Rio De Janerio… Samba ritimleri ve çılgın karnavallarıyla adı Brezilya’nın bile önüne geçen çok renkli bir şehir. Ancak Rio’yu sadece karnavallarıyla hatırlamak bu güzel şehre haksızlık olur. Zira Rio, karnavallardan çok daha fazlasına sahip. Haber Aero olarak sizleri Brezilya’nın en renkli şehirlerinden Rio’ya götürüyoruz.
Harika Şehir anlamına gelen “Cidade Maravilhosa” olarak anılan Rio’nun en önemli kültürel olayı şüphesiz her yıl Şubat ayında düzenlenen karnaval. Dünyanın en büyük ve en canlı sokak gösterisi olan Rio Karnavalı, binlerce kişinin samba gösterileri ve yüzbinlerce ziyaretçinin katılımlarıyla kent merkezindeki Sambodrome’da başlıyor. Birbirinden renkli ve süslü kıyafetlerle sokakları dolduran dansçılara, coşkulu kalabalık alkış ve şarkılarıyla eşlik ediyor…
400 yıldan fazla bir geçmişe sahip olmasına rağmen Rio, oldukça modern bir şehir. 1960 yılına kadar Brezilya’nın başkenti görevini üslenen Rio De Janerio’da yaklaşık 12 milyon kişi yaşıyor. Brezilya’nın en hızlı büyüyen şehirlerinden biri olan Rio, Sao Paulo’dan sonra ülkenin ikinci büyük kenti.
Brezilya’nın resmi dili Portekizce. Ancak Güney Amerika ve Afrika dillerinden de birçok kelime kullanılıyor. Portekizce’nin yazılışı İspanyolca’nın yazılışı ile benzeşiyor, ancak konuşulan dil tamamen farklı. İngilizce, okullarda okutulmasına rağmen konuşma dilinde pek kullanılmıyor.
Resmi devlet daireleri, iş ve alışveriş merkezleri gibi yüksek binalarla çevrili şehir merkezi sadece deniz ve kumsal için Rio’ya gelenler için sıkıcı olabilir. Ama tarih meraklıları için kentin merkezi bulunmaz bir hazine adeta. Cadde ve sokaklarda adım başı anıt ve heykeller yükseliyor.
Castelo Meydanı’nın hemen aşağısında kalabalık insan ve araç trafiğine sahip Cimelamdira Caddesi’ndeki anıt ve heykeller, yerli halk için belki alışıldık bir görüntü sunuyor, ancak buraya ilk kez gelenler içinse heyecan verici.
Botafogo
Şirin sahil beldesi Botafogo, Rio’da ziyaretçilerin ilk uğrak yeri. Özellikle alışveriş merkezleriyle tanınan Botafogo, dağın eteklerinde yer alan sessiz ve sakin küçük limanıyla ünlü. Brezilya’nın diğer şehirlerinden Rio’ya gelen uçakların bu kasabanın üzerinden geçerek hemen yanıbaşındaki St. Dumont Havalimanı’na inmesi farklı bir görüntü sunuyor.
Christ de Redeemer
Christ de Redeemer, yani Kurtarıcı İsa Heykeli’nin bulunduğu 750 metre yüksekliğindeki Corcovado tepesi ülkenin görülmesi gereken başlıca mekanlarından biri. 600 metrelik bir dağın tepesinde ve Rio de Janeiro’ ya tepeden bakan heykel, 38 metre boyunda ve 145 ton ağırlığında. Christ de Redeemer, o kadar büyük ki şehrin her yerinden görülebiliyor. Kollarını iki yana açmış olan heykelin Rioluları kötülüklere karşı koruduğuna inanılıyor.
