Bilim Kurulu üyesi Prof. Tevfik Özlü, uçaklarla diğer ulaşım araçlarını karşılaştırdı. Uçaklarda orta koltukların boş bırakılmasının sosyal mesafe için yeterli olmayacağını ifade eden Özlü, uçağa binen kişilerin kişisel koruyucu ekipmanlara dikkat etmesi gerektiğini belirtti.
Bilim Kurulu üyesi Prof. Tevfik Özlü, Habertürk’te Güntay Şimşek’in Airport programına konuk olarak yeni normal dönemde havacılık sektöründe uygulanacak adımları değerlendirdi.
1 Haziran’da başlayacak normalleşme sürecinde ulaşım konusunda görüşlerini açıklayan Özlü, Covid-19’dan ilk etkilenen sektörün havacılık olduğunu belirtti. Uçak havalandırmasının otobüs ve tren havalandırmasına göre çok daha güvenli olduğunu belirten Özlü, uçaklarda orta koltukların boş bırakılmasının sosyal mesafe için yeterli olmayacağınıda sözlerine ekledi.
“Uçak ve havalimanları yüksek donanıma sahip”
Hava ulaşımının güveni bir şekilde yapılmasının mümkün olduğunu ifade eden Özlü, “Gerek havalimanları, gerekse uçak kabin içi yönetimi, çok daha profesyonel ve yüksek teknolojik donanıma sahip. Bunların disiplinize edilmesi kontrol edilmesi çok daha kolay. Mesela otogarlarda, tren garlarında daha büyük sorumluluk var. Oralardaki süreçleri disiplinize etmek kontrol etmek çok daha güç” diye konuştu.
“Asıl sorun temas”
Uçaklarla diğer ulaşım araçlarını karşılaştıran Özlü, önemli olanın araçlardaki havalandırma sistemleri olduğunu söyledi.
Uçaklardaki havalandırma sistemlerinde virüs tutma özelliği bulunduğuna dikkat çeken Özlü, “Covid-19 öncesinde de bu sistemler vardı. Uçaklarda genel havalandırma yapılmaz. 3 koltuk kendi başına yani müstakil havalandırma yapılır. Uçak havalandırması otobüs ve tren havalandırmasına göre çok daha güvenli ve hava kalitesi çok daha iyidir. Uçaklardaki asıl sorun bence, temaslı sorunlar. Yani yan yana oturma sorunları var” dedi.
“Boş koltuk çözüm olmaz”
Uçaklarda orta koltukların boş bırakılmasının koruma için yeterli olmayacağını ileri süren Tevfik Özlü, şu ifadeleri kullandı;
Onun yerine belki uçağa binen kişilerin kişisel koruyucu ekipmanları dikkatli bir şekilde kontrol edilmeli. Mesela maskesiz kimsenin binmemesi, gözlük veya göz korucu bir şeyin kullanılması, yüz bariyerinin kullanılması bunlar çok önemli olacaktır.
Belki uçak yolculuğu sırasında eldiven kullanılması gündeme gelebilir yolcular için. Yada eldiven olmasa bile el hijyeni, el temizliği dezenfektan kullanımı mutlaka girişte ve çıkışta bu zorunluluk haline getirilebilir.
“Havalimanlarında test yapılacak”
Turizm sezonunun gelmesiyle Türkiye’ye gelecek olan kişi sayısının önceki yılar gibi çok olmayacağını söyleyen Özlü, uçuşların bütün ülkelere açılmayacağını söyledi.
Havalimanlarında korona virüsüne karşı ciddi önlemler alındığını belirten Özlü konuşmasını şöyle sürdürdü;
*Yurt dışı uçuşların açılması tek taraflı bir olay değil. Biz açsak bile karşı tarafında buna katılması lazım. Bu süreç öyle hemen birden bire eski haline dönmesi, eski yolcu kapasitesine dönmesi mümkün değil.
*Belli ilkelerle, belli sayıda, belli kısıtlamalarla bu uçuşlar açılacak. Zaten yolcular oradan Türkiye’ye gelmek için uçağa binerken de mutlaka ateş taramasından geçirilecek, hasta olup olmadıkları sorgulanacak, hasta olanlar uçağa alınmayacak, ama semptomu olmayan kişiler gelebilir.
*Onları yakalamak açısından, gerek uçakta, gerekse terminallerde inişte ateş taramaları yine yapılacak. Sorgulaması yapılacak. Ama test yapılması gündemde. Bunun için bazı çalışmalar yapıldı.
*Yurt dışına açık havalimanlarında çok sayıda testin yapılabilmesi için ekipmanlar hazırlandı. Daha hızlı test için çalışma yapıldı. Yani 2 saate varmadan 45 dakikada falan sonuç verecek bazı yeni yöntemler var.
*Turizm sezonu ve yurt dışı uçuşlar açıldığında bu PCR testinin havalimanında yapılması söz konusu olacak. Bununla ilgili sektör ciddi çalışmalar yaptı.
*Bütün planlar yapıldı. Test sonuçları çıkıncaya kadar ne olacak, çıktıktan sonra pozitif gelirse ne yapılacak, negatif gelirse ne yapılacak. Bunlar hemen hemen netleşti.
“Rahat kıyafetler giyin”
Yolculuk sırasında kıyafetlerinde önemli olduğunu belirten Özlü, “Yolculuk sırasında kıyafetler son derece rahat olmalı. Mümkünse pamuklu, vücuda çok sıkı oturmayan, vücudun hava almasına izin veren, sizi rahat ettirecek kıyafetler giyilmeli. Böyle sıkı, yorucu, sizi zorlayacak, sentetik kıyafetler giymeyin rahat olun. Virüs, kıyafetlere bulaşabilir. Bunun için evimize veya otele gittiğimiz zaman kıyafetlerimizi değiştirip yıkamalıyız” dedi.
“Uzun yolculuklarda sıvı tüketin”
Kronik hasta ve yaşlı kişilerin 10-12 saat süren uzun yolculuklara zorunlu olmadıkça çıkmamalarını isteyen Özlü, bu kişilerin yolculuk yapacaklarsa doktorlarına danışmaları ve izin almaları gerektiğini söyledi.
Kronik hastaların ilaçlarını ve sağlıkları için gerekli donamları yanlarına almalarını ve uçakta oturdukları yerde egzersiz yapmalarını belirten Tevfik Özlü, şu ifadeleri kullandı;
*Bütün yolcuların uçak içinde nem oranı düşük. Nem oranının düşük olması sıvı kaybının çok olmasına neden olur. Bu tür yolculuklarda çok sıvı tüketilmesi gerekiyor.
*Alkol, çay, kahve tüketmemeleri lazım. Bol miktarda sıvı almaları lazım. Covid-19 döneminde gittiği ülkede hastalanırsa gerekli sağlık hizmetine ulaşabilecek mi? Sigortası onu karşılayacak mı?
*Yoğun bakımda yatması gerekebilir. Süre uzayabilir, maliyetler arta bilir. Bütün bunları dikkate aldığımızda çok uzun seyahatlerin çok zorunlu değilse ertelenmesi uygun olur.
*Ama bir kaç saatlik uçuşlarda çok sorun yok. Yurt içi uçuşlarda da sorun yok. Uçak yolculuğu, çok daha güvenli otobüs ve tren yolculuğuna göre.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.