanarak, İsrail’in Ürdün egemenliğine yönelik doğrudan ihlalini görmezden gelmesinin sorunu çözmeyeceğini, daha sert önlemler alınması gerektiğini savundu.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.