Sugar Loaf Mountain
Kenti simgeleyen diğer tepe ise, Sugar Loaf Mountain yani Şeker Dağı. Burası dağcılık sporuyla ilgilenenler için de ideal bir mekan. Metrelerce yükseklikteki dağın dümdüz yamacına tırmananları endişeli gözlerle izliyoruz…
Rio’nun şirin sahil kenti Urca’da yer alan Şeker Dağı iki tepeden oluşuyor. 1907 yılında Augusto Ramos adındaki mühendis, iki tepe arasında teleferik yapma fikrini ortaya atmış ve 1912’de Brezilya’nın ilk, dünyanın da üçüncü teleferik sistemi burada inşa edilmiş. Sabah 8’den akşam 10’a kadar iki teleferik her gün binlerce turisti Şeker Dağı’na taşıyor.
Red Beach’ten 3 dakikalık bir teleferik yolculuğundan sonra ziyaretçileri önce 200 metre yükseklikteki Urca Dağı karşılıyor. Urca’nın tepesinden Rio’yu kuşbakışı izlemek ayrı bir keyif. Teleferikten kendini dışarıya atanlar, dantel gibi sahilleri, plajları, havalanına inip kalkan uçakları, Nitorei Köprüsü’nü ve Guanabara Koyu’ndaki irili ufaklı yüzlerce tekneyi seyre dalıyor.
Urca’da verilen kısa moladan sonra 396 metre yükseklikteki Şeker Dağı’na doğru teleferikle tekrar yola çıkılıyor. Okyanusun üzerinden uçarcasına, Rio’nun en yüksek noktasına ulaştığınızda deniz ve dağlar inanılmaz bir görüntü sunuyor. Şeker Dağı’nın tepesinden Rio’nun görüntüsü tek kelimeyle müthiş…
Rio Belediyesi, Sugar Loaf’un tepesinde hediyelik eşya dükkanları açmayı da ihmal etmemiş. Kendisini Rio’nun güzelliğine kaptıran turistler dönüşte mutkala bu dükkanlara uğrayıp, ziyaretlerini ölümsüzleştiren hediyelerle ayrılıyor buradan…
Turistik bir kent olan Rio’da, yemek kültürü hayli geniş restoranlar, iyi bir şeyler yemek istiyorsanız haklı olarak ucuz sayılamayacak bir fiyat sunuyor. Ancak şayet yolunuz Rio’ya düşerse yerli içkileri Cayperinya’yı denemenizi tavsiye ederiz. Şeker kamışından yapılan Cayperinya limon ve şekerle karıştırılarak içiliyor.
Copacabana Plajı
Rio’yu popüler yapan güzelliklerden birisi de uçsuz bucaksız plajları. Çok uzun plajlara sahip Rio’nun sahillerinde güçlü okyanus dalgaları nedeniyle yüzmek pek keyifli değil. Zaten plaja gelenler yüzmekten ziyade güneşlenmeyi tercih ediyor. 4.5 kilometre uzunluğundaki dünyadaki en meşhur kumsallardan biri olan Copacabana, Brezilyalıların yaşam tarzını özgün bir şekilde yansıtıyor. Copacabana kumsallarının eşsiz güzelliğinden etkilenmemeniz mümkün değil. Ancak şanslı bir gününüzde olmanızı dileriz. Çünkü Rio’da inanılmaz bir nem var. Bu nem hem nefes almanızı zorlaştırıyor hem de şehrin üstüne bir sis bulutu gibi çökerek görüşünüzü etkiliyor.
Ipanema Bölgesi
Ipanema Bölgesi de harika kumsallı, her keseye uygun otelleri ve yürüme alanlarıyla vazgeçilmez bir yer. Plajda gezintiye çıktığınızda sabahın erken saatlerinde bile yol boyunca yürüyen, koşan ve spor yapan çok sayıda insanla karşılaşıyoruz. Plajların vazgeçilmez seyyar satıcıları burada da karşımıza çıkıyor. Satıcıların elinden bir şey almadan kurtulmanız ise mümkün değil.
Plajlarda yorulanlar sahil kenarında sıralanan çok sayıdaki şirin kafelerde cocanut içerek serinliyor. Sahilde her türlü spor imkanı var. Plaj voleybolu veya futbol en gözde sporlar. Sırtını yüksek dağ eteklerine dayayan İpenama, tatilciler ve yerli halk ile günün her dönemi tıklım tıklım oluyor.
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.