Kamudaki uydu geliştirme faaliyetlerinin farklı bakanlıklar arasında dağınık şekilde yürütülmesiyle ortaya çıkan yetki karmaşası, çözüme kavuşuyor. Türksat 6A’nın hizmete alınmasıyla birlikte tüm faaliyetlerin tek çatı altında toplanacağı ve küresel ölçekte rekabet edebilecek bir “milli uydu şirketi” kurulacağı duyuruldu. Bu süreci ilk kez gündeme getiren isim ise Güntay Şimşek oldu.
Habertürk ve Haber Aero yazarı Güntay Şimşek’in geçtiğimiz aylarda ilk kez gündeme getirdiği, uydu ve uzay çalışmalarında bakanlıklar arasındaki yetki karmaşası çözüme kavuşuyor.
İLGİLİ HABERLER:
- Siber yetmez, TUA ve Ulusal Ulaşım’a da başkanlık gerekli…
- Uyduda Fransızlar mı, yoksa yerli şirketler mi tercih edilecek?
- Prof. Dr. Kuzu’dan Türkiye için kritik çağrı: “Uzay A.Ş. kurulmalı”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla TÜRKSAT Gölbaşı Yerleşkesi’nde düzenlenen Türksat 6A Hizmete Alma Töreni’nde konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, uydu alanındaki kamu kapasitesinin tek çatı altında toplanacağını ve küresel rekabet gücüne sahip milli bir uydu şirket kurulacağını açıkladı.
Bakan Kacır, “Önümüzdeki dönemde uydu geliştirme alanında kamudaki kapasiteyi tek çatı altında toplayacağız. Küresel rekabet gücüne sahip milli uydu şirketimizi oluşturacağız. Türksat 6A Projesi’nde elde ettiğimiz kazanımlardan üst düzeyde yararlanacağımız Türksat 7A ile yüksek çözünürlüklü gözlem gerçekleştirecek yeni nesil takım uydularımız İmece-2 ve İmece-3 ile uzayda iddiamızı güçlendireceğiz” dedi.

Şimşek: Ülkeler bu uydudan sipariş vermek istese kiminle muhatap olacak?
Güntay Şimşek, en son 7 Nisan 2025 tarihinde kaleme aldığı “Uyduda Fransızlar mı, yoksa yerli şirketler mi tercih edilecek?” başlıklık yazısında Türksat 6A projesinin bugüne kadar farklı kamu kurumları arasında parçalı biçimde yürütülmesini eleştirmişti. Şimşek’in yazısında yer verdiği bilgilere göre; uyduyu üreten taraf TUSAŞ, proje yürütücüsü ASELSAN ve diğer firmalar, proje yöneticisi TÜBİTAK UZAY (Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı), Müşteri ve işletmeci ise TÜRKSAT A.Ş. (Ulaştırma Bakanlığı) olarak görev yaptı.
Finansmanın Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından sağlandığını belirten Şimşek, “Bu uydunun sahibi kim? Fikri mülkiyet hakları kime ait? Yabancı ülkeler bu uydudan sipariş vermek isterse kiminle muhatap olacak?” sorularını gündeme taşımıştı.
“Ulaştırma Bakanlığı yerli firma yerine Fransız şirketle iletişime geçti”
Şimşek’in dikkat çektiği bir diğer önemli konu ise, TÜRKSAT 3A uydusunun 2028 yılında hizmet ömrünü tamamlayacak olması. Bu uydunun yerine yeni bir üretimin bugünden başlatılması gerekirken, edinilen duyumlara göre Ulaştırma Bakanlığı’nın yerli firmalarla değil bir Fransız uydu üreticisiyle temas kurduğunu iddaa etmişti.
Şimşek, bu iddiaya ilişkin köşesinde ise, “Bu yazımdan sonra ‘yok öyle bir şey’ açıklaması gelebilir. Bu durumda şimdiye kadar neden harekete geçmediklerini sorabiliriz. Zira kamu kurumlarının ve başlarındaki bürokratların özellikle de milli ürünlere karşı mesafeli olanların klasik taktiklerinin ‘zamana oynamak’ olduğu notunu düşelim.” ifadelerini kullanmıştı.
Uyduda Fransızlar mı, yoksa yerli şirketler mi tercih edilecek?
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.