Bir insanın telefonu kendine tutarak yaptığı fotoğraf çekimine “özçekim” (selfie) deniliyor. Türk Dil Kurumunun önerdiği “özçekim” sözcüğüyse pek rağbet görmüyor. Genelde herkes selfie ismini kullanıyor. Selfie bir yana henüz Polaroid makinelerinin bile olmadığı bir zamanda, mucidimiz Fikret Kaftanoğlu “Gör-Çek” ismini verdiği buluşu ile dünyada ilk olmuş ve buluşunun patentini almıştır. Anlayacağınız bugün selfie dediğimiz çekim fikri ilk defa 77 yıl önce Mucit Fikret Kaftanoğlu tarafından geliştirilmiştir. Hepiniz heyecanla kim bu Fikret Kaftanoğlu diyeceksiniz! Mucit Fikret Kaftanoğlu, 1911 yılında Erzurum’un Oltu ilçesinde dünyaya gelmiştir. Maddi imkânsızlıklar yüzünden ilkokuldan sonra okuyamamıştır. Hayatın zorluklarına ve olumsuzluklarına rağmen birçok önemli buluşa imza atmıştır. Türkiye Mucitler Derneğinin de kurucuları arasındadır. Mucit Fikret Kaftanoğlu; birçoğunuzun yakından tanıdığı Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Makine Mühendisliği Bölümünün ilk mezunu ve birincisi olan, ODTÜ’de yıllarca hocalık yapmış, idari görevlerde bulunmuş, binlerce öğrenci yetiştirmiş Prof. Dr. Bilgin Kaftanoğlu hocamızın babasıdır. Bilgin Hocamız ODTÜ’den emekli olduktan sonra akademik hayatına Atılım Üniversitesi İmalat Mühendisliği bölümünde devam etmektedir. 80’li yaşlarda olmasına rağmen ilk günkü azmi ve şevkiyle gençlere yol göstermeye, ülkemizin sanayisinin gelişmesine katkı sunmaya devam etmektedir. Hocamız ülkemizin gelişmesi için her türlü gayreti göstermekte, canla başla çalışmaktadır. Ben de yurt dışı bursu kazandığımda onun engin tecrübesine başvurmuş kendisinden destek almıştım. Hocamızın yardımseverliği, desteği ve teşviki unutulmaz.
Bilindiği üzere 1930 ve 40’lı yıllarda fotoğraf ve film malzemeleri ithal ediliyordu. Bu nedenle pahalı oluyor ve zor bulunuyordu. Bu sebeple, Fikret Kaftanoğlu, küçük film kullanan ancak agrandisör ile büyütülünce netliği bozulmayan, kişilerin kendi resimlerini çekebilecekleri, otomatik, stüdyo tipi bir fotoğraf makinesi tasarladı, geliştirdi ve üretti. Buluşunu da patentledi. Gör-Çek ismini verdiği bu buluşu hem ülkemizde hem de yurt dışında çok büyük ilgi gördü. Fikret Kaftanoğlu bu önemli buluşu ile para da kazanmış hem ev yaptırmış hem de çocuklarını okutmuştur.
