Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci, Milli Uzay Programı hedefleri doğrultusunda önümüzdeki dönemde çeşitli atışlar yapacaklarını, milli füze ve mühimmatların çok üst seviyede seri üretimini yapabilecek kapasiteye ulaştıklarını belirtti.
Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci, SAHA İstanbul Milli Havacılık Endüstrisi Komitesi (SAHA MİHENK) tarafından Teknopark Ankara’da gerçekleştirilen “üretim ve tedarik süreçlerinde kalite sertifikasyonu” konulu Milli Havacılık Endüstrisi Çalıştayı’nda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
SAHA İstanbul’un Türk havacılık ve savunma sanayisinin gelişmesi ve dünya standartlarının üzerinde bir yapıya kavuşması için çok ciddi gayretler gösterdiğini vurgulayan İkinci, SAHA MİHENK’in de havacılık ve savunma sanayisine kalite ve sertifikasyon anlamındaki çalışmalarıyla çaba harcadığını söyledi.
Çalıştay ile mevcut standartların iyileştirilmesine, bu konuda ortaya çıkan ihtiyaçların yerli ve milli çözümlerle sağlanmasına katkı sağlanacağını dile getiren İkinci, Roketsan’ın da sertifikasyon süreçlerini milli imkanları yürüttüğünü, bu örneklerin hızla artırılmasını ve genişletilmesini hedeflediklerini belirtti.
SAHA İstanbul’un savunma ve havacılık sanayisinin önünde engel olarak görülen akreditasyon ve sertifikasyon konularında milli ve yerli çözümlerin oluşturulabilmesi için büyük gayret gösterdiğini aktaran İkinci, sektörün çalıştaya gösterdiği ilginin kendilerini çok mutlu ettiğini kaydetti.
Uzay yolunda yeni adımlar
Türkiye’nin insanlı ilk uzay misyonunu gerçekleştiren astronot Alper Gezeravcı’nın yurda dönüşü ve Roketsan’ın uzaya yönelik yürüttüğü çalışmalara ilişkin sorulara karşılık Murat İkinci, dünyada uzay teknolojilerine ciddi bir yatırım olduğunu, geleceğin teknoloji alanlarında en başta uzayın geldiğini söyledi.
Türkiye’nin bu yarışın arkasında kalmamak için çok ciddi yatırımları ve projeleri hayata geçirdiğine işaret eden İkinci, Milli Uzay Programı dahilinde Gezeravcı’nın misyonu tamamlayıp ülkeye döndüğünü belirtti. Gezeravcı’nın yaptığı çalışmaların Türkiye’nin uzay çalışmalarına ciddi katkı yapacağını aktaran İkinci, şöyle konuştu:
“Yaptığımız şey uzay yarışında yerli-milli teknolojimizi kullanarak Türkiye’yi rekabet eden ülkeler arasında ön sıralara taşımaya gayret göstermek. Roketsan bu alanda ülkemizin uzaya bağımsız erişimini sağlamak için görevlendirilmiş durumda. Kendi teknolojilerimizi kullanarak seyrüsefer sistemleri, motor sistemleri, katı yakıt-sıvı yakıt motorların geliştirilmesi, bazı niş alanlarda teknoloji geliştiren ileri malzeme kısmıyla ilgili bütün çalışmaları Roketsan iş ortaklarıyla gerçekleştiriyor.
Uzay ekosistemini artık havacılık ekosisteminden ayırmak da çok mümkün değil. İki ekosistem birbirinin içine geçmiş durumda. Türkiye savunma sanayisinde kazanmış olduğu başarıyı bir üst seviyeye uzay teknolojilerini de hedefine alarak üst noktalara taşımak istiyor. Roketsan olarak bundan sonraki süreçte uzayla ilgili çalışmalarımızı, sonuçlarını paylaşacağız. Önümüzdeki dönemde sonda roketleri atışlarımız var, mini uydu fırlatma sistemimizin atışı olacak. Bunlardaki gaye dünyada gelişen uzay endüstrisi içerisinde ülkemizi de tek başına ticarileşmiş bir uydu fırlatma kabiliyetine ulaşacak bir aşamaya getirmek. Roketsan olarak iş ortaklarımızla beraber var gücümüzle gayret gösteriyoruz. Uzay bir yarış, Türkiye de bu yarış içerisinde olmak mecburiyetinde, bu yarışın dışında kalamaz. Türkiye teknoloji konusundaki çalışmalarını gayretli şekilde devam ettiriyor.”
“Roketsan seri üretime fazlasıyla hazır”
Murat İkinci, son dönemde savunma sanayisinde özellikle Roketsan’ın sorumluluk alanındaki füze ve mühimmat projelerindeki seri üretim sözleşmelerine ilişkin soruyu yanıtlarken, seri üretim sözleşmelerin peyderpey geldiğini ama bu ürünlerin birçoğunun zaten seri üretim aşamasına geçtiğini, envanterde yer aldığı söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının vizyonu doğrultusunda bu ürünlerin yerli ve milli olarak üretilip Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanımına sunulduğunu bildiren İkinci, şunları kaydetti:
“Seri sözleşmelerinin üst üste gelmesi şu ana kadar biriken ihtiyaçların bir noktada sözleşmeye bağlanması ve bundan sonraki üretim süreçlerine dahil edilmesiyle ilgili. Bu seri üretim sözleşmelerinin sonrasında da yeni sözleşmelerle yerli ve milli olarak geliştirdiğimiz ürünleri başta Silahlı Kuvvetlerimizin hizmetinde sonra da ihracat potansiyeli olarak değerlendirmeyi düşünüyoruz. Akıllara şöyle sorular geliyor: Roketsan’ın üretim kapasitesi bunu karşılayabilecek seviyede organize edildi mi? Son 3 yıldır 500 milyon dolardan daha fazla bir miktarı üretim altyapıları için harcadık. Bunun için hazırız. Çok daha üst seviyelerde de seri üretim yapabilecek kapasiteye sahip Roketsan. İlgi alanımız sadece Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçları değil, aynı zamanda dünyada şu anda çok büyük bir ihracat potansiyeli var mühimmat anlamında. Bunu da yakalayıp bu pazarda Türk savunma sanayisinin anlamlı bir pay almasını sağlamayı amaçlıyoruz. Roketsan bu anlamda en hızlı büyüyen savunma şirketleri arasında ön plana çıkıyor. Bundan sonraki dönemde ihracat odaklı olarak çok daha hızlı bir büyüme sürecini beraber takip edeceğiz.” (AA)
Bu gönderi kategorisi hakkında gerçek zamanlı güncellemeleri doğrudan bildirim almak için tıklayın.