Haziran ayında 260 kişinin ölümüne yol açan Air India kazasının ardından ilk kez konuşan CEO Campbell Wilson, iç uygulamaları güçlendirme ve soruşturmacılarla iş birliği sözü verdi.
Air India CEO’su Campbell Wilson, Haziran ayında 260 kişinin hayatını kaybettiği uçak kazasının ardından yaptığı ilk kamuoyu açıklamasında, şirketin bu yıl “zorlu bir dönem” geçireceğini söyledi. Hindistan’ın başkenti Delhi’de düzenlenen Aviation India etkinliğinde konuşan Wilson, şirketin iç süreçlerini geliştirmeye ve soruşturmacılarla iş birliği yapmaya kararlı olduklarını belirtti.
Tata Group’a ait havayolu şirketi, trajik kazadan bu yana yoğun bir inceleme altında. Air India; acil durum ekipmanlarını kontrol etmeden uçuş yapma, motor parçalarını zamanında değiştirmeme, kayıtların tahrif edilmesi ve mürettebat yorgunluğu yönetiminde ihmaller gibi iddialarla karşı karşıya.
Wilson, kazanın ardından yaptığı değerlendirmede, “Her zaman nasıl daha iyiye gidebileceğimizi araştırıyoruz. Bu yıl iş açısından oldukça zorlu geçecek… Ayrıca soruşturmacılarla da işbirliği yapıyoruz” dedi.
Kaza ve ilk bulgular
Hindistan’ın hava kazaları soruşturma kurumu tarafından yayımlanan ara rapora göre, Boeing Dreamliner tipi uçağın Ahmedabad yakınlarında düşmesinden hemen önce yakıt motoru anahtarlarının neredeyse aynı anda çalıştır durumundan kapatma durumuna geçtiği tespit edildi. Raporda, olayın kesin nedeninin hâlen araştırıldığı belirtildi.
Air India, kazanın ardından güvenlik sistemlerini ve teknik bakım süreçlerini gözden geçirme sözü verdi. Ancak şirket, yalnızca güvenlik değil, aynı zamanda jeopolitik gelişmeler nedeniyle de zorluklarla karşı karşıya.
İLGİLİ HABERLER:
- Air India’nın Boeing 787’si düştü: 200’den fazla yolcu bulunuyordu
- Air India kazasında gerçek ortaya çıktı: Yakıt kesilmiş!
- Air India’da 51 uçuş güvenliği ihlali tespit edildi
- Air India’nın uçağında RAT açıldı; pilotlar denetim talep etti
“Jeopolitik gerilimler havacılık trafiğini etkiliyor”
Air India, artan jeopolitik gerilimler sebebiyle uçak teslimatlarında gecikmeler ve hava sahası kısıtlamaları yaşıyor. Şirketin filosundaki yenileme planları, bu durumdan olumsuz etkileniyor.
Hindistan ve Pakistan arasında, Keşmir bölgesinde Mayıs ayında Hindu turistlere yönelik 26 kişinin öldüğü saldırıların ardından son yılların en ciddi askeri gerilimi yaşandı. Yeni Delhi, saldırının arkasında Pakistan’ın olduğunu iddia ederken, İslamabad bu suçlamayı reddetti.
Bu olayın ardından iki nükleer güç, hava sahalarını birbirlerine kapattı. Bu durum ise bölgedeki sivil havacılık trafiğini doğrudan etkiliyor.
Wilson, konuya ilişkin olarak, “Hava sahası kısıtlamaları, zamanında performans için bir zorluk oluşturuyor” dedi.
Air India, hem teknik hem operasyonel hem de siyasi engellerle mücadele ederken, güvenlik reformlarını hızlandırmayı ve itibarını yeniden inşa etmeyi hedefliyor.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.
 
	    	 
		    
 
 





 








 
 