Bu makine ile fotoğraf çektirmek isteyen müşteri bir kabine girerek ve karşısındaki aynaya bakarak istediği pozu kendisi verir. Bir odaya girdiğinizi düşünün. Her taraf aynalarla kaplı olsun. Aynaların ortasına küçük bir delik açılmış, bunun arkasında da kamera var. Siz, aynalara bakarak; istediğiniz pozu veriyorsunuz ve elinizdeki butonu kullanarak kendi fotoğrafınızı kendiniz çekiyorsunuz. Bu icat “Gör-Çek” adını almıştı; yâni “gör ve çek”. Tescil işlemi 1944 yılında gerçekleştirilmiştir. Müşteri, istediği pozu yakaladığı zaman, kordonun ucundaki düğmeye basarak kendi fotoğrafını çekebilmekteydi. Bu sistem yıllar sonra Polaroid firması tarafından kullanılmış ve bütün dünyada yaygınlaşmıştır. Günümüze ise selfie adıyla ulaşmıştır. O yıllarda ülkemizin Ankara Ulus Ticaret Hanı merkez olmak üzere, İstanbul Beyoğlu, Erzurum, Çankırı, Adapazarı, Trabzon, Bursa, Edirne, Kayseri, Tekirdağ ve Mersin’de Gör-Çek fotoğraf makinelerinden oluşan fotoğraf stüdyoları kurulmuştur. Burada belirtmekte fayda olduğu kanaatindeyim; Fikret Kaftanoğlu, İstanbul Beyoğlu adresindeki stüdyoyu Emrullah Âli Yıldız’ın talebi üzerine 1950’li yıllarda kurmuştur. Ülkemizin önemli havacılarından olan Emrullah Âli Yıldız kurulan stüdyoyu işletmiştir. Buluşun sahibi değildir.
Fikret Kaftanoğlu sadece Gör-Çek değil, başka konularda da icatlar yapmıştır. Patentlenmiş diğer icatları aşağıda kısaca açıklanmıştır.
Depremleri önceden tahmin eden bir sistem: Bu sistem havadaki elektriğin ölçümüne ve bu elektriğin şiddetinin, zamanın fonksiyonu olarak çizilmesi sonucu ortaya çıkan grafikte, yükseliş sonrası düşüş olduğu takdirde deprem olma ihtimalini göstermektedir. Buluş 1945 yılında yapılmıştır. Bu önemli buluş, buluşçunun bütün çabası ve gayretine rağmen maalesef yeterli ilgiyi görememiş ve mucidimizi üzmüştür.
Bant Film Şarjörü: Fotoğraf filmlerinin 36 adetinin hepsini kullanmadan, istendiği yerden kesilip çıkartılmasını sağlayan ve standart kameralara takılabilen bir cihazdır.
Yangın vukuunda ihbar ve söndürücü cihaz: Evlerde ve iş yerlerinde genellikle pencere üstlerine takılan bir yangın ihbar ve söndürme cihazı olarak kullanılmaktadır.
Matbaacılıkta kullanılan tel dikiş makinesi: 20 mm dahil her boyda tel kullanmakta, kâğıt, deri, vinylex gibi farklı malzemelere dikiş yapabilmektedir.
Mucidimiz Fikret Kaftanoğlu belirtilen patentli buluşları dışında;
17 yaşındayken, Oltu’da Ruslardan kalma makine parçaları ile elle çevirmeli film makinesi yapmış, karpitle aydınlatarak Oltu’da yaptığı film gösterimi ile Erzurum’un ilk film gösterimini gerçekleştirmiş, Oltu’da Ruslardan kalan ve çalışmayan bir yol silindirini tamir etmiş ve kullanımını sağlamış, askerliği sırasında hedefini şaşırmayan bir mermi konusunda çalışmalar yapmış ve İstanbul tramvaylarında kapıların otomatik açılıp kapanması için mekanizma geliştirmiştir.
Bu önemli buluşlara imza atan mucidimiz diğer mucitlerimiz gibi yaşadığı dönemde gerekli ilgiyi görememiştir. Yabancılara gösterilen ilgi ve alaka gibi bir ilgi kendi insanımıza gösterilmemiştir. Fikret Kaftanoğlu’nun rahatsız olduğu durumlardan birisi de buluş yapanlara gülünüp geçilmesidir ki bu çok acıdır. Dışardan gelene korkunç rağbet, içerden çıkana tamamen ilgisizlik. Yıllar geçse de, üzülerek belirtmek isterim ki, bu durum maalesef çok fazla değişmemiştir.
Mucidimiz Fikret Kaftanoğlu, 1995 yılında Ankara’da hayata gözlerini yummuştur ve mezarı Karşıyaka Kabristanlığındadır. Ruhu şad olsun. Yaptıkları genç nesillere ilham kaynağı olacaktır.
Yazarın Diğer Yazıları
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.