İki yıl önce Türkiye’nin en çok savaş pilotuna sahip ve en büyük F-16 üssünde sağlık subayı olarak askerlik görevine başlayan Cumali Altundağ, uçuş fizyoterapisti olma öyküsünü anlattı.
Cumali Altundağ, 2018’de lisans eğitimini ve 2021’de yüksek lisans eğitimini fizyoterapi ve rehabilitasyon alanında tamamladı. Daha sonra Hava Kuvvetleri’nde sağlık subayı olarak askerliğini yapmaya başladı. Üç farklı filoda görevlendirilen Altundağ, mesleğinin kapsamını, havacılık ve uzay alanında çalışan profesyonellerin fiziksel ve psikolojik sağlıklarını korumak, iyileştirmek, uçuş performansını ve kabiliyetini yeniden kazandırmak amacıyla yapılan rehabilitasyon programı olarak anlattı.
Milliyet’e uçuş fizyoterapistliğine uzanan hikâyesinin çok ani gerçekleştiğini anlatan Cumali Altundağ, askerlik görevi yaptığı üssün tek fizyoterapisti olduğunu ve kendisine gelenlerin yüzde 90’ının pilot olduğunu fark ettiğini bildirdi. Ayrıca neredeyse tamamının şikayetinin servikal (baş, boyun) ve torakal (sırt) kaynaklı olduğunu belirten Altundağ, “Bunun sebebi uçuş sırasında pilotların maruz kaldığı G kuvveti (ani hızlanma ya da yavaşlamayla oluşan direncin ağırlığı) idi” ifadelerine yer verdi.
“Tüm filolarda fizyoterapist olmalı”
Filolarda mutlaka fizyoterapist istihdam edilmesi gerektiğini vurgulayan Altundağ, konuyla ilgili hava kuvvetlerinin ilgili makamlarına pilotların da desteğiyle bir yazı yazdığını ifade etti. Altundağ şunları söyledi:
“Konuyla ilgili üssümüzdeki bütün jet pilotları yaptığım çalışmaya desteklerini gösterdiler ve uçuş fizyoterapisti olarak filolarda çalışmamı talep ettiler. İlgili makamların bu durumu onaylamasıyla birlikte sadece pilotların ve uçuş tabiplerinin gidebildiği Eskişehir’deki Uçucu Sağlığı Araştırma ve Eğitim Merkezi’ne (USAEM) eğitim amaçlı görevlendirmeyle davet edildim. Bu merkezdeki eğitim amaçlı görevlendirme sürecim sona erdikten sonra filolarımızdan Hava Kuvvetleri adına aldığım resmi belgelerle Türkiye’nin ilk uçuş fizyoterapisti unvanının sahibi oldum. 3 farklı filoya uçuş fizyoterapisti olarak görevlendirildim. Şu ana kadar savaş pilotlarıyla 600 saatlik fizik tedavi uygulaması sürecim oldu.”
En özel anısı neydi?
Cumali Altundağ, meslekteki bir anısını şöyle anlattı:
“Bir gün savaş pilotu bir komutanım boynu ve üst gövdesi tamamen tutulmuş halde bana geldi. Sağa ve sola boyun hareketleri tamamen kısıtlıydı. Ve o gün uçuşu olduğunu söyledi. Ben de uçuşa gitmesinin mümkün olmadığını ve hemen bir seans yapmamız gerektiğini söyledim. Bir buçuk saat boyunca boyun çevresi ve sırt bölgesine myofasyal gevşetme ve diğer manuel terapi tekniklerini uyguladım. Seansın ilk kısımları spazmın çok geniş çaplı olmasından ötürü ağrılı geçmişti. Seans sonunda yavaşça komutanımızı ayağa kaldırıp germe egzersizlerini yaptırdım. Boyun ve üst gövdesini korkarak sağa ve sola doğru döndürdü ama çok şaşırtıcı şekilde eklem hareket kısıtlılığı tamamen ortadan kalkmıştı. Buna inanamadan hareketleri daha hızlı tekrarlamaya başladı. Şok içinde ‘Bana ne yaptın? Şu an hiçbir şeyim kalmadı’ dedi. Bunun ardından uçuşunu iptal etmesine gerek kalmadan o günkü görevini rahatlıkla icra etti. Bu durumu filo içindeki diğer pilotlara anlatınca benim bütün seanslarım sadece pilotlarla doldu ve uçuş fizyoterapistliği maceram başladı. Onlara bu kadar faydalı olup dokunabildiğim için her zaman arkamda durup her isteğimde beni desteklediler.”
(Kaynak: Milliyet)
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